Yeni Bir Sen

Beklenmeyen Misafir

Cevap vermek için arkamı döndüm ve ''Doğma büyüme Eskişehirliyim buraya alışınca burada kaldım.Peki sen nereden geldin?''diye sordum ve yavaşça yürümeye devam ettik.

''Ben Kocaeli'den geldim ailemden uzak olmak aynı zamanda da çok uzak olmamak adına burayı yazdım''dedi.

''Peki yurtta mı kalıyorsun?''dedim çantamda çalan telefonu bulup susturmaya çalışırken.

''Evet'' 

''İstersen numaramı vereyim bir ihtiyacın olursa çekinme ara hatta istersen sana şehri gezdirebilirim.Bu arada tanışmayı unuttuk ben Selin''diyerek elimi uzattım.

''Çok teşekkür ederim harika olur gerçekten de bu arada ben de Cemre gerçekten çok memnun oldum''diyerek uzattığım elimi sıktı.

Tanışma faslı bittikten sonra koşarak kafeteryaya gittim.Müge'nin yüzlerce aramasını reddetiğim için ve de bi hayli geç kaldığım için korkuyla ve de yavaşça yanına yaklaştım.

Tam da tahmin ettiğim gibi adeta patlamaya hazır bir bomba gibiydi.

''Nerdesin kızım sen şuracıkta tek başıma dakikalardır bekliyorum gören de beni ezik bir şey sanacak''dedi sesini yükseltmemeye çalışarak.

Her zaman insanların gözündeki yerini yüksek tutmaya çalışır ve insanların onun hakkında ne düşündüklerini çok fazla önemserdi bana çok saçma gelse de o çok fazla önemsediği için saygı duyuyordum.

''Aman geldim geldim eee haberler sende naptın nasıldı?''

''Valla inanılmaz güzeldi sınıfta ben diyeyim otuz sen de elli tane yakışıklı çocuk vardı.Yıllardır okula cehennem derdim ama ben cennetimi bulmuşum da haberim yokmuş diyorum nokta net.Benimkinden iyi olduğunu asla düşünmüyorum ama sende ne haberler var naptın bakalım?''dedi ve meraklı gözlerle cevabımı beklemeye başladı.

''Canım aynen öyle ki bende senin aradıklarının hiçbirinden yok sadece bir kızla tanıştım iyi birine benziyor seni de tanıştırırım bakarsın aramıza yeni iyi bir arkadaş daha gelir.''

''Olur ama artık bizim acilen gitmemiz gerekiyor bugün mobilyacı eşyaları gönderecekti.Onları acilen yerleştirmemiz gerek yoksa daha fazla dışarıdan yemek söylemeye devam edersek iki günde aylığımızı bitircez ve ortada kalıcaz''dediğinde hızlıca tramvay durağına yürümeye koyulduk.

Yine kısa bir tramvay yolculuğundan sonra koşar adımlarla eve geldik.Tam da zamanlamasına eşyalar geldi ve uzun uğraşlar sonucu her şey yerini bulmuştu.

Şirin ve küçük evde bir göz gezdirdim.Ailelerimizin burada evleri olmasına rağmen zor bela ikimiz yaşamak için onlardan izin alıp bu küçük 1+1 eve taşınmıştık yalnız evlerden hiçbir şey alamadık.

Ailelerimiz 2 ay bile dayanamayacağınız için evdeki düzeninizi bozduramayız o yüzden eğer göze alıyorsanız sıfırdan her şeyi kendiniz halledin dediler ve biz de birikmiş paralarımızla ikinci elcilerden ocaktır,yataktır topladık ve evi adam ettik.

Eski olduğundan dolayı gıcır gıcır sesler çıkaran koltuğumuzda oturuken şu kadar küçük evi adam etmek için harcadığımız parayı düşünüyordum ve deli oluyordum eski 3+1 evimizi ailemin nasıl dizdiğini düşünmeye başladım ama gerçekten aklım almadı ve çay demlemek için mutfağa doğru gittim.

Çayı demlerken Müge de yorgunluktan ölecekmişçesine yanıma geldi ve o da sandviçleri hazırlamak için köşeye geçti.

Beş dakika sonra işimiz bitince salona geçtik ve eskiciden aldığımız tüplü televizyonu açarak hoşumuza gidecek bir kanalda durana kadar gezindik sonunda güzel yaz dizilerinden birinin eski bölümünü izlemeye başladık.