Müziği açabilirsiniz...İyi okumalar....
♥♥♥♥♥♥
Hepimiz telaşla koridora çıktığımızda, koridorda konuştuğumuz kızın yerde baygın bir şekilde yattığını gördüm.
Müdürle konuşan adam ise yani kızın babası, 'kızım' diye koşarak yanına gitti. Ben şok olmuş bir şekilde yerde yatan kıza bakarken Ayaz ve amcasınında oraya gittiğini gördüm.
Bende arkalarından yürümeye başladım. Kızın babası yerde yatan kızının başını okşayarak bir şeyler diyordu. Ayaz ise araya girip, "hemen ambulansa haber verelim. Belki önemli birşeyi vardır." Dedi. Bende ortada boş boş bakarken ortaokulda öğretmenimin acil durumlarda yapmamız için dediği bir şey aklıma geldi.
Eğer birisi bayıldıysa önce nabzına bak, sonra kolanya gibi etkili bir şey kullan ve hastayı rahat nefes alması için ortamı kalabalıktan uzak tut. Eğer hâla uyanmazsa hemen 112 ye haber ver.
Gibi bir şeydi. Hemen müdürün odasına koşarak gittim ve masasının üzerinde duran kolanyayı aldım. Koşarak baygın kızın yanına gittim ve kolanyayı elime döküp kızın yanaklarına, alnına sürdüm kolanyayı koklattım. Gömleğinin yakasına biraz açtım ve kolanyayı tekrar koklattım.
Bir süre sonra kızın gözleri biraz biraz açılmaya başladı. Tamamen uyandıktan sonra kızı yavaş yavaş kaldırıp oturur pozisyona getirdim.
Babası, "canım kızım ne oldu sana, nasıl bayıldın?" Diye sordu kızının başını okşarken. Kız zar zor konuşarak, "baba b-bende bilmiyorum birden gö-gözüm karardı ondan sonrasını hatırlamıyorum." Dedi. Ayazda düşünceli görünüyordu ve sonra konuşmaya başladı, "bence kızınızın bir hastalığı olabilir. Hemen hastaneye götürüp baktırsanız iyi olur." Dedi.
Adamda başıyla onaylayıp, telefonunu çıkardı ve adamlarına arabayı hazırlamalarını söyledi. Kızınıda ayağa kaldırdı. "Doğru söylüyorsun evlat. En iyisi hantaneye gidelim biz." Dedi ve müdür beyle konuşarak okuldan çıktılar.
Birden telefonum çaldı. Arayan annemdi. Hemen telofonu açtım.
-alo. Efendim anneciğim.
-kızım kaç oldu benim seni aramam niye bakmıyorsun telofona.
-anneciğim ders çalışıyordum, biraz dinlenmek için okulun cafesine geldim. Telefonuda odamda bırakmışım. Arkadaşlarımda yanıma gelince sohbete dalmışız... yani anlayacağın ondan bakamadım.
(Ve yine yalan söyledi)- inşallah öyledir kızım. Neyse yemeğini yedinmi?
-hayır anneciğim daha yemedim. Ama birazdan yiyeceğim.
-tamam. Ben kapatıyorum o zaman ve unutmadan bir daha telefonunu açmamazlık edipte bizi meraklandırma. Sonra babanı sakinleştiremiyorum elinden gelse uçarak oraya gelecek."
-hahahahah... tamam annem tamam. Siz merak etmeyin hadi görüşürüz babamı öptüğümü söyle.
-görüşürüz.
Dedi ve kapattı. Bende hafif bir tebessümle telofonu cebime koydum. İnsanın arkasında kendisini çok seven bir ailesi olduğunu bilmek çok güzel bir şey.
Ayaza döndüğümde, duvara yaslanmış, elleri cebinde, bana sırıtır bir şekilde gördüm.
- neden sırıtıyorsun?
-hiiiiç. Çok güzel yalan söylüyorsunda ona sırıtıyorum.
-yaa ne yapayım mecburdum. Neyse hadi bizde gidelim.
Dedim ve yürümeye başladık.
Arkadaşlar bugünkü bölüm bu kadardı.
Umarım beğenmişsinizdir.Uzun bir süre boyunca bölüm atamadım bundan dolayı çoook özürdilerim.
Bölümü oylayıp, yorum yapmayı unutmayın.
Diğer bölümüde en kısa zamanda yayınlamaya çalışacağım.Hoşçakalın♥♥♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ TAKIM (Düzenlenecek)
Teen FictionNisa, gittiği yeni okulda bir gurup arkadaşlarla tanışmış ve artık onlarla bir takım haline gelmiş, sonsuza kadar onları bırakmayacağına söz vermiştir. Bu takımla birlikte okullarında çeşitli olaylar yaşamışlardır. Şimdi bu olayları merak ediyorsanı...