Sevdiğinden ayrıldığında insan birkaç aşamadan geçiyor:
İlk aşama - şok. Sevdiğin kişinin sana ihanet etmesi, terk etmesi.
Bir zamanlar en yakının olan birinin, bir anda senin için yabancı biri olmasını kabullenemiyorsun.
Şok aşaması atlatıldığında - kızgınlık ve öfke aşaması geliyor.
Sevdiğin insanın sana ihanet etmiş, duygularını ayakları altına almış olması seni öfkelendirir. Binlerce kez kendi kendine "Nasıl yapabildi?" diye soruyorsun. Ona da acı çektirmek istiyorsun.
İyi mi kötü mü ama öfke aşaması çok kısa sürüyor ve yerine en uzun aşama geliyor - acı ve üzüntü.
Seni paramparça eden, eskiden sevdiğin insan haricinde kimseyi düşünmene müsaade etmeyen bir acı yerleşiyor içine. Zamanın geçmesiyle ona alışıyorsun. Yaşamaya devam ediyorsun, onunla birlikte yaşamaya alışıyorsun.
Acıya alıştıktan sonra depresyon aşaması geliyor.
Sevdiğin insan olmadan yaşamada bir anlam göremiyorsun. Dışarıdaki hava durumu, işe/okula ne giyeceğin, ne yiyeceğin, ne içeceğin, ne izleyeceğin umurunda olmuyor. Bazen bu aşamadan kaçınılabiliyor.
Depresyondan kurtulduysan ya da kaçabildiysen en son aşama geliyor - iyileşme.
Nihayet tüm yaşadıklarını bırakıyorsun. Hayatına devam etmek, mutlu olmak istiyorsun. Bazıları eski sevgilisini affederek, onları bırakıyor bile.
Ama Hoseok, bu aşamaları hızlandırılmış bir halde yaşıyor, çünkü Dain, ihanetini düşünmeye başladığı her an Taehyung beliriyor. Taehyung, Hoseok'un her anını kendisiyle dolduruyor, boş zamanlarında gezmeye götürüyor, arıyor, mesaj atıyor, gece bile. Randevuları mutlaka öpücükle sonlanıyor ve her seferinde Hoseok'tan dayak yiyor. Taehyung'un vücudunda her bir öpücükle birlikte yeni bir morluk da beliriyor olsa da, prensesinin öpücüklerini çalmaya devam ediyor.
Böyle gün geçtikçe Hoseok, Taehyung'a bağlanıyor ve sebepli sebepsiz yere söylenip duruyor. Taehyung ise kalbinde oluşan anlam veremediği duygunun yeni başlayan aşk olduğunu kabulleniyor. İddaa, yarı unutulmuş yarı boş verilmiş bir durumda ve Namjoon'un attığı her "Kaybettiğini kabullen artık!" mesajına, Taehyung "Daha bitmedi" diye cevap veriyor.- Restorana gidelim mi? - Taehyung, ışıklarda durarak soruyor.
- Hayır, restoranlarının hepsi çok pahalı. En iyisi parka gidelim - ateş kızı saçlı kız kaşlarını çatıyor.
- Nasıl istersen prensesim
- Bir kez daha bana öyle seslenirsen cesedini bulurlar
- Prensesim, hoşlandığın kişiyi tehdit etmek aptalca - Taehyung, sakince konuşuyor ve kıza bakarak gülümsüyor.
- Hiç de hoşlanmıyorum senden, saçmalama.
- Gerçeği söylüyorsun? Bunca zamandır elimi niye tutuyorsun o zaman? Hoşuma gidiyor ama tek elle araba kullanmak pek rahat değil.
"NE?!" Hoseok, eline bakıyor. Parmakları...
Parmaklarının Taehyung'un parmaklarına geçirilmiş olduğunu görünce kendine saymaya başlıyor.
"Nasıl fark etmedim? Nasıııııııl? Bana ne oluyor?"
Hoseok hemen elini çekiyor ve cama doğru dönüyor. Taehyung ise kıza bakarak gülüyor.
![](https://img.wattpad.com/cover/222049937-288-k638931.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess VS Idiot || VHope
FanfictionErkek arkadaşı tarafından terk edilen bir kıza aşık olduğunu sanıyordu. Ama aslında...