Artık nerede, ne, nasıl, kim olduğumu bilmiyorum içime dolan ağlama duygusu artık beni güçlendiriyordu içimden dışarıya çıkınca kimse benden daha güçlü olamayacak!!!
《》
- Şimdi biz ölecek miyiz?
Dolmuş gözlerimle etrafındaki kişilere baktım. Hani...
Sonunda büyük bir dağ evine geldik bence çok güzeldi, arabadan inip dağ evine baktım, hafifçe gülümsedim, çok güzeldi. Bir elimde valiz diğer elimde hayatım, bu dağ evi beni çok değiştirecek...
Çok şey yaşayacaktım...
:)
Geldiğimiz günün ardından 3 gün geçmişti 1.gün biraz abim beni ısındırmıştı ama ne ısındırma, 2.günde babam ben ölene kadar beni çalıştırmışdı. Babam küçükken büyü dersi aldığı için birkaç büyüde öğretti artık kanatlarımı çıkarabiliyor ve ve kanatlarımın işe yaradığını öğrenmiştim yani şeytan ve melek kanatlarımın ne işe yaradığını öğrenmiştim. 2 kanadımın üstünde bir gün boyunca çalışmıştık ve bütün her şeyi ezberlemiştim. Sırada birkaç dövüş dersi almam gerekiyordu babamdan, babamda bu konuda baya bir sinsi sinsi gülüyor. Burada iki hafta daha kalırdık son bir haftada ailecek çalışır, ondan önceki bir haftada abimle ben birlikte daha sıkı çalışırdık, ben öyle tahmin ediyordum, zaten zayıf olduğum için kilo konusunda bir sorunum yoktu. Gece, gündüz faydalı kitaplar okuyor yani güçler ile ilgili kitaplar okuyor sabah ise derse başlamadan önce onları tekrar ediyordum. Akşam 1 saat boyunca okulda gördüklerimizin üstünden geçiyor ve tekrar ediyorduk abimle, kısacası biz böyle gidersek yapabilirdik ama karşı tarafın ne yapacağını bende bilmiyordum ikizimi kurtaracağımı biliyorum, sadece, sadece ama sadece ikizimi kurtaracağım.
Sabah uyandığımda bugün daha dinç olduğumu düşünerek uyandım, neden mi? Çünkü daha dinç olmam için, abinin kalkmadığını görünce hemen lavaboya koştum. Ağabeyimle ben aynı odada kalıyorduk. Babamlada annem zaten normal bir durumdu, abimle arada sırada sıkıntı yaşamıştık ama hemen gidermişdik. Burada bir nehir fark etmiştim bugün oraya gidip orada ısınacakdım.
Şu anda saat 7 ve 8 buçukta derse başlıyorduk 8'de de evde olmam gerekiyordu. Benim bir yarım saatim vardı 1 dakikalık bir duş aldım. Evet 1 dakika'da duş alabiliyorum. Dişlerimi fırçalayıp üstüme çok az göbeğimi gösteren vücuduma yapışan rahat bir şey giydim onun üstüne de bol bir kazak, altıma da bol bir eşofman giyindim. Evden çıkmadan kapıda ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Nehir'e kadar yürüdüm nehir'e geldiğimde kış cıvıltıları vardı, çok sakin huzurlu bir yerdi burası, kimsenin olmamasından istifade "KARMA!" diye yüksek sesle bağırdım, muhtemelen babamgil duymamıştır çünkü burası biraz oraya uzakttı 2 dakikalık yol falan yürümemiz lazımdı nehr'in kenarına oturup başımı yanındaki ağaca yasladım kuş cıvıltılarını dinlemeye başladım. Keşke onları ne dediğini duyabilsem, keşke onların yerinde olup özgürce uçup gidebilseydim keşke, kafamı kaldırıp suya baktım. Ayağa kalkıp çalışmaya başladım. Isınma hareketlerini yapıp 30 tane mekik çektim, 20 tane de şınav ancak bu kadar çekebiliyorum. Bacaklarımı çalıştırmaya başladım, aradan 30 dakika geçmiştiğinde yorulmuştum ve azıcık terlemiştim ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladım.
Eve gidip yine 1 dakikalık duşumu alacağım sonrada kahvaltı hazırlayacağım. Eve girip lavaboya girdim, lavabodan 1 dakikalık duşumu alıp üstüme beyaz yarım kollu göbeği 'nike' yazan tşört altıma da siyah bir eşorfman giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutfağa girip kahvaltı hazırlamağa başladım. Mutfaktan sucuk buldum sucuğun yarısını doğradım 2 tane yumurta aldım ve onları kırıp ocağa koydum. Sonra patatesleri aldım 4 tane almıştım hepsini doğradımda yarısını yağa döküp pişirmeye başladım. Yumurta olmuştu yumurtayı masaya koydum yanına ekmek ve çatalları koydum sıra çay demlemekteydi, ketıla su koyup kaynanasını bekledim o sırada patatesi karıştırdım. Kaynadıktan sonra ocağa çaydanlık koyup suyu çaydanlığı döktüm. Çaydanlıktaki su yeniden kaynayınca kapattım 30 saniye falan bekledikten sonra 2 yemek kaşığı çay döktüm çaydanlığın kapağını kapatıp üstüne örtü örttüm. Hemen patatesi karıştırdım 1 tatlı kaşığı tuz attım. Patatesi karıştırdıktan sonra diğer patatesi içine attım onada bir tane bir tatlı kaşığı tuz attıktan sonra bir dakika boyunca bekledim. Her şey bitti sıra annemgili uyandırmakda tabii ilk başta abim uyandıracakdım.
Odamıza girip ilk başta abimi gıdıklamaya çalıştım(!) çalıştım çünkü yüzüstü yatıyordu. Canım abimin yatağın üzerinde zıplamaya başladım aynı zamanda bağırmaya "abi hey öküz! Uyansana" abimin beline ayağımı koyup bastım sonra hemen geri çektim bu hareketime sinirlenir. 'Şimdi uyanır' deyip bıraktım abim uyanmaya başlamıştı bile, annemgilin odasının tıkladım, öyle 'şap' diye girilmez tıkladıktan sonra hemen girdim anneme birkaç kere dokundum hımla'dı. Annem beni görünce "ne oldu kızım?" dedi "hadi Anne kahvaltı hazır babamı uyandır gel" dedim annemgilin odasından çıktıktan sonra bizim odanın kapısını yumrukladım 'şimdi kesinlikle uyanmıştır' deyip aşağı indim.
Masaya bardakları koydum ve çay getirdim. Ketıla azıcık daha su koyup yeniden kaynatmaya başladım. Patates zaten tamamdı, patateside masaya koydum ve şekeri, 2 tane çay kaşığını getirdim. Annemgil gelmişti, abim esneyerek aşağı geldi. Annem pek şaşırmadı Ama babam bu kadar yaptığımız şaşırmıştı genellikle patates yapamazdım o yüzden şaşırmıştı muhtemelen. Babam gelip yanağımı öptü abim gülümsedi annem ise teşekkür etti. Kahvaltıyı komik şakalarla şenlendirdik abim bizi güldürüyor babam annemin komik hallerini anlatıyor annem arada sırada kızarıyor arada sırada da kızıyor ve babamın eski hallerini anlatıyordu.
Kahvaltıyı annem toplamaya başladığında babam abim ve ben arka bahçeye geçtik. Bugün sihir çalışacağız ben ve abim, abim biraz bilmediği için beraber çalışacağız. "Evet ilk önce birkaç bilgi vereceğim sihirin büyü ile farkı şunlar; sihir elle yapılır, sihiri genellikle periler daha iyi kullanılır ve sihir vampir ile kurtlarda daha etkili. Şimdi gözlerinizi kapatın ve zihninizi boşaltın Berlin sen benim yanımda olduğunu düşün, Burak sende annenin yanına olduğunu düşün" dedi ilk başta babamı hayal ettim ve onun yanında olduğumu hayal ettim sanki uçmuş gibi hissettim. Sonra yavaşça gözümü açtım, ilk başta gözüm karardı sonradan daha iyi oldum. Babamın yanında olduğumu görünce sevinçten zıplamaya başladım. Annem ile abim yanımıza gelince zıplamayı bıraktım annem bana gülümseyip "aferin benim bebeğime" dedi annemin bebeğim demesi çok hoşuma gidiyor. Babam nasıl olduğumuzu sorduğunda gözüm karardığı için yorgun olduğumu söyledim birde bu benim 1.deneyimimdi 5 dakika moladan sonra element çalışırız diye düşünüyorum.
Abimden bahsedesim geldi, abim üniversite 1'e gidiyor, aramız lise 2'den beri biraz soğuk ama severim abimi oda beni sever arada sırada gelip yanağımı, boynumu öper gıdıklar ve pek kıskanma konusu olmaz o kadar açık saçık kıyafetler giyinmem ki ben öyle kıyafetlerden ve giyenlerden nefret ederim neyse biz abime dönelim güçleri olarak bütün elementleri taşıyor ve şeytan kanatları var.
Geç geldiği için özür dilerim. Eğer Berlin'in abinin adını önceki bölümlerde söylediysem adının ne olduğu yorumlara yazarmısınız?
Multimedya'da sorular var bir sayı söyleyin ben cevap vereyim :D
