Dinle Çocuk

Dinle Çocuk 6'👼🏻

Aradan 3 ay geçmişti. Bir sabah saat 6 gibi yataktan mide bulantısı ile kalkmıştı Gülümser. Koşarak lavobaya vardığında içinde ne var ne yoksa çıkarmıştı. Gülümser'in sesine uyanan Nejat paniklemişti ama bu bulantı ikisine de aynı şeyi düşündürüyordu. O gün panik içinde, heyecanlı ve hiç istemeyerek gitmişti okula Nejat. Gülümser'i gün içinde tam on yedi kez aramıştı, üç kez daha kusmuştu Gülümser. Bir an önce eve dönmenin heyecanıyla eczaneye uğrayıp test alarak dönmüştü Nejat. Gülümser'in yüzü soluk, halsiz ama heyecanlıydı. Testi yapmak için lavobaya girdiğinde Nejat parmaklarını ısırıyor heyecandan yerinde duramıyordu. Gülümser lavobadan tepkisiz çıktı. Nejat onun ağzından çıkacaklara odaklanmış sadece dudaklarına bakıyordu.
'Bakamadım, birlikte bakalım' dedi Gülümser.
Sabırsızlanıyorlar ama testin sonucuna da bakamıyorlardı bir türlü.

Hani olur ya bir şey için çok heyecanlanırız, sabırsızca bekleriz o anı, bir an önce gelsin isteriz sonra o an geldiğinde kalakalırız öyleyece hiçbir şey yapamadan.

En sonunda 1, 2, 3 diyerek bakacaklardı. Biir, ikiii ve üçü söyleyemeden çevirdiler.
Sonuç bekledikleri gibi mutluluk göz yaşlarına boğmuştu ikisini de. Seni çok seviyorum dünyanın en güzel annesi cümleleri eşliğinde havalarda dönüyordu Gülümser. Gözlerinden akan yaşlara tezat kahkalar doldurmuştu evi. Ertesi gün için Nejat rapor almış ve hastaneye gideceklerdi. Hastaneye gittiklerinde 6 haftalık hamile olduğu netleşmişti Gülümser'in. Dünyalar onların olmuştu sanki.
'Bebeğiniz çok şanslı olacak anlaşılan' dedi doktor.

Eve vardıklarında Nejat heyecandan elinden gelse Gülümser'i kucağından indirmeyecek, zarar gelecek diye hareket etmesine bile izin vermeyecekti. 2 dakika aralıklarla nasılsın, iyi misin, canın bir şey istiyor mu, nasıl hissediyorsun diye soruları sıralıyordu. Kocasının bu heyecanlı davranışlarına iyiyim merak etme hiç olmadığım kadar hem de,diye cevap veriyordu kahkahalar atarak.
Kahkahaları dışarıdan duyulacak kadar gür ve içtendi, Funda sesleri duyup gelmişti.
'Daim olsun inşallah ama bu mutluluğu neye borçluyuz komşulaar' dedi.
Gülümser'le Nejat duraksadı önce, yüzlerindeki gülümseme yerini ifadesizliğe bırakmıştı.

'Tamam canım özel de olabilir sonuçta, sormadım sayın' dedi Funda bu ifadesizliğe karşın.
Bir çocuğu olmadığı için onca acılar çekmiş, bu konuda içi hep yaralı bir kadına sevinçle veremediler bu haberi.
Gülümser'in gözleri doldu Funda'ya bakarken biraz mahçup biraz hüzünlü 
'Teyze olacaksın' dedi.
Bu haberle sıkı sıkı sarıldı arkadaşına göz yaşlarıyla Funda.
Ardından Gülümser'in yaşlarını sildi
'Demek bir meleğimiz olacak, çok sevindim Gülümser inan bana çok mutlu oldum' dedi arkadaşının yüzündeki mahçubiyeti hissetmişti.
Ekledi sonra
'Ben hep yanında olacağım, ne yapılması gerekirse her şeyi birlikte yapacağız ayrıca ne düşündüğünü biliyorum sakın öyle düşünme olur mu? '

Sıraladı sonra soruları kaç aylıkmış, cinsiyeti belli mi, nasıl hissediyorsun, canının istediği bir şey var mı, Nejat 2 oluvermişti o an. Arkadaşının tüm samimiyetiyle ona her anlamda destek olacağını, mutluluğunu paylaşacağını biliyordu. Sıkı sıkı bir kez daha sarıldı Funda'ya senin gibi bir teyzesi olduğu için çok şanslı olacak diyerek.
Funda bu süreçte hiç eksilmeyecek acısını içine gömmüş, şen şakraklığı ve tüm samimiyeti ile eli ayağı olmuştu Gülümser'in. Nejat okulda olduğu vakitlerde Funda sayesinde daha rahat hissediyordu. Haber artık Rıza'ya, ailelere, Necati amca ve Saniye teyzeye, Ayşe teyzeye herkese yayılmıştı.

4. Ayın sonunda bir kızları olacağını öğrenmişlerdi. Birlikte yürüdükleri yolda çok başka bir yolculuğa çıkıyorlardı artık. Sanki tüm yollar hiç olmuş tek yönleri bu yolmuş gibi umutla, sapmadan yürüyecekleri. Daha çiçekli, daha güneşli, daha tamamlanmış hissedecekleri bir yolculuk.