"Özel Bölüm"

5.1K 1.9K 78
                                    

               Siyah  Ve  Beyaz

    DENİZ  TAŞKIRAN

  Günün birinde her şey güzel olur diye biterdi masallar öyle  değil mi? Ama benim hayatim, küçükken ablamdan dinlediğim masallarla alakası yok. Her yol çıkmaz, her yol bataklık. Ölüm değil bu kıvranmak acı çekmek ... Hiç bir şey yolunda değil.

Bu yolda mutlu sonlar yok. Hiç
ışık yok. Gökyüzü yok. Her yer zifiri karanlık. Ama yinede yürüyorum nere gideceğimi bilmeden. Tüm yolların bir sonu var kötü yada iyi öyle değil mi?

Bende o yolun çıkmazlarında olan binlerce kişiden biriyim belkide.

Küçükken bir ablam vardı ve ben onun sevgisiyle var oldum.
Zaten ondanda başka kimsem olmadı...

Bir annem ve babam vardı. Ama bedenen yanımda ruhhen çok uzaktalardı. Sanki kafdağının ardındalardı. Ne var nede yoktular.
O yalnızlığımı dolduran bir ablam vardı, sonra oda uçup gitti. Bir kelebek gibi, çünkü giden kelebek se geri dönmez.

Ve ben Geçmişinde kaybolan bir serçe. Sonra biri çıka geldi, ve dediki ben burdayım. Seni bu çıkmaz sandığın sokaktan çekip alacam. Bir süre çok umutlandım. Gerçek sandım
İnsanlar bazen yalanlara da yenilir...
O yalana neden inandım biliyor musunuz?

Çünkü siz çok uzun bir zaman karanlık bir sokakta yürüyorsunuz. Aslında çok korkuyorsunuz karanlıktan ama yinede yürümek zorundasınız. Işığı bulmak için.
Sonra biri geliyor, elinde ışıkla, siz o an nerden neden geldiğini sormadan yanındaki ışıkla yürürsünüz. Ama bilmediğiniz bir şey var

sokağınızı aydınlatıyor sandığınız aslında sizi dipsiz bir kuyuya atıyor. Orada ne ışık var nede yol.
Yalnızca size bahşedilen acı ve beklemek var.

Hani rengarenk hayalleriniz vardır. Onları simsiyah boyalarla tamda öyle olmuştu.
Siz hiç canınız pahasına yaşatmak için her şeyinizi feda ettiğiniz adamın sizi öldürmek istediğine şahit oldunuz mu? Ben oldum.
Beni hayatının dışına fırlattı.

Oysa ben sevgiden başka bir şey istememiştim ondan...

Hayatım böyle alt üst olmuş, herkes son darbesini vurmak için hazırlanıyordu.

Ne yağmur eskisi gibi yağıyordu nede güneş ısıtabiliyordu buz kesmiş kalbimi.
Ama bir şey öğrendim dizlerin kanadıkça sen daha çok yol kattediyorsun .
Çünkü tüm mutlu sonların geçmişinden büyük acıları vardır.

Ve İnsan dizinin yaralandığı değil ruhunun yaralandığı yere gitmez.

Hep eksik kaldı cümlelerim tıpkı hayatım gibi en dibe battım. Dipsiz bir kuyuda ışık ararken buldum onu...

Biz iki kırık kalp, bu hayata sadece sevgi dilenen iki kalp.
Biz ikimiz dipsiz bir kuyada bulduk birbirimizi.
Ne
O
Bensiz
Çıkabilirdi
Nede
Ben onsuz bulabilirim sönen tüm ışıklarımı

Bize yalnızca biz yardım edebilirdik.

Ben buz. O ateşti biz buna rağmen biz olduk...
Benim buzumda ateş oldu ve biz cayır cayır yandık. Onun huzura ihtiyacı vardı, benim ise güvene ve biz bir yapboz parçaları gibi tam olduk

Şimdi biz  geçmişe inat gelecek olduk...

        ÖMER DEMİRKAN

Belkide ufak tefek hikayelere takılı kalmışızdır. Asıl hikayenin henüz başlamadığının farkında Bile değiliz...

Kırık dökük satırlarda göz yaşı döküyorum.
Artık sevmiyorum bu dünyayı çünkü içinde sen nefes almıyorsun sevgilim...

Normal bir hayatın içindeyken. Her şeyin alt üst olması bir oldu.

Ölmek için yaşadım sonra

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmadı.

Güneş doğmadı artık benim için, zifiri karanlıklığa büründü bütün hayatım.
İnsan en sevdiğini kaybedince kendinide kaybediyormuş...
Bende kayboldum nereye gittiğimi bilmeden gittim.
Çünkü kalmak ölüm gibiydi. Gitmek ise kurtuluş geliyordu bana...
Acı yüreğindeyse gittiğin her yer aynıymış. Tutunduğun her şey elinde kalıyormuş.
Istırap dolu geceler gündüzler geçirdikten sonra herkese artık iyiyim dedim.
Günlerce, aylarca gittim o mezara bütün siyah gülleri onun için götürdüm.
Çünkü siyah gül nasıl nadır bulunurlar oda benim için aynen öyleydi.
Yada ben öyle zannediyordum. Henüz herşeyden habersizdim.

Onunla tanışmadan önce....
Yosun gözlü deniz...
Hayatım iki kere değişti birinde yok oldu . Diyerinden ise yıkılan tüm duvarları yeniden inşa oldu. Ben onla var oldum.

Yıkılan şeylerinden tamir olacağını onunla gördüm...

Bütün yolların bir sonu oldugunu...

Siyah ve beyazdık sarılsak bile sadece griyi var edebilirdik. Ne tutuklu kaldıgımız geçmişmizden kurtulalabiliriz nede unuttuğumuz geleceğimizi kurtarabiliriz.

Ve asla demiştim aşka zamanla anladım ki...
Sevdaya tövbe geçmiyor ki.

Bütün kırık yüreklerin İlacı mutlak vardır...

Bölüm sonu oy verip yorum yapmayı unutmayın sakın :)

Kısa bir bölüm yazdım aslında baş karakterleri daha iyi tanımanız için özel bir bölüm yazdım.

Düşünceleriniz benim için önemli o yüzden düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.

Karanlıktan Aydınlığa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin