11.Bölüm " Anılar Defterindeki Son Yaprak "

3.5K 1.5K 127
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🖤

                 11. Bölüm
"Anılar Defterindeki Son Yaprak"

          Bölüm şarkıları ;

Candan Erçetin - Gamsız hayat
Model - Sen Ona Aşıksın

"Acılarımızı unuttuk. Sımsıkı sarılmak için"

"Bu gün özgür bırakıyorum artık o bir türlü yırtıp atamadığım... Anı Defterindeki Son Yaprağı hemde son satırına kadar..."

Hiç bir şey söylemden çıkmıştım. Akılm çok karıştırmıştı. Kimin beni sevdiğini bile sormamıştım. Şüan eve doğru yürüyorum . O sırada bana anlattıklarını düşünüyorum. Çok şaşırmıştım, herkesin bir hayatı , bir hikayesi olduğunu unutmuştum. Bunu hatırlattı bana.
Nefes alan herşeyin bir acısı olduğunu ....

Bahçenin önüne gelmiştim, ki yine evin biraz ilerisinde kaldırımın kenarında duvarın üstüne oturmuş Ömer 'i gördüm. Aslında şimdi koşarak yanına gidip, ben kazandım demek isterdim. Ama ben böyle kazanmak istemezdim. Yılardır yalnız bırakılmış. Hata belki aldatılmış bir kadının hayatını öğrenmek, kazanmak olamazdı. Bu olsa olsa kaybetmek olurdu.
Ve bende kaybettim sanırım. Yine de  yanına doğru  yürümeye başladım.
Adımlarımı küçük tutum yanına  varana kadar aklımda neden her gün bu evin önüne geldiğiydi. Bunu  mutlaka soracaktım.
Yanına vardım. Her zaman olduğu gibi elinde sigarası var . Bakışları yine çok yine uzaklara dalıp gitmiş. Yanına oturduğumda dağılmıştım. Bir kaç dakika ne ben konuştum nede o... Sonra bana bakmadan konuşmaya başladı.
"Sen kazandın ne istiyeceksin benden." dedi kendinden emin bir ses tonuyla.

"Sen benim kazandığımı nereden biliyorsun?" dedim şaşıracak. Bu sefer yüzümü tamamen ona dönmüştüm.

"Burdayım. Ve sen tam iki saat beş dakikadır o kadının evindeydin." dedi düz bir ifadeyle. Sonra izmariti yere attı.

"Tamam bu çok basit oldu. Sen buradan beni mi takip ediyorsun?"
Dedim bu sefer. Gayet normal bir şey söyler gibi

"Sana söylemiştim ben hep burdayım. Ve seni tesadüf eseri gördüm. Oldukça uzun bir süre orda kalınca zaten yaşlı kadını ikna ettiğini anladım. " dedim sıkılgan bir ifadeyle.

" Diyorsun ki bunun için müneccim olmaya gerek yok. Ve evet sen kaybettin." dedim sakin bir şekilde. Kelimeler dudaklarımda öyle bir dökülmüştü ki sanki. Çok hevesli değilmişim gibi. Evet başta çok hevesliydim ama sonra çok üzüldüm.

Yeni yaktığı  sigarasını içmeye başladı. Hiç bir şey umurunda değilmişcesine.

" Benden ne istiyeceksin? Umarım zor bir şey değildir. " bu olay onu eğkendirmişe benziyor.

" Şimdi değil". dedim. Daha sonra düşünüp söyleyecektim. Aklım çok karışıktı doğrusu duyduklarımı kaldırmak zor geldi.
Ben öyle taş kalpli biri değildim asla. Bir çiçek soldu diye günlerce üzülüp ağlıyan biriydim. Birinin hayatındaki acıları görüp. Görmemezlikten gelemezdim. Yada duymamazlıktan.
Ben öyle biri değildim işte...
Her şeye üzülürdüm. Kimsenin bana üzülmediği kadar çok

Elindeki sigarası bittikten sonra yenisi yakmadı. Normal hiç vakit kaybetmeden yenisi yakardı.
Telefonuma gelen mesaj sesi ile önüme döndüm. Telefonu cebimden çıkarıp ekrana baktığımda, Tuğçe abladan oldugunu gördüm.

Karanlıktan Aydınlığa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin