Bir cumartesi sabahına gözlerini açmıştı. Her sabah olduğu gibi güzel bir güne uyanmış olmanın verdiği tebessüm vardı uykulu yüzünde. Saatin kaç olduğunu anlayabiliyordu artık. Babası akrebi, yelkovanı ve sayıların üzerindeki anlamlarını anlatmış o da hemen öğrenmişti. Pembe çiçekli, yuvarlak duvar saatine baktığında yediyi beş geçtiğini anlayabiliyordu artık. Pembe ayıcığına öpücüğünü attıktan sonra elini yüzünü yıkamaya gitmişti bile. Artık okula başladığı için Tom ve Jerry sabahları, hafta sonu için geçerli olmuştu ama izlemekten tabiki de vazgeçmemişti. Oturma odasına geçip çizgi filmi başlatıp üçlü koltuğa geçerken heyecanlanmaktan kendini alıkoyamıyordu her zaman olduğu gibi. Yine Tom aç kaldı diye üzülsün mü yoksa Jerry yaşadığı için sevinsin mi bilememişti.Kafasındaki o dünyanın en masum sorularına cevap ararken Gülümser'in Çiçeğim diye seslenişiyle cevap aramayı bırakmıştı.
Bitti mi Tom ve Jerry saatin diye sorulduğunda evet anneciğim yine tam zamanında uyandın diye cevap vermişti gülümseyerek.
Annesi hafta sonu kahvaltısı için krep yaparken ağzının suları akarak tabak ve çatalları verandadaki masaya götürüyor, büyük yardımda bulunuyordu annesine uslu bir kız olarak tabiki. Verandaya açılan kapıyı açtığında sonbaharın bile solduramadığı muhteşem çiçekler karşıladı önce onu, hava mis gibi ılık bir rüzgarla taçlandırmıştı bu güzel günü. Kafasını kaldırıp gözleri gökyüzüyle buluştuğunda, göğün uçsuz bucaksızlığını düşünmeden edememişti yine.Sarıbaş günaydııın dedi cıvıl cıvıl sesiyle. Her sabah Sarıbaş günaydın diye seslendiğinde koşarak yanına gelirdi ama o sabah gelmemişti bu işte bir gariplik vardı.
'Seni tembel sen hala uyuyor musun kulübenden bile çıkmamışsın'
diyerek kulübeye doğru yürüdü.Kulübeye baktığında Sarıbaşın kulübede olmadığını görmüştü. Bahçede de görünmüyordu. Artık iyice paniklemişti, Sarıbaş Sarıbaş diye sesleniyordu ama Sarıbaş yoktu. Bahçeden bir yere ayrılmazdı dışarı bile birlikte çıkarlardı o yüzden çok endişelenmeye başlamıştı. Kızlarının paniklemiş ses tonuyla bağırışlarını duyup bahçeye gelmişti Gülümser ve Nejat.Sarıbaş yok, hiçbir yerde yok diye bağırırken gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Sesleri duyan Ali ve Funda da bahçeye gelmişti
Aliş Sarıbaş hiçbir yerde yok der demez Alinin de gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile.
Çocuklarını sakinleştirmeye çalışıyorlardı anneleri ve Nejat ama onlarda endişelenmişti doğrusu. Uzun zamandır onlarlaydı Sarıbaş ve daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Çocuklar sakinleşmiyorlar, panikle hep birlikte Sarıbaşı arıyorlardı bahçede, Nejat sokağa çıkmış sokaklara bakıyor komşulara soruyordu. Evin yan tarafına doğru ilerledi Çiçek.
Sonrasında Çiçeğin o acı çığlığı duyuldu.Öyle bir çığlıktı ki bu Mazıdaki herkesin duyacağı ve daha ne olduğunu bile bilmeden herkesi ağlatabilecek bir çığlık. Herkes önce o çığlıkla birlikte olduğu yerde 5 saniye kalakaldı. Sonrasında çığlığın geldiği yere doğru koştular. Gördükleri manzara karşısında donup kalmışlardı. Evin duvarı ile evi çevreleyen duvar arasındaki küçük boşlukta Sarıbaş yerde yatıyor, Çiçek onun üstüne yığılmış; Sarıbaş kalk nolur kalk niye uyanmıyorsun diye haykırıyordu.
Alinin gözlerinden yaş değil sel akıyordu artık adeta. Çocukların çığlıkları arasında Nejat Sarıbaşın yanına gidip baktığında nefes almadığını fark etmişti. Nejat, Gülümser ve Fundanın da gözleri dolmuştu kendilerini tutamamışlardı. Çocukları güç bela Sarıbaştan ayırıp evin içerisine götürüyorlar, sakinleştirmeye çalışıyorlardı ama nafile.Sarıbaş ölmüştü evet ama nasıl olmuştu. Dışarıdan bakıldığında bir yerinde bir yarası yoktu, yaralı değildi. Nejat sebebini öğrenmek için Sarıbaşı kucaklayıp arabaya bindirmiş ve veterine doğru yola çıkmıştı.
Seslere gelen komşular bile göz yaşlarını tutamıyordu Sarıbaşın ölüşüne ve çocukların feryatlarına karşı. Çığlıklarından mecali kalmamıştı ikisininde, gözlerinden yaşlar aynı şiddetle akmaya devam ederken.
Ama henüz 5 yaşındaydılar ölümü zihinlerinde tam bir yere oturtabilecek yaşta değildi ikisi de. Kötü bir şey olduğunu biliyorlar fakat geri dönülmezlik ne demek bilmiyorlardı henüz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Çocuk
Non-FictionBir çocuğun tüm duyguları,beni dinlemeyip büyürken yaşayarak öğrenişinin hikayesi..