Hayal Kırıklığı

8 1 0
                                    


Kafamı çevirirken kulaklarımın beni yanıltması için dua ediyordum ama sesin sahibi ondan başkası değildi.

Gelmişti.O burdaydı.

Caner ''Barış''diyerek şaşkınlıkla arkadaşının yanına koştu.

Müge yanıma geldiğinde benimle konuşmaya çalıştı ama ben gözlerimden akacak yaşlara hakim olmakla meşguldüm.

Herkes şaşkın bir şekilde tek tek Barışla sarılıyordu ve herkes çaktırmadan göz ucuyla bana bakıyordu.

Barış herkesle selamlaşmasını bitirdikten sonra yanıma gelmeye başladı o sırada Müge'nin ''Yok artık''dediğini duydum.

Ortama bir sessizlik çöktü ve herkes vereceğim tepkiyi beklemeye başladı.Sırf Caner'in doğum gününü mahvetmemek adına oturduğum çimenlikten bacaklarımın titrediğini fark ettirmemeye çalışarak kalktım.

Müge gitmek için ayaklandığımı sanarak ceketini  almaya gitti ve o sırada Barış yanıma gelerek bana da sarıldı.

Tam o an bağırıp çağırmak ve ona nasıl hiçbir şey olmamış gibi bu kadar umursamaz davranabildiğini sormak istedim ama sadece kulağına senden nefret ediyorum diye fısıldayabildim.

Şaşkınlıkla bana bakakalırken ben hiçbir şey yokmuş gibi eğlenmeye devam ettim ve herkes de iyi olduğumdan emin olup kaldıkları  yerden devam ettiler.

Herkes iyi olduğumu düşünse de Müge biliyordu berbat olduğumu ve iyi görünmek için çok çaba sarf ettiğimi...

Gecenin ilerleyen saatlerinde eğlence hala devam ediyordu.Ona bakmamak için sürekli gözlerimi kaçırıyordum ama birkaç kez kendime yenik düşüp baktım,hala aynıydı...

Sanki şimdi yanıma gelse,bana bir gülse her şeyi affedecek gibiydim.

Yanıma geldi.

''Biraz gelir misin konuşmak istiyorum''dedi.

''Benim senle konuşacak hiçbir şeyim yok''dedim ondan iğrenir gibi bir bakış atarken.

''Lütfen olay çıkmasını istemiyorum düzgünce konuşalım''

''Tamam''deyip ayağa kalktım.Müge yanıma gelmeye yeltenirken sorun yok işareti yaptım ve Barışla konuşmak için sakin bir yere geçtik.

''Evet nedir?''dedim sesimin titremesini kontrol altına alırken.

''Özür dilerim her şey için''deyip kafasını eğdi.

''Özür dilerim ha bu kadar yani.Ben bir sene neler yaşadım haberin var mı senin bu özrü duymak için günlerce beklediğimden var mı haberin ha söylesene ama sen karşıma bir yıl sonra çıkıp özür diliyorsun.Ama sana geç kaldın bile diyemiyorum çünkü ben beklemeyi bırakalı çok oldu''deyip gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim.

''Lütfen ağlama''dedi gözleri dolarken.

''Bunları mı söyleyecektin,senin özrün bile beni mahvediyor tam toparlanmışken gelip hayatımı darman duman etmeye hakkın yoktu senin'' dedim ve titreyen bacaklarıma daha fazla dayanamayıp yere çöktüm.

''Selin bak gerçekten çok pişmanım''diyebildi sadece.

''Aynı lafları döndürüp  dolaştırıyorsun ben sana beni sev mi dedim sadece seni seviyorum dedim adamakıllı sen arkadaşımsın benim deseydin ne diye gittin madem hep biliyordun neden ben söyleyince gittin neden bilmene rağmen bana çok farklı davrandın neden hep çok farklı baktın bana''dedim hıçkırıklarım arasında konuşmaya çalışırken...

''Sen farklı geliyordun bana farklı hissettiriyordun o kadar çok değer veriyordun ki bana ben de farklı davranmaya çalıştım ama hiçbir zaman kalbimde o yere koyamadım ben seni.Çok denedim ama olmadı.''

''Olması gerekmiyordu zaten ama bana bunları bana söyleyebilirdin,gitmek yerine konuşabilirdin.Yalan değil yine çok üzülürdüm ama bu durumda olmazdım anlıyor musun beni''dedim ayağa kalkıp gitmeye yeltenirken.

Kolumdan tutup çekti ve bana sımsıkı sarıldı tıpkı eskisi gibi...

Zor bela kendimi çekip Müge'nin yanına koştum o da beni görür görmez hemen ayağa kalktı ve arkamdan gelmeye başladı.

Kimse ne olduğunu sormadı çünkü herkes biliyordu yüzümden neler olduğunu.

Koşarak eve gittim ve belki de saatlerce ağladım sonunda gözümde yaş tükendiğinde iç çeke çeke uykuya daldım...



.







Yeni Bir SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin