Elma Ağacı

Barıştıracağım

"Dolunay neler oluyor?" diye sordu Gizem. Ben hala Barlas gözlerden uzaklaşsa da gittiği yola bakıyordum.

"Dolunay o kavga da neydi?" diye soran Semih ile ona baktım ve "Beni bıraktı." dedim. O an başımın dönmesi ile yakınımdaki Semih'e tutundum. 

"Dolunay iyi misin?" diye endişeyle soran Semih ile "Başım dönüyor." dedim. Etraf bulanıklaşırken Semih beni kucağına aldı.

Semih beni Barlas ile kalacağımız odaya götürüp yatağa uzandırdı. Gizem bana bir bardak su vermesi ile titreyen elimle suyu aldım.

Suyu bir dikişte içerken Semih "İyi misin?" diye sordu. Baş dönmem hafiflerken "Beni bıraktı." dedim ve ağlamaya başladım.

Semih ve Gizem bana aynı anda sarılması ile ağlamam daha da şiddetleşti. Onlar bana ne kadar sarılsa da ben onu istiyordum.

Ben onu isterken Semih ve Gize bana sarılıp başımı okşasa ne yazar? O olmadan ben bir hiçim.

"Kuzum ağlama bu kadar" diyen Gizem ile burnumu çektim ve göz yaşlarımı zorla durdurdum.

"Şimdi bize neler olduğunu anlat" diyen Semih ile olan biten her şeyi anlattım. "Bu işin içinde kesinle Ateş de var." dedi Semih.

"Bu bir şeyi değiştirmez beni bıraktı." dedim ve tekrar ağlamaya başladım. Semih sinirle kulübeden çıkarken Gizem yanıma oturup saçımı okşamaya başladı.

Semih'ten

Sinirle kulübeden çıkarken kendi kendime bu ikisini geri barıştıracağıma yemin ettim. Barlas ve Dolunay'ı barıştırmak için kavga etmelerini sağlayan kişi veya kişilerin yanına gitmeliydim.

Savaş ve Dolunay'ın buluştuğu kafeye gittiğimde Savaş'ın Nida ile bir masada oturmuş kahkaha atarak konuştuklarını gördüm.

Tabi ya Nida da işin içindedir. Ne de olsa Dolunay Barlas ile çıkmaya başladığında çok bozulmuştu.

Hızla Savaşların masasına gittim ve Savaş'ı yakasından tutup kaldırdım. Savaş ne olduğunu anlamazken kafa attım.

Savaş geriye doğru sendelenirken yüzüne sert bir yumruk attım. Savaş yumruğumla birlikte yere yığılırken üstüne çıkıp yumruklamaya başladım.

Sinirle "Sen mi yaptın lan! Onları ayırmak için siz mi yaptınız!" diye bağırdım. Savaş'ın suratına bir yumruk daha atacakken Savaş yumruğumu tutup "Yeter lan kalk üstümden." dedi.

Savaş'ın üstünden kalkarken ağzı burnu kanlar içinde kalmıştı.