5

12 2 0
                                    

Gözüme uyku girmiyordu. İçten içe korkuyor, dışa vurmuyordum. Dıştan ne kadar cesur görünsem de korkuyordum. En ufak bir sese ürküyordum, her an etrafımdan korkunç şeyler fırlayacakmış gibi hissediyordum. Ama ne olursa olsun o parçayı bulmak istiyordum. Artık bu yeterdi. Neredeyse aklımı kaybetmiştim. Kendimi toplayıp ertesi gün nezarete gitmeye karar verdim. O gece de bana uyku yoktu. Sonunda sabah oldu. Bir polis gibi giyindim, sivil bir polis gibi. Karakola gittim, övünmek gibi olmasın ama amcam emniyet genel müdürüdür bu yüzden adamla konuşabilme şansım oldu.
"Aradığın cevabı mı bulamadın Poliss Atahan Manass?"dedi. Adam harbiden ürkütücüydü, tıslayarak konuşuyordu, adımdan soğutmuştu beni bir dakikada." Parça nerede?" dedim." Poliss Atahan Manass seni ssevdim ama benden kolay laf alamazzsın." dedi." Ya alırsam?" dedim ve kaşımın biri bağımsız biri bağımsızca kalkıp indi. Biraz konuştuktan sonra bu adamdan ümidimi kesip diğer adamın yanına gittim. Bu adam çok saftı, sorularımı cevaplıyordu ancak o da benim bildiğim kadarını biliyordu. Karakoldan çıkıp olayın geçtiği Antakya sokaklarında gezinmeye başladım. Adamı yakaladığımız yere gittim, her taşın altına baktım, ipucu aradım. Bir şey bulamadım. O günüm boş boş olay yerinde yürümekle geçmişti.

Ben Polis Atahan ManasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin