1

1.6K 97 128
                                    

-Sasuke-

"Evet seni dinliyorum Fuu. Bu mesajı derhal açıkla bana."

Fuu'nun yanına gelmiştim. Hafif bir gülümseme ile bana bakıyordu. Gözlerindeki alaycıl ifade sinirimi bozmuştu. Fuu hep sinirimi bozan bir kız olmuştu. Fazla hareketli yapısı çok sinir bozucu ve her şeye burnunu sokuyor. Kendi özel hayatım da dahil.

"Sana da merhaba Sasuke. Nasılsın? "

Ellerimi sinirle sıktım. Şu an Fuu'yu yumruklayabilirdim. Bunu gerçekten istiyordum. Ama kızlara el kaldırmak kadar nefret ettiğim sayılı şey vardır. Fuu da sinirlendiğimi fark ediyor ve alaycıl ifadesini koruyordu.

"Sanırım oldukça sinirlisin. Haklısın da. En yakın arkadaşım abimin katili çıksa ben de sinirlenirim. "

Gözlerinin içine baktım. En duygusuz yüz ifademi takındım. Alaycıl ifadesinin yerini ciddi bir ifadeye bırakmıştı. Sakinleşmeye çalıştım ve donuk bir sesle konuştum.

"Abim hakkında ne biliyorsan hemen anlat. Hemen. "

İçten bir gülümseme ile karşılık verdi. Bu kızı neden itici bulduğumu tekrardan hatırladım. Ya ciddiyeti yoktu, ya da çıkarı vardı. Bunun bir yalan olma ihtimali de vardı ayrıca. Sakura'nın öldürdüğünü söylemişti. Şayet dedikleri doğruysa Sakura'yı boş yere kırmıştım. Eğer yalansa onu cidden öldüresiye dövmek istiyordum. En azından bir tokat vurabilirim.

"Sana yerini söylerim. Ama bir şartım var. "

Çıkarı var. Ama ona güvenmek doğru bir karar mı acaba? Sakura hakkında dedikleri yalan öyleyse. Gerçekten kafam çok karışmıştı. Fuu da anlamış olacak ki bana bir fotoğraf gösterdi telefonundan. Abimin hastanede çekilmiş bir fotoğrafını gösterdi. Yüzündeki bantlara baktım. Sahi, yanağında bir kesik vardı hatırladığım. Bir bantla kapatılmıştı. Gözlerim kocaman açıldı. Evet bu abimdi. Bu İtachi idi.

"Eğer sevgilim olursan seni onun yanına götüreceğim. Yakında da nişanlanacağız. Kısacası benim olacaksın. "

Ellerimi sinirle sıktım. Avuçlarım acıyordu artık. Ancak aklımdaki tek şey bu küstah kızı boğazlamaktı. Yine sinirimi tutamayıp yüzüne bir tokat indirdim. Yerde, şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

"Bunu asla yapmayacağım. Ben seni sevmiyorum anlamıyor musun? Karin gitti diye mi bu tavır ha? Onunla çıktım diye senle de çıkarım mı sanıyorsun Fuu? "

Sinirli bir yüz ifadesi takınıp bana baktı. Açıkçası ne hissettiği umrumda dahi değildi. Sevmediğim biriyle çıkma hatasını bir defa yaptım. Tekrar yapmayacağım. Yeterince hata yaptım zaten. Naruto da öyle. Sıkılmıştım artık. Hayatımda Fuu gibi birine yer yoktu.

"Benimle olmadığın sürece abini bulamazsın."

Sırıtmaya başladım. Bunca şey yaşamıştık. Ne Fuu beni korkutabilirdi ne de bir başkası. Basit bir şey değildi bu. Çektiğim onca acıya yenisini ekleme niyetinde de değildim. Arkamı döndüm. Eve doğru adımlarımı atarken konuştum.

"Abimi kendim bulacağım."

-Naruto-

"Naruto, iyi misin. Naruto. "

Başımda bekleyen Tsunade san ve İno ile karşılaştım. Doğruldum ve etrafıma bakındım. Neredeydim? Sonra hatırladım her şeyi.

"Sakura nerede? "

Bana gülümseyerek baktılar. Demekki iyiydi. Bende gülümsedim rahatlamıştım. Sakura'ya zarar gelsin istemiyordum. O benim en değerli arkadaşımdı. Bana çok yardımcı olmuştu. Kanatsız bir melekti.

