-07. 12
Taehyung yüzüne değen güneş ile gözlerini araladı. Dün Hoseok' a söylediği şey üzerine hala endişeliydi. Bir anlık boşluğuna gelip aslında düşündüğü kişinin Leva olduğunu söylemişti ancak Hoseok' a bunu söyleyecek kadar güvenmiyordu.
Ve aklı çok karışmıştı. Kapısının önünde ki Hoseok' un sesi ile ayaklandı.
" Taehyung uyan hadi, gitmemiz gerek."
Taehyung gözlerini devirerek kapıyı açtı.
" Nereye? "
" Bay Mai' in evine."
" Görüşmemizin bu saatte olduğunu bilmiyordum."
" Değildi ancak dün konuştuğumuz konu hakkında Bay Mai bir şeyler bulmuş. Hemen gitmemiz gerekiyor. "
" Tamam, üzerimi değişip geliyorum."
" Ben arabadayım o zaman."
Taehyung kafa sallayıp üzerine bir şeyler geçirdi ve Caston Mai' in evine doğru yola çıktılar.
-09. 21
Leva, Min Yoongi' nin o porselenlerde kesinlikle bir şeyler sakladığını hissediyordu ve sonucu her ne olursa olsun mutlaka bulacaktı.
Porselenler üzerine iyi olduğunu duyduğu bir adam vardı ve şu an buluşacakları kafede oturmuş onu bekliyordu. Önünde ki kahvesinden bir yudum aldığı sırada masasına doğru yaklaşan bir adam gördü. Bu o olmalıydı.
" Min Leva? "
Leva kafasını olumlu anladı sallayınca o da elinde ki iş çantasını masanın üzerine bıraktı. Adam belgeleri çıkarırken Leva da onu inceliyordu.
Yirmilerinin sonunda otuzlarının başında olmasına rağmen oldukça genç ve iyi görünüyordu. Yüzük parmağında gümüş bir alyans, bileğinde ise aynı tonda kenarları pırlanta ile kaplı bir saat vardı.
" Bay Kang-! "
Adam Leva' nın sözünü kesti.
" Lafını balla keseyim ama bana karşı resmi olmak zorunda değilsin. İsmimle hitap edebilirsin."
Adam gülümseyince Leva' da gülümsedi. Oldukça kibar biriydi.
" Peki Jungwoo. O zaman başlamadan önce bir kahve içelim mi? "
" Elbette, kahveye asla hayır diyemem. "
Leva garsonu çağırıp bir kahve daha istedi ve hemen işe koyuldular.
-11. 03
Bay Mai' in evine geldiklerinde ikisi de ne bulduğunu merak ediyordu. Uşak onları çalışma odasına yönlendirip yanlarından ayrıldı. Taehyung ve Hoseok kapıyı çalıp içeri girdiklerinde Bay Mai onları bekliyormuş gibi hemen ayaklandı.
" Oturun çocuklar."
Çalışma masasının önünde ki deri koltuklara oturdular ve merakla onu dinlemeye koyuldular.
" Sizin bana söylediğiniz şey üzerine birkaç telefon görüşmesi yaptım ve inanın bana çocuklar çok şey buldum. Min Yoongi' nin porselenlerle öldürdüğü kadınlar arasında bir bağlantı olabileceği hiç aklıma gelmezdi ama o kaçık herifin gerçekten akıl almaz bir beyni var. "
