Kurt kız

ÇOK TATLI!

Merhaba bu bölüm Alexia'nın ağzından olucak.Bu biraz hikayenin devamıyla ilgili heycanlanın diye aldığım bir karar neyse hadi başlıyalım.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yeni bir okula gelmiştim tabi heycanlanmamak elde değil.Hemen arkadaş edinmeye başlamalıydım.Mesela şurda duran sarışın kıza ne dersin çok kaprisli? peki şu, çok kısa boylu,bu değil bu hiç değil bunlar sıradan işte bu.Aradığım fırsat önüme çıkmıştı hemen onunla tanışmalıydım...Hızlı adımlarla yanına yaklaştım hafiften insan mı olduğunu anlamak için koklamaya başladım ki...Aman tanrım didim,bu bakışlar çok öldürücüydü.Kesin vampir yada kurttur diye içimden geçirdim ama vampirse cenazemi İngiltereye defnedin.Hala bakıyor Allah'ım çıldırcam.Düşün düşün BULDUM lafa dalarsam belki kızgınlığı geçer veya onu oyalayıp kurtulma şansımı arttırabilirim;

-Merhaba ben Alexia

Bir anda o soğuk kömür ocağı gibi bakan gözlerinden cevherler çıkmaya başladı.Ama bıkkın gibiydi hayattan veya sadece aşıktı...

+Merhaba ben de Hayley memenun oldum

Başka bir şey söyler mi diye bekledim başka kimler var diye baktığımda o çoktan tüymüştü.Arkasından 'Hayırdır' diye bağırıcaktım ama çok hızlı uzaklaşmıştı.Benimde burda kös kös durcak halim yoktu.Sınıfa doğru yürümeye başladım.O kadar iyi zamanlama yapmışım ki ben girdiğim anda heryer zil sesiyle inlemeye başladı.Hayley de geliyordu ben olmadan çok kalamadın dimi dışarda çakal.Sınıfa karışıkça bakarken sınıfın kapısından çok şirin bir çocuk girdi.Yaşıtlarından biraz kısa olsada iş görür dimi.Baktığımı çok belli ettiğimi hisedince Hayley'e döndüm yine mi o bakışlar bişey olsunda kurtulıyım diye içimden dua ediyordum.Bildiğiniz imana geldim ve Hoca geldi Evet! bugün senin şanslı günün Alexia Morris.Ama şansımın pek felsefe dersinde sürdüğü söylenemez çok sıkıcıydı zili heyacanla bekliyordum ve 3,2,1 rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.Hayır Hayley bana doğru geliyor içimden koş saklan gibi komutlar versemde boşuna orda kalmıştım, sanki vücuduma ben hükmedemiyordum.Hiç uzun olmayan bakışlardan sonra direk söze girdiğine açıkcası sevinmiştim.

-Sen şu beyaz tenli siyah saçlı çocuğa mı aşıksın?

+hayır tabiki nereden çıkardın?

-Ona bakıyordun da o yüzden...

+hayır ben ona değil onun yanındaki çocuğa bakıyordum...

-Tmm iyi o zaman içim rahatladı belki iyi arkadaş olabiliriz

+Bencede

Birşey yapmam gerekiyordu onunla samimi olma mı sağlıycak birşey?Düşünmeden koluna direkten girdim.Koluna dalmış olmam gerek ki şaşkın şaşkın bana bakıyordu.Sınıfa doğru ilerliyorduk.Çok mutluydum çünkü belki burda biriyle arkadaş olup onu öldürmeden arkadaş kalabilirdim. Ve yine sınıf bana işkence odası gibi gelen ortamda Felsefe dersi her işkenceye tercih edilir.
Hocanın anlattıkları bana ninni gibi geliyordu.Neyese ki çok az kalmıştı okulun bitmesine.Dakikalar o geçmek bilmeyen dakikalar en sonunda bitmişti.Herkes sınıftan teker teker çıktı bir tek ben ve hayley kaldık.Ansızın kolumdan birşey çekmeye başlamıştı o kadar güçlüydi ki kolumu hareket ettiremiyordum.Kolumu biri ısırmiştı sanki Hayley e baktığımda güçlükle ayakta duruyordu ben de gözümü kapattım ve yolun bitmesini bekledim sonunda durmuştuk.

-Bu acıtıcak

Ne acıtıcak dememe fırsat vermeden vücudum kendini sonsuzluğa uğurlamıştı.Sanki rüyada gibiydim