"Sakura gayet iyi. İlacını verdim. "

Tsunade san içimi rahatlatmıştı. Nazikçe gülümsedim tekrardan. Uyanacaktı ve bana her şeyi anlatacaktı. Biz tekrar eskisi gibi olacaktık. Her şey harika olacaktı. Değil mi? Beni düşüncelerimden kurtaran İno'nun sesi oldu. Elindeki bardağı bana uzattı.

"Teşekkür ederim. "

Suyu yavaş yavaş içtim. Her şey o kadar saçma bir durumdaydı ki. Bu durumdan nasıl kurtuluruz onu da bilmiyorum. Hastanedeki o yangın nasıl çıkmıştı hem. Acaba biri mi çıkarttı. O hastanede yatan birinden kurtulmak istemiş. Karin ve Suigetsu'dan kurtulmak istedi belki de. Bilmiyorum. Çok fazla olasılık var ve beynim şu an bunları kaldırabilecek bir durumda değil. Dinlenmem gerekiyordu.

-Ertesi gün-

-Sasuke-

"Teşekkür ederim İno, o ikisiyle gerçekten iyi ilgilenmişsin."

Mışıl mışıl uyumakta olan sevgilime ve arkadaşıma baktım. İkisi de gayet iyi görünüyordu. İkisini de uzun uzun izledim. Hem olanları düşündüm, hem de olacakları. İkisi ile de konuşmam gereken konular vardı. Ve sonunda, ilk gözlerini açan Sakura oldu.

"S.. Sasuke? "

Beni gördüğüne şaşırmıştı eminim. Onu böyle suçladıktan sonra geri dönmeyeceğimden emindi sanırım. Ben de öyleydim. Ancak bir anlık sinir ve yanlış anlaşılma ile en yakın arkadaşımı terk edemezdim. Onunla konuşmak istiyordum.

"Seninle konuşmak istiyoru-"

"Ben yapmadım. "

Sözümün kesilmesinden hoşlanmasam da arkadaşım olduğu için sorun etmedim. Gözlerimin içine bakmıyordu. Bir şeyler biliyordu fakat saklamayı tercih ediyordu. Sakura bana yalan söylemez. Biliyorum. Ama gerçeği er ya da geç öğreneceğim.

"Fuu'nun bu konuda bilgisi var değil mi? Orada neler olduğunu bilmesem de İtachi hala yaşıyor ve sen de bunu biliyorsun."

Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Tam tahmin ettiğim gibi. Sakura da bundan habersizdi. Öyleyse önümde 2 seçenek vardı. Ya Fuu beni abin hayatta diyerek kandırıyordu. Ya da Sakura gerçekten de onu öldürmüştü. Gözlerinin içine baktım. Bakışlarını yere çevirdi. Konuşmasını bekliyordum. En azından birkaç şey söylemesini istiyordum.

"Orada biri daha vardı Sasuke. "

Konuşmaya karar verdiğinde tüm dikkatimi ona verdim. Gözlerinde bir durgunluk vardı. O gün bir şey olmuştu ve Sakura sanırım ilk kez birine anlatıyordu.

"Kim olduğunu bilmiyorum. Ancak bildiğim şey bir polis olduğuydu. İtachi san'ı kurtarmak için elimden geleni yapıyordum ancak o bana uzaklaşmamı ve onun öldüğü söylemem gerektiğini söyledi. Ne olduğunu anlayamadım. Kendimi bir anda bu durumda buluverdim. Onu ben öldürmedim Sasuke. Lütfen inan bana. "

Hala anlattıklarının şokunu atlatamamıştım. İno'nun evine ilk geldiğimde bana bildiği her şeyi anlatmıştı. Orada bir ayak izi daha bulunduğunu ve şüpheli kimse ile eşleşmediğini de. O zaman o kişi her kimse bir polis değildi. Nagato'nun iş birlikçisi olmalıydı.

"Nagato sorguda İtachi san'ı öldürdüğünü kabul etmemiş. Bir terslik var. O gördüğüm kişi bunun asıl sorumlusu olmalı Sasuke. "

Ellerimi sinirle sıktım. Onu bulacaktım. Ne olduğunu çözecektim. Mutlu bir hayata ihtiyacım vardı.

Mutlu ve huzurlu bir hayat.

Merhaba

Biliyorum çok geç geldi ancak kitabı unuttuğum için bölümü yeniden yazmam gerekti. Kitabı tekrar okuyup iyice hatırladıktan sonra bu yeni bölümü hazırladım.

Umarım sevmişsinizdir, bu arada sınava giren herkes umarım güzel geçmiştir sınavlarınız.

Sonra görüşmek dileğiyle

890 kelime

Son Dilekler (Acı 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin