KARMAKARIŞIK

Bölüm 2

Partideki neredeyse herkes 15, 16 yaşında olduğu için parti dağıldı ve mekana ceza yazdılar. Mekanın önünde Uzaylar ile ne yapacağımızı konuşuyorduk. Aklım Erendeydi. Neredeydi acaba ?  Bizim yanımızda yoktu, on dakika önce Bulut'u da alıp geri geleceklerini söyleyip gitti.

İsmimin söylenmesiyle bizimkilere döndüm. Ali '' Bence sahile gidip içelim, madem partide dağıldı'' deyince kafamla onu onayladım. Ali bizim okuldan bir çocuktu ve kendisiyle bir problemim yoktu.
Eren' in nereye gittiğini ve sahile gelip gelmeyeceğini merak etmiştim. Ama Uzaya '' Eren nerede ya'' diye sorarsam dalga geçeceğini de biliyordum. Ben de yürümeye başladım ve sanki umurumda değilmiş ses tonumla '' İki çocuk vardı onlar gelmiyor mu sahile?'' diye sordum.

Uzay kafasını kaldırarak bana baktı ve '' Eren ile Bulut mu?'' diye sordu. Ben de isimlerini hatırlamadığımı büyük ihtimallerle onlar olduğunu söyledim. Ve şah mat. Uzay umrumda olmadığını sanıp konuşmaya devam etti.  '' Gene kız kovalamaya gittiler. Gelirler herhalde yarım saate.'' Sahile giderken yol üstünden votka alıp yürümeye devam ettik. Uzayın söylediği şey üzerine üzülmüştüm. Hemen kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Daha 2 saattir tanıdığım ve sadece ismini bildiğim bir çocuk için neden üzülüyorsam.

Sahile geldiğimizde gözüme çimlerde güzel bir yer kestirip hemen oturdum.  Arkamdan Uzay, Aleyna, Ali ve Alp de çimlere oturdu ve içmeye başladık.

Aradan 1 saat geçmişti ki Bulut ve Eren de yanımıza gelip oturdular. Erene bakmamaya çalışıyordum. Uzay naptıklarıyla alakalı bi kaç soru sorup içmeye devam etti. Biz aramızda muhabbet ederken konu kız ve erkek güç kıyaslamasına gelmişti. Ali bana dönerek '' Erkekler nolursa olsun kızlardan güçlüdür tabi bu Doğa için geçerli değil, eli gerçekten de ağır'' diye söylendi. Zamanında Ali' ye sinirlenip tokat atmıştım ve fırsat buldukça bana hep bu konuyu hatırlatır.

Eren de bana dönüp güldü ve konuşmaya başladı.'' Doğa mı, onun tokadından nolcak sanki'' dedi. Ona dönüp emin olma dercesine güldüm ve o anda hiç beklemediğim bir şey dedi.

'' Vur hadi''

Herkes Erene yapma dercesine bakıp kafasını sallıyordu. Gerçekten de elim çok ağırdır. O anda neden bilmiyorum ama Eren' e vurasım gelmişti.Emin misin diye sordum ve gülerek başını salladı. Bende benden günah gitti diyerek Eren' e tokadı yapıştırdım.

Bu gerçekten de sert olmuştu galiba çünkü baya bir ses çıkmıştı ve Eren 'in yanağında beş parmağımın izi çıkmıştı.

Eren bir süre durdu ve '' Çınlamayı hissettim ama sanırım alkolden dolayı hissetmedim'' dedi. O sırada herkes Eren' in yanağında ki izle dalga geçiyordu. 

İçkilerimiz bittiğinde yerimizden kalktık ve minibüslerin olduğu yere doğru yürümeye başladık. Minibüse bindiğimde en arka dörtlü koltuğa doğru ilerledim ve cam kenarına oturdum, ardımdan hızla Eren geldi ve yanıma oturdu. Onu takmadan başımı cama yaslayıp uyumaya çalıştım çünkü gerçekten de gözlerim kapanıyordu.

Eren beni dürttüğünde gözümü açtım ve kafamın Eren'in omzunda olduğunu görmemle ani bir hareketle kafamı kaldırdım. Hiç bir şey olmamış gibi minibüsten indik ve ben herkesle vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım.
Eren' i 3 ay göremeyecektim çünkü haftaya okullar kapanıyordu ve ben yazlığa Didim'e gidiyordum. '' Salak ne 3 ayı belki bir daha hiç göremeyeceksin'' diyen iç sesime hak verip apartmanın kapısından içeri girdim. Eve girdiğimde üstümü bile değiştirmeden kendimi yatağa attım.

DOĞA' DAN 1 HAFTA SONRA..

Bugün karnemi alıp hemen eve döndüm çünkü hazırlamam gereken bir bavul vardı. Bu gece her sene olduğu gibi Didim' e yola çıkacaktık. Çocukluğumdan beri her yaz  Didim'e giderdik ve 3 ay sonra dönerdik.

Bavulumu hazırladıktan sonra çok yorulduğumu fark ettim ve gevşemek için duşa girdim.

Duştan çıktığımda saate baktım ve duşta gereğinden fazla oyalandığımı farkına vardım. Hemen üstümü giyinip saçımı kuruttum. Bavulumu alıp içeri gittiğime annem de bavulunu kapının önüne getiriyordu.

Otobüse bindiğimde kafamı cama dayayıp uyumaya çalıştım. İstanbul Didim arası 10 saat sürüyordu ve ben o kadar uzun süre uyumazsam midem bulanıyordu. Düşünceler yavaş yavaş kafamdan silinirken kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.