#28#

2.6K 107 128
                                    

Multi-medya: Friends Dizisi - 1994

Multi-medya: Gri - Hikayeler

****

"Burak'ın Ruj İzli Gömleği"

BEYZA'NIN ANLATIMIYLA...

Evi toplamaktan canım çıkmıştı, Barış efendi evimizin küçük prensi her yeri dağıtıyor bende topluyordum. Bu çocuk aynı babasına çekmiş aynı onun gibi fırlama!

"Anne kekim nerede?" diye koşturarak geldi mutfağa.

"Oğlum daha pişiyor beklemeyi öğren biraz!"

"Of, beklemek çok sıkıcı ama!"

"Oğlum ne yapayım hokus pokusla mı pişireyim keki?"

"Anne senin gerçekten öyle güçlerin var mı?"

"Aaa olmaz mı, şimdi sihir yapıp patates kızartması yığarım önüne de sihrimin patatesi bitmiş" dedim gülerek

"Anne dalga geçiyorsun değil mi benimle?"

"Nereden anladın oğlum?" diye sordum ve aynı zamanda sırıtıyordum.

"Sihrin patatesi bitmez ve sende sihir olsa babam işe gitmez" dedi gülerek. Anne - oğul ilişkimiz böyleydi illa ki gülecek birşey bulur üzerine dalga geçer sonunda da Burak'a beraber geyik yapardık. Ne kadar da eğlenceli aileyiz değil mi? Burak ve benim çocuğum sonuçta ne beklersiniz ki?

Ne kadar eğlenceli olsak, gülsek, eğlensek de bazen her insan gibi bizde kötü günümzde olabiliyoruz, mesela bazıları buna pazartesi sendromu diyor ama bende salı sendromu var resmen. Salı günlerini nedense sevmiyorum. Ama çarşamba gününe bayılıyorum. Nedenini hala bilmiyorum, bilim bunu da çözsün göreyim!

"Beyza Süren neden çarşambaya bayılıp, salı gününden nefret ediyor? Adlı çalışmamız karşınızda!" Neyse mdjdnsnsm

Bugün de günlerden salıydı. Hiç de sevmem!
Bu aralar hep bir mutlu olma isteği var üzerimde saçma sapan şeylere gülüp eğleniyorum, Burak deli olduğumu falan düşünüyor ama umrumda değil eğleniyorum ben. Geçen tabak kırıp saatlerce güldü Burak efendi ama ben deliymişim.

Tabi o tabak kırıldığında bende aynı zamanda ağlıyordum "Takım gitti!" diyerek.

***

Küçük prensimin keki pişmişti daha soğumasını beklemeden mideye indirdi! Babası kılıklı boğaz konusunda aynı ona çekmiş ama zeka ve mizah anlayışı deyince tabii ki ben yani o tür şeyler hep benden!

Aşırı sıkıcı bir gündü bugün, gerçekten...

Barış odasına çekilmiş arkadaşlarıyla oyun oynayarak konuşuyordu, bende ev işleriyle falan uğraşıyordum oyalannak için.

Saatler sonra temizlik bitmişti, eşyaları yıkamak için ayırıyordum, ama gözüme birşey çarptı, GÖMLEK...

Burak'ın gömleği...

Ya da şöyle diyeyim "BURAK'IN YAKASI RUJ İZLİ GÖMLEĞİ!"

***

Öylece şok olmuş gömleği inceliyordum, böyle birşey yapmış olacağına inanamıyordum, daha doğrusu inanmak istemiyordum. Ama gözümün önünde bu gönlek dururken inanmamam imkansızdı.

Elime aldım o gömleği, yok hayır, hayır! Yırtmayacağım ya da yakmayacağım, şimdilik!

Barış'a sırt çantasına birşeyler koymasını söyledim, aşırı merak etti ne olduğunu ve nereye gideceğimizi ama söylemedim, babasına karşı güveni kırılsın, ondan soğumasın ve kutuplaşma olmasın diye. Yine onu düşünüyorum bu salaklık ama elimde değil!

KİMSİN SEN? | YT  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin