Bölümleri nasıl okuyorsunuz bilmiyorum ama lütfen olaylardan her hangi bir şey kaçırmamak için sadece diyalog kısımlarını değil yazdığım uzun paragraflarıda okuyun.
🙂Medya:Miley
🌟Keyifli okumalar
💜Yoona ile birlikte öğle yemeği için şirketin kafetaryasına gidiyorduk. Her ne kadar belli etmemeye çalışsamda koridorda yürürken sürekli etrafıma bakınıyor Jimin'i görmeyi umuyordum. Bana nasıl davranırsa davransın, aramızda ne geçerse geçsin her saniye onu görme isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Maalesef ortalıkta yoktu. Kafetaryaya gelmesini beklemiyordum bile.
"Jiminle konuştum."
Yoona'nın sesi kulaklarıma dolunca gözlerimi kısıp bakışlarımı ona çevirdim. "Ne konuştun?"
O an gerçekten neyden bahsettiğini anlayamamıştım. "Şu tasarım konusu işte."
Derin bir nefes aldım. Ne ara gidip konuşmuştu bilmiyordum. Ayrıca bu iyi bir fikir miydi ondanda emin değildim. Konu Jimin olunca her şey beni geriyordu.
"Ne dedi?" Diye sordum. Yoona'ya bakmak yerine önüme bakıyordum. Sıkıntıya girmiş gibi nefes verdiğini işittim.
"Azar işittim geldim." Başımı ümitsizce olumsuz anlamda salladım. Şaşırmamıştım. "Konunun beni ilgilendirmediğini söyledi."
Anlaşılan Jimin'i sinirlendirmiştik. Yoona'yı da boş yere işime alet etmiştim. Umarım Jimin bunun sinirini benden çıkarmazdı.
"Keşke konuşmasaydın, üzgünüm."
Tam o sırada kafetaryaya giriş yaptık. Yemeklerin olduğu bölüme doğru ilerledik. Bu sırada da Yoona konuşmuştu. "Üzgün olmanı gerektirecek bir durum yok. Jimin şu sıralar herkesi azarlıyor zaten."
Gerçekten öyleydi. Ben tam olarak bilmiyordum ama son zamanlarda çalışanların dilinde bu durum vardı. Durup dururken insanları azarlayıp olayları abartıyormuş. Bunun sebebinin bana olan kızgınlığı olduğunu biliyordum. O gerçekten iyi değildi ve bu beni korkutuyordu. Sürekli böyle olmasından korkuyordum.
Tabağıma birazcık yemek koyduktan sonra-biraz olmayabilirdi- boş bir masa aradık. Kafetarya normale göre bugün biraz daha kalabalık gibiydi ve resmen boş masa yoktu. Mecburen birinin yanına oturmak zorunda kalacaktık.
Yoona etrafına bakınırken en arka tarafa doğru bakıp gülümsedi ve ardından bana döndü. "Soojin yalnız oturuyor. Hadi gel."
Şaşkın bakışlarımı arka tarafta ki masaya çevirdim. Kızıl saçları hemen gözüme çarpmıştı. Onunla tanışmam gerektiği yine aklımdan çıkmıştı doğrusu. Bence bu baya iyi bir fırsattı. Anladığım kadarıyla da Yoona