Multimedya: kumsal ve ikizi deniz
Upuzuuuuuun bir bölüm oldu. Voteleri bekliyorm. Bunu iki bölümden sayın diğerlerine göre baya uzun
40 vote=yb ❤
ALARA'DAN :
Bu kaçıncı kabusum bilmiyordum. Kafam'da gürültüler vardı. Kötü gürültüler. Halsiz hissediyordum, gözümü aralayıp nerede olduğuma bakacaktım ama göz kapaklarım benim tersime hareket ediyordu. Kıpırdandım. Kabus görüyordum. Bir uçurumdan düşüyordum, Lara oradaydı. Ah evet Lara benim küçük kardeşim. Bana her seferinde ona Emre'ye yaptığım gibi ablalık yapmaya çalıştığımda aramızda sadece bir yaş olduğunu hatırlatan kardeşim. Beni seven kardeşim. Lara'yı hatırlamaya dayanamayarak gözlerimi açtım.
Herkes bana bakmaya başladı. Ooo. Burada tanımadığım bir sürü kişi vardı. Tanıdığım, yani yeni tanımaya başlasam da kim olduğunu bildiğim, Eray, Ateş, Doğa, Talia falan vardı. Bana acıyarak bakıyordu Talia ve Doğa. Acınmak dünyada en nefret ettiğim şeydir. Çünkü ben kendimi güçlü biri olarak yetiştirdim, eğer insanlar bana acırsa ben zayıf olurum.
Sorun şu ki: şu kısacık bayılma süresi içinde her şeyi mükemmel kabuslar sayesinde hatırladım. Sağolsun kabuslar o zaman göremediğim her şeyi şuan açık ve net görmemi sağlamıştı. O zaman Alican'ın benim meyve sularıma kattığı uyuşturucu etkisinde olduğum için hiç bir şey anlamıyordum. Ama şimdi her şeyin farkındayım Alican ve bunları sana pis ödeteceğim.
Konumuz bu değildi. Şuan bu durumdan kurtulmam lazım. Daha fazla acınmak istemiyorum yoksa güçlü kız imajımı zedelerim. Ne mi yapacağım? Tabiki o anı hatırlamamış gibi yaparak?
-Burası nere lan? dediğim gibi Doğa'nın üstüme zıplaması bir oldu. Sonrasında zaten bir şeyler geveledim hatırlamamla alakalı, inandılar. En son Ateş'le Eray bakışıp kaçtılar, Doğa'da birşeyler söyleyip onların arkasından gitti. Adının Rüzgar olduğunu öğrendiğim çocuk da onla beraber gitti. Daha doğrusu tuvalete gideceğini söyleyip arkasından onu takip etti. %100 eminim ki Doğa salağı onlara Alican'ı anlatacaktı. Üf ya. Eğer hafıza kaybı numarası yapmasaydım Doğa'yla kavga ederdik.
Uzun zamandır kimseyle kavga etmemiştim ve bazen kavga etmek beni rahatlatıyor. Ciddiyim, ama bu erkeklerinki gibi yumruk sallayarak değil, kendi yöntemlerimle oluyor. Tamam ya sadece laf kavgası belki iki saç çekme falan. Ama insanı kendine getiriyor arada. Talia'nın kulağıma fısıldamasıyla düşüncelerimden arındım.'Kanka ya tahminlerimizde yanılmadık, bu çocuklar bizim eski okuldakilere bin basar.' Salak Talia konuşunca gülmeye başladım. Talia güzel kızdır, ama o da mal gibi önüne gelenle çıkmıyor. Yani Doğa ve Talia edepli uslu kızlar grubunda ama ben, neyse beni boş verelim.
Talia'yı kendime doğru çektim ve kulağına fısıldadım. 'Kanka şu kız kim? Her an ağlayacakmış gibi bana bakıyor, birde elinde peçete var? Ben baygınken çok mu ağladı bu?' Talia sırıttı ve kulağıma eğildi. 'Adı Kumsal'mış, nereden çıktı in mi cin mi bende bilmiyorum.' Biz tabiki bunları konuşurken Kumsal bizi izliyordu ve onun hakkında konuştuğumuzu anlamış olmalıydı çünkü ikimizde ona bakarak fısıldaşıyorduk. Kız onun hakkında kötü şeyler konuştuğumuzu sanmasın diye bende konuşmaya başladım. 'Şey, bir saniye buraya gelir misin?' Kumsal başını sallayıp bizim olduğumuz tarafa gelmeye başladı.
Bense direkt konuşmaya başladım. 'Adın ne?' Evet, çok arkadaş canlısı bir insan gibi gözüküyordum galiba(!). Annesinin parka götürüp elinden zorla çekerek bir çocukla tanıştırıp arkadaş yapmaya çalışılan çocuk gibi hissediyordum başta ama sonra konuştukça Kumsal'a alıştım. Yaklaşık 15 dakikadır konuşuyorduk. İkizinin de olduğunu öğrenmiştim ama o başka bir şehirde yaşıyormuş. Nedenini sorduğumuzda uzun hikaye deyip geçiştirdi ama gözleri sulandı. Yakın arkadaş olduğumuz zaman-yani olursak- öğrenirdim illa bu yüzden onu zorlamadım. Asıl soru buraya neden geldiğiydi ve ben sormaya utanıyordum. Yani defol git der gibi olur diye. Ama bir şekilde soracaktım. Kafamdan ufak bir kıvılcım çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİL BAŞTAN
Teen FictionZordu hayat benim için, kardeşinin ölümünün suçlusu olduğunu düşünmek ve herkesin bana acıyarak bakması. Hayır o gün onu sevmeseydim böyle olmayacaktı. Ve artık kalbimi mahvetmeyecek birine güvenmenin vakti gelmişti. Ateş.