Hep beraber kalktık ve yürümeye başladık. Aleyna dolmuşa bindi. Uzayda bize görüşürüz diyerek eve gitti. Erenle baş başa kalmıştık. Beni eve bırakacağını tahmin ediyordum çünkü Eren asla bu saatte, hele ki alkollüyken beni eve tek göndermezdi. Eren de benim kurtarıcımdı işte. Sessiz bir şekilde eve doğru yürüdük. Yol boyu hiç konuşmadık.
Evimin önüne geldiğimizde Eren'e döndüm ve sigara diyip gülümsedim. Kafasını salladı ve cebinden paketini çıkarıp bana uzattı. Kendisi de alıp yaktı. Evin önündeki demirliklere oturup sigarayı içmeye başladım. Eren de karşımda ayakta duruyordu. Hiç konuşmuyorduk sadece birbirimize bakıyorduk. Aslında çok garip bir andı, ne konuşabilirdik ki zaten. Sevgilisi varken nasıl da dudak dudağa geldiğimizi mi ?
Ben sigaramı attıktan sonra Eren de sigarasını fırlattı. Hala birbirimize bakıp hiç konuşmuyorduk. Eren yavaş yavaş üstüme gelmeye başladı. Beni öpücekti hemde gözlerim açıkken. O üstüme doğru eğildikçe bende geriye doğru eğildim. Dudağı ve dudağım arasında milimler kalmışken kısık ama etkileyici bir ses tonuyla '' Biraz daha gidersen düşeceksin.'' dedi. Konuşmak istedim, cevap vermek ama sözcükler dilimden bir türlü çıkmadı. Zaman dursun istiyordum, onu öpmek istiyordum, ona ne olduğumuzu sormak istiyordum. Çok şey istiyordum hem de asla gerçekleşemeyecek şeyler istiyordum. Ama onun sevgilisi vardı. Bu gerçek yüzüme sert bir şekilde çarptıktan sonra onu itip ayağa kalktım.
Erene görüşürüz dedim ve ona sarıldım. Aslında bunun kısa bir görüşürüz sarılması olması gerekiyordu ama hiç de öyle olmadı. Yaklaşık iki dakika boyunca hiç konuşmadan sadece sarıldık. Sanki söylemek istediğimiz ama söyleyemediğimiz şeyleri sarılmamızın gücüyle birbirimize anlatmak istiyorduk.
Eren benden ayrıldığında kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim, bunları hissetmem çok ama çok yanlıştı farkındaydım ama kendime bir türlü engel olamıyordum.
Ben apartmana girdiğimde Erende gitmişti. Merdivenlerden çıkarken yüzümde anlam veremediğim bir gülümseme vardı. Eve girdiğimde annem bana bakıp niye gülüyorsun diye sordu. Anneme bakıp daha çok sırıttım ve odama geçtim. Kendimi direk yatağa bıraktım ve gülümsemeye devam ettim, nereden bilebilirdim ki bu geçmeyen sırıtışımın aylar sonra geçmeyen ağlayışlara döneceğini.
Okula geldiğimde önce kantine doğru ilerledim. Hayri abiye günaydın dedikten sonra iki çikolatalı açma ve bir tane de çikolatalı süt alıp elimdekilerle sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Sınıfa girdiğimde Eren sırada uyuyordu. Yanına gidip onu uyandırmadan yerime oturdum ve zilin çalmasını bekledim. Zehra hoca sınıfa girdiğinde Ereni dürttüm. Eren uykulu bir şekilde gözlerini açınca ayağa kalktık ve günaydın faslını geçirdik. Zehra hoca boğazını temizleyip bize döndü
'' Evet proje ödevinizi veriyorum, bunun da en az sınav kadar önemi var yani hepiniz güzel bir şekilde hazırlayıp bana teslim edeceksiniz. İkili gruplar şeklinde ödevi yapacaksınız. Grupları ben belirledim bile ve itiraz istemiyorum'' diyip grupları okumaya başladı.
Başak ve Eda,Lara ve Burak,Eren ve Deniz, Doğa ve Can...
Cana baktığımda gülümsüyordu. Erense derin bir nefes aldı ve kafasını tekrardan sıraya gömdü.
Eve geldiğimde annem beni yanına çağırdı, yanına oturduğumda konuşmaya başladı.
'' Anneannen hastaneye yatacağından dolayı yanında durmam gerekiyor, bir hafta kadar evde tek kalacaksın. Lütfen evi dağıtma ve eve kimseyi alma Doğa.'' Ben güven veren bir şekilde anneme gülümsedikten sonra konuşmaya devam ettik. 1 haftam vardı, başlasın kız geceleri..4 gün geçmişti ve biz bir sınavdan çıkıp bir diğerine giriyorduk. Şimdi de edebiyat sınavımız vardı. Edebiyat en iyi olduğum dersti. Sırada yana dönüp Erene baktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/222846608-288-k93547.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAKARIŞIK
Jugendliteratur- Bahsettiğim konu senden hoşlanmamdı. + Biliyordum *** Bilmiyorum, sanki o yokken nefes alamıyorum sadece yaşıyorum işte. *** -Sevgilisi olan biri bu kadar yakın olmamalı. +Sevgilisi olan birine bu kadar yakın olmamalısın.