Şimdi, elimde hazır 5 tane bölüm var. Bölümleri ya 2 ya da 3 günde bir atacağım. Siz onları okurken bende rahat bir şekilde yazmaya devam edeceğim.
1. Bölümü bugün atmayacaktım ama bir an atasım geldi sjshxhsh
Oy ve yorumalarınızı bekliyorum.
😉Keyifli okumalar
💜Jimin'in anlatımından...
Zaman benim isteğim dışında öylece akıp gidiyordu. Bazen çok hızlı iken bazen de strese girmeme sebep olacak kadar yavaş ve sıkıcı ama bir şekilde akıp gidiyordu işte. istemiyordum, Daha doğrusu bu halde yapa yalnız kalmışken hayatımın bu şekilde akıp gitmesini istemiyordum. Her günüm boştu sanki. Aslında yapacak çok işim, bir çok sorumluluğum vardı ama ben hayatımı çok boş hissediyordum.
Bir kaç yıl önce hissettiğim o sıcak ve yoğun duygular kendini karanlık bir boşluğa bırakmıştı. Çoğu zaman yaşamak bile istemiyordum. Hayatımın bir anlamı kalmamıştı. Yaşamımı devam ettirmek için çalışıyor, besleniyor ve uyuyordum. Hepsi bundan ibaretti. Duygusuzlaşmıştım adeta ve yıllar geçtikçe daha da sinirli bir adam olmuştum.
Beni bırakıp gittiği için çok sinirliydim.
Bir zamanlar deli gibi aşık olduğum, her saniyemi onunla geçirdiğim kadın şimdi yanımda değildi. Yıllar geçmişti. Senini duyamıyor, yüzünü göremiyordum. Çok sinirliydim. Bunun olmasına izin verdiği için, vaz geçerek çekip gittiği için ona çok sinirliydim ama elimden bir şey gelmiyordu.
O gitmişti ve ben bitmiştim. Artık her şey için çok geçti.
"Jimin, beni dinliyor musun?"
Kulaklarımda yankılanan sesle başımı hızlı bir hareketle iki yana salladım ve karşımda oturan bedene kısa bir bakış yolladım. Yoona kollarını göğsünde birleştirmiş, kaşları yukarı kalkmış bir şekilde beni inceliyordu.
Miley, gitmişti ama hala hiç beklenmedik yerlerde aklıma girerek işimi yapmama engel oluyordu. Bunun olmasından nefret ediyordum.
"Afedersin, tekrar eder misin?"
Derin bir nefes alıp başını onaylamazcasına iki yana salladı. "Kış
kreasyonu için bir kaç yabancı tasarımcı ile görüşme yapacağım. Şirket için iyi olacağını düşündüğüm tanınmış bir kaç isim var. Bununla ilgilenecek misin yoksa bana mı bırakıyorsun?"Onca işin arasından birde bununla uğraşamazdım. Üstelik çalışan seçme konusunda ona güveniyordum. Şirket için en iyisine karar vereceğine emindim. "Sen hallet. Sana güveniyorum "
Başını olumlu anlamda sallayıp beni onayladı. Ardından masanın üzerine bıraktığı dosyaları toplamaya koyulmuştu. Yoona hem arkadaşım hem de şirketim için önemli bir çalışanımdı. Aşırı yakın olmasakta iyi biriydi. Güvenilir ve başarılı bir iş kadınıydı.
"Yabancı bir tasarımcı ile çalışacak olmamız çok güzel tabii ama sorun da olabilir. Mesela bir süre burada yaşaması gerekecek bunu kabul eden birilerini bulmak zor olacak gibi."
Düşünceli bir hal alıp dudaklarını büzdü. Ardından aklına bir şey gelmiş gibi ani bir şekilde gülümseyip konuşmasına devam etti. "Gerçi internet diye bir şey var. Tasarımları yapıp bize gönderebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒂𝒓ı𝒔̧ı𝒏²| 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
FanfictionSonsuzluk hakkında konuşmayı bırak, her zaman her şeyin sonu vardır.