Nejat'la Gülümser her gün tekrar tekrar ne kadar iyi bir karar verdiklerini düşünerek geçiriyorlardı günlerini. Mazıya yerleşme fikri anlık verilmiş bir karardı belki ama yıllar geçmesine rağmen pişmanlık duydukları bir anları bile olmamıştı henüz. Sakin, yolunda giden; entrikadan, kalabalıktan uzak,huzur ve mutluluğun eksikliğini hiç hissetmedikleri bir hayatları vardı ve üzerlerinde hayalini kurdukları şeylere onca hayal kırıklığının ardından ulaşmış olmalarının dinginliği..
Kızları sevgiyle, özgürce yetişiyordu burada. İstanbul'da doğmuş olsa çiçeklerin arasında koşturması bile kısıtlı imkanlarla, ailesi vakit buldukça yaşayabileceği bir eylemdi. Güneşin böyle güzel doğup battığına, ne anlamlar ifade ettiğine daha az şahit olacak; farklı farklı insanlardan bu denli sevgi görmenin ne demek olduğunu bilmeyecekti belki de. Yine çikolata yiyecekti belki ama hiçbir çikolata, çikolata dedesinin çikolatalarının tadı gibi olmayacaktı.
Bu yüzden böyle sıcak, samimi, sevgi dolu bir ortam, şükür sebebiydi onlar için. Çok şükürdü.
Zaman yorulmak bilmiyor ve ilerliyordu. İçim parçalanıyor ama çocuklar büyüyordu.
Artık 5 yaşlarını doldurmuşlardı Ali ve Çiçek. Aralarında konuşmuşlar ve çocukları Nejat'ın lisesinin yakınındaki bir ana okuluna yazdırmışlardı. Saatleri de uyuyordu, Nejat okula giderken önce onları bırakacak dönüşte de onları okuldan alıp eve dönecekti.
Çiçek ve Ali çok heyecanlıydı. Mahallede yaşıtları yoktu. Yazları Mazıya nadiren tatil için gelen ailelerin çocuklarıyla, komşularının neredeyse yılda bir kez ziyaret için gelen torunlarını görüyor, kısıtlı bir süre vakit geçiriyorlardı fakat birbirleri ve Sarıbaştan başka sürekli gördükleri yakın arkadaşları yoktu. Bu yüzden yeni arkadaşlarla tanışacakları için de ayrıca heyecanlılardı. Öğretmenlerini, okulda neler yapacaklarını çok merak ediyorlardı.
Rıza, Nejat, okul müdürü Namık bey o hafta sonu plan yapmışlar ve hep birlikte dışarı çıkıp erkek erkeğe bir gün geçireceklerdi. Gülümser ve Funda da çocuklarla merkeze gidip okul alışverişi yapacaklardı. Nejat arabayı Gülümser'e bırakmış Rıza'nın arabasıyla yola çıkmışlardı. Gülümser ve Funda çocuklarla birlikte yola koyulmuştu.
Çocukların kendilerinin seçtiği çanta, kalemler, defterler, boyalar alınmış tüm ihtiyaçları tamamlanmıştı. 2 gün sonra açılacak okulun heyecanıyla bir an önce okul eşyalarını kullanmak istemenin verdiği heyecan bütünleşmişti. Çok heyecanlı, çok mutlulardı.Başlangıçlar her zaman mutluluk vadederdi nasıl olsa.
Alışveriş sonrası lunaparka uğramayı ihmal etmediler.
Çarpışan araba en sevdikleriydi.
Kim sevmezdi ki, benim de çocukken; yani çok eskiden en sevdiğimdi.
Güzel, eğlenceli bir gün geçirmiş dönüş yolundaydılar artık.
Eve vardıklarında Nejat verandadaki kahverengi, krem tonlarındaki masalarında kahvesini yudumlayarak kitabını okuyordu. Çiçek ve Ali okul için aldıkları eşyaları Nejat'a bir an önce göstermek istemenin sevinciyle kahkaha ve çığlıklarla girdiler mavi kapıdan. Ardından Nejat kitabını masaya bırakmış tüm güzel sözcükleri sıralamıştı eşyaları için.
Kendi seçtikleri eşyalarının beğenilmişliğinin verdiği gururla ne kadar güzel olduklarına bir kez daha ikna olmuşlardı.
İlk okul günleriydi..
Gülümser eşinin yanı sıra kızını da okula yolculayacağı ilk güne özel, güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltı yapıldı, güzel kıyafetler giyildi, saçları taranarak iki yandan balık sırtı örüldü, eşsiz güzellikte olduğuna inandığı kalpli pembe çantasını sırtında taşımanın verdiği gururla hazırdı artık Çiçek. Anlaştıkları gibi Funda da 8de Aliyi aşağı indirmişti. Tam çıkacaklarken ikisinin de gözü Sarıbaş'a takılmıştı. Sarıbaş kulübesinin önünde öylece onlara bakıyordu. İki arkadaş Sarıbaş'ı yalnız bırakıp okula gitmenin verdiği suçluluk duygusuyla kulübeye doğru yürüdüler.
'Sarıbaş üzülüyor mudur Aliş, sıkılır mı biz yokken' diye sordu Çiçek.
' Ama Çiçek köpeklerin okulu yok ki, onu götüremeyiz' diye cevap verdi Ali.
Kendi aralarında bize kızma olur mu Sarıbaş diye konuşurlarken Gülümser
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Çocuk
No FicciónBir çocuğun tüm duyguları,beni dinlemeyip büyürken yaşayarak öğrenişinin hikayesi..