Sınavdan önce atacağım son bölüm demiştim ama bu bölümü yarım saatte falan yazdığım için atayım dedim. Benimde biraz olsun stresimi alıyor.
Kitap hakkında ne düşünüyorsunuz? Gidişat falan? Hoşnut musunuz?
Açıkçası ben hoşnutum ama oy ve yorum konusunda birazcık daha aktif olmanızı istiyorum.
Keyifli okumalar
💜Jimin'in anlatımından...
Arabaya oturur oturmaz başımı yan tarafa çevirdim. Miley gözlerini kapatmış,rahatça arkasına yayılmıştı. Üç yıl boyunca çıkmıştık ama onu ilk defa bu şekilde sarhoş görüyordum. içmeyi çok seven bir insan değildi o yüzden daha önce bu tarz bir durumla karşı karşıya kalmamıştım. Beni aradıklarında arkadaş olarak bahsettikleri kişinin bizim çocuklardan biri olduğunu düşünmüştüm çünkü Taehyung'un böyle düzenli bir rutini vardı.
Fakat o kişi Miley çıkınca sinirlenmiştim, endişelenmiştim de. ilk defa bu kadar sarhoş olduğuna emindim ve her ne kadar gündüz saatlerinde olsak da korkmuştum.
"Kemerini tak."
Ona doğru seslendiğim anda gözlerini açtı. Bir süre baygın baygın suratıma bakmayı tercih etmişti. Bende yüzünü inceliyordum. Uzun sarı saçları dağılmış, yanakları içkiden dolayı hafif kızarmıştı, dudaklarına ise renk gelmiş, dolgunlaşmışlardı. Gözlerimi kırpmadan onu incelemeye devam ettim. Aşırı derecede seksi görünüyordu.
"Sen söylemesen de takacaktım zaten."
ingilizce konuştuğunda garip bakışlarımı ona yolladım. Eliyle kemeri yoklamaya başlamıştı. Bu hareketinden sonra gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve bir kaç saniye boyunca yaptığı şeyi izledim.
"İşine karışmak gibi olmasın ama kemer cam tarafında."
Deminden beri ortadaki boşluğu yoklayıp duruyordu. Söylediğim şeyin ardından ani bir şekilde durdu ve bir kaç kere gözlerini kırpıştırdı. "Baştan söylesene." Diye sesini yükselttiğinde gözlerimi devirdim. Üstelik hala ingilizce konuşuyordu ama sarhoş olduğu için sorgulamıyordum.
Miley hala kemerle boğuşurken buna daha fazla katlanamayacağıma karar kılarak ona doğru uzandım ve seri bir şekilde kemerini taktım. Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışmıştım.
"Jimin?"
Ben arabayı çalıştırırken Miley'nin ağlamaklı çıkan sesi kulaklarıma doldu. Kaşlarımı çatıp başımı ona doğru çevirdim. Yüzünü buruşturmuş her an ağlayacak gibi duruyordu.
"Ne oldu?"
"Koreceyi unuttum."
Birden sesli bir şekilde ağlamaya başladı. Kız, ciddi ciddi ağlıyordu. Bakışlarım şaşkın bir hal aldı. Normalken bile onunla uğraşmak zorken şu an bin kat daha zordu. Koreceyi unutmak neydi anasını satayım?
"Nasıl tekrardan öğreneceğim?"
Daha da şiddetli ağlamaya başladı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde arabayı kullanmaya devam ettim. Bu haline gülsem mi, ağlasam mı? Bilmiyordum. Şu an ki durumu komikti fakat sarhoş olsa da ağlaması pek hoşuma gitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒂𝒓ı𝒔̧ı𝒏²| 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
FanfictionSonsuzluk hakkında konuşmayı bırak, her zaman her şeyin sonu vardır.