18 "Aynı taraftayız"

10 0 0
                                    

Mayıs İstanbul'u en güzel mevsime boğduğunda Elif sabahın erken saatlerinde ekmek almaya giderken Asiye'nin penceresinin altında durmuştu.
Elini kalbinin üzerine koyup "Hayatımın en mutlu zamanında gibiyim."dedi ona yukardan uykulu gözlerle bakan Asiye'ye.
Elif hayatının her mutlu gününe "Hayatımın en mutlu günü."diyen biriydi ama bu sefer kendine sahtekarlık yapmıyordu. Elif, son sınavlarından dolayı meşgul olan Ömer'le Arif Abi'nin dükkanındaki buluşmalarından sonra bir daha konuşamamıştı, ama yine de her gün gülümseyerek uyanıyor, her gün gülümseyerek uyuyordu. Ömer'in onu ailesiyle tanıştıracağını söylemesi ilişkilerine, evlenmelerine olumlu baktığını gösteriyordu. Elif'in de emeli buydu. Bundan başka ne onu daha mutlu edebilirdi ki? İlk gördüğü andan beri vurulduğu, uzaktan izlediği genç ona bir adım atmıştı.

Asiye daha cevap bile veremeden Elif sırıtan yüzü ve heyecanlı halleriyle bakkala doğru koşmaya başladı.

Asiye Ömer'le aralarındaki ilişkiyi tam olarak çözemese de bir şey diyememişti. Elif'in çık hızlı bir şekilde deli divane aşık olduğu belliydi ama Ömer ona göre sırf mantığıyla hareket ediyor gibiydi.

Ömer mantığına değil kalbine düşen tohumların filizlenmesine yenik düşmüştü. Elif'in gülüşüne, komikliklerine, heyecanlı hallerine. Ağzından hiç çekinmeden çıkan cesur kelimelere, attığı o ilk adıma. Hayta bir dilek hakkım olsaydı Ömer'in daha da mantıklı olmasını dilerdim.

Elif eve girip ekmekleri masaya koyduğunda annesinin ayıkladığı fasülyeyi görüp karşısına oturdu. Tüm zamanını odasında geçiren genç kız sık sık annesinin yanında oturur olmuştu.
Elini tepsiye götürdüğüne Halime Hanım "Bu günleri de mi görecektim? Elif Sultan mutfakta yardım etmeye kalkıştı."diyerek şakalaştı.
Normalde aksi bir cevap verecek olan Elif ona hiç yakışmayacak bir şekilde "Aşk olsun anneciğim."diyerek dudaklarını büzdü.
"Seni bu hale getiren yiğidi hemen tanımak istiyorum. Hem de hemen."
Elif'in sırıtması genişlerken aklının tamamını meşgul eden Ömer'in bahsinin geçmesiyle daha da mutlu olmuştu.
Buna rağmen "Ne alakası var onunla?"dedi annesine bu hallerine şahit olduğunu fark etmesinin verdiği utançla. Annesinin daha fazla üstelemesini istemediğinden telefonunu eline alıp mesajları okumaya başladı. O sırada ekranın üst köşesine takılan gözleriyle birlikte iki gündür uçak modunda olduğunu fark etti. Heyecanla sandalyesinde kıpırdayarak telefonu eski haline getirdiğine annesi de bir yandan "Ne oldu?"diye mırıldandı gözlerini önündeki işten ayırmadan. Birden beliren iki cevapsız çağrının Ömer'e ait olduğunu görünce kalbi yerinden oynadı.
"Yok bir şey."diyerek heyecanını belli etmemeye çalışarak odasına kaçtığında annesi çoktan ne olduğunu anlayıp arkasından gülümsemişti.

İki gün önce arayan Ömer'in isminin üstüne tıklayıp telefonun çalışını dinledi. Kısa sürede açıldığında Ömer daha bir şey diyemeden "Aramışsın. Görmedim, kusura bakma."dedi.
Arkadan gelen araba seslerini duyunca Ömer'in dışarda olduğunu anlamıştı.
"Önemli değil. Nasılsın?"
"İyiyim ama keşke yazsaydın. Aradığında hiç duymuyorum. Çok geç görüyorum."
"Farkındayım,"diye cevap veren Ömer'in sesindeki eğlenen tını Elif'in kulaklarına hediye oldu. "Müsait olduğunda ararsın diye düşündüm. Öyle de oldu."
Kısa bir sessizliğin ardından "Son sınavın ne zaman?"diye sordu genç kız.
Ömer bir şeyle meşgul olmalıydı ki cevabı birine tam anlaşılmayan bir şeyler dedikten sonra geldi.
"Yarın. Yarın son."
Arkadaki sesler kesildi.
"Başarılar. Umarım iyi geçer."
"Umarım. Senin derslerin nasıl gidiyor? Memnun musun?"
Ömer dikkatini dağıtan şeyden kurtulmuş olacak ki sesi daha net ve odaklı çıkmıştı.
Ah aslanım ben senin kadar akıllı olsam dersleri aksatmazdım...
"Bende de iyi. Sadece...sanırım yarım dönem uzayacak."
"Ali epey zeki olduğunu söyledi. Dersleri aksattın demek."
Ali en azından işe yaradığın noktalar da var.
"Aksatma değil de bazı dersler daha çok ilgimi çektiği için yanlış yoğunlaştım."
"Öyledir."
"Yalan konuşmuyorum. Gerçekten de öyle. "
"Tamam."diyen Ömer'in sesi inanmadığını o kadar ele veriyordu ki Elif 'in kaşları çatıldı.
Tam bir şey diyecekti ki Ömer konuştu.
"Ailemle konuştum. Haftaya seni bekiyoruz."
Elif'in bedenini heyecan kaplarken beklenilen bir cümle olduğundan kendine hakim olmayı başardı.
"Tamam,"dedi perdeyle oynamaya başlarken. "Annem de seninle tanışmak istiyor."
Bir müddet cevap gelmedi. Sonra Ömer "Tabii"dedi onaylayarak."Tanışırız."
"Cumartesi gelmek ister misin?"
Ömer'den beklenildiğinden daha uzun süre bir cevap gelmeyince Elif'in yüzünü geniş bir sırıtma kapladı ve ilk konuşmalarını hatırladı. Arkadan birilerinin konuşma sesi tekrar gelirken "Korktuysan başka zaman yapalım."dedi şakalaşarak.
Bunun üzerine Ömer'in güleceğini sanarken genç adamın ciddi sesi karşı taraftan yankılanmıştı..
"Tamam, yarın görüşürüz öyleyse. Şimdi kapatmam gerekiyor. Allah'a emanet ol."
Elif daha cevap veremeden telefon kapandı.

MerhametHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin