Multimedia Kaan.
Uyanmıştım. Belki de bu hayatımda yaşadığım en büyük hayal kırıklığıydı. Sadece bir rüyaydı. Neydi peki bu şimdi? Hayatımda bir kere bile görmediğim birini nasıl olur da rüyamda görürüm? Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Çok terlemiştim ve banyo yapmanın daha iyi fikir olduğunu düşündüm. Banyodan çıktıktan sonra okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Altıma kot şortumu üstüne de kareli mavi gömleğimi giyindikten sonra aşağı indim. Hiç iştahım yoktu, hala garip hissediyordum kendimi. Biraz da olsa toparlanmak için kendime kahve yapmaya başladım. Kahvemi içtikten sonra evden çıktım ve arabama bindim. Yol boyunca müzik dinledim. Yol boş olduğundan okula çok kısa sürede geldim ve yine ders saatine baya vardı. Basketbol sahasının oraya gittiğimde dün gördüğüm grup yine oradalardı. Basketbol, futbol maçlarını izlemekten hep zevk almışımdır. Bence gayet güzel ve eğlenceli. Maçlarını bitirip sohbet etmeye başladıklarını gördüğümde bende ayağa kalkıp okula doğru yürümeye başladım. Benim tarafıma doğru hızlı şekilde koşan biri vardı. Sanırım amacı elindeki topu basket topunu potaya atmaktı. Fakat her şey ters gitti ve top sert bir şekilde direğe çarpıp kafama geldi. Hadi ama, neden bu kadar sert bu toplar?! Dengemi kaybedip yere düştüğümde bir an bayılacağımı zannettim. Zorlukla gözlerimi açtığımda karşımda oldukça yakışıklı biri benimle konuşmaya çalışıyordu.
- İyi misin?
Ben cevap vermeyince tedirgin olduğunu anladım. Hızlı bir şekilde ayağa kalktım.
- İyiyim. Biraz daha dikkatli ol, kafam yarıldı!
Bunu söylediğimde yüzünde şaşırmış gibi bir ifade vardı. Ne yapabilirim teşekkür mü etseydim kafama top attığı için. Ama bu yüz bana bir yerden tanıdık gelmeye başladı. Evet! Bu yüz benim rüyamda gördüğüm çocuk. Kahverengi saçları, buğday teni rüyamdaki kadar gerçekti. Bu da mı bir rüya yoksa diye düşünmeye başladım. Ve hemen kendimi çimdikledim.
Rüya olmadığını anladığımda şaşkın bir şekilde ona bakmaya devam ediyordum.
- Bana bakmaya daha ne kadar devam edeceksin?
Gözlerimi ondan kaçırıp konuşmaya yeltendiğimde utandığımı fark ettim. Ama bir cevap vermem gerekiyordu.
- Yoo, sana falan bakmıyordum. Sadece gözüm dalmış.
Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum.
- Pekâla, özür dilerim. Tanıştığıma memnun oldum. Aslında pek tanıştığımız söylenmez. Adın ne? Ben Kaan.
- Duru bende, memnun oldum. Kaçıncı sınıftasın? Hangi bölümdesin?
Allah aşkına ne diyordum ben? Sanane çocuğun kaçıncı sınıfta olduğundan Duru! Ama elimde değil, bir başkası olsa bu konuşma buraya kadar uzamazdı bile fakat bu çocukta başka bir şey vardı. Onun yanından ayrılmak istemiyordum.
- 2. Sınıftayım,dış mimarlık okuyorum. Sen?
Hayatımda ilk defa bir sohbetin bu sonsuza kadar sürmesini istedim.
- 1. Sınıfım ben. İç mimarlık.
Bu söz üzerine ikimizde güldük. Güldüğünde gözleri kısılıyordu. Çok güzel yüzü ve gülüşü vardı gerçekten. Ama neden onu rüyamda görmüştüm? Neden şimdi onun yanından ayrılmak istemiyordum? Ben yine uzak diyarlara dalıp gitmişken Kaan konuşmaya başladı.
- Yarın boş musun?
- Nasıl yani? Anlamadım.
- Kendimi affettirmek isterim. Okul çıkışı okulun yakınındaki Cafe'ye gidebiliriz. Tabii gelmek istersen?
Normalde biri bana ilk tanışmamızda böyle bir şey teklif etse, hiç tereddüt etmeden kalkıp giderdim. Ama nedense Kaan'a cevap vermek istiyordum. Bir tarafımda gitmek için can atan bir Duru, bir tarafımda da kalk git işine diyen bir Duru vardı. Onu tanımak istiyordum, tamamen merakımdan.
- Evet, olabilir aslında. Yarın dersten sonra bahçede buluşuruz.
- Peki görüşürüz o zaman.
- Görüşürüz.
Onun yanından ayrıldıktan sonra derse girdim. Pekte odaklandığım söylenemez. Tek bir dakika bile aklımdan çıkmadı. Hiç yaşamadım böyle bir şey. Hemen her söze, her harekete inanan biri değilim. Bunca zaman bu yüzden hiç ilişkim olmadı. Güvenemedim kimseye, gerçek sevginin peşindeydim hep. Sadece bir iki defa konuşmayla, birbirini beğenmekle olmuyor. Mutlu olmak gerek. Beni mutlu edeceğine inandığım biri çıksaydı karşıma, onu sevebileceğime inansaydım tabii ki bir ilişkim olurdu. Bütün gün bunları düşündüm. Sonunda dersler bitmişti. Çıkışta gözüm her yerde Kaan'ı aradı fakat göremedim. Arabama binip eve gitmeye başladım.
---------------
Eve geldiğimde hala Kaan'ı düşünüyordum. Yarın ilk önce rüyamda gördüğüm, sonra birden karşıma çıkan biriyle sohbet edecektim. Onu gerçekten merak ediyorum. İlk defa birini keşfetme duygusu bu kadar yoğun içimde. Bir an önce yarın olmasını istiyordum. Peki yarın ne yapacaktım? Ve en önemlisi, ne giyeceğim?!
**********
Bölümler zaman geçtikçe daha fazla uzun olacak. Umarım kitle biraz büyür, bu kitabı 2 kişi yazıyoruz. Aslında pek düşündüğümüz bir şey değildi bir anda karar verdik buna. İlk defa yazdığımız için tabii ki hatalarımız vardır ayrıca telefondan yazdığım için bir o kadar da zorlanıyorum.
Beğenmeniz dileğiyle :))
![](https://img.wattpad.com/cover/28210503-288-k510534.jpg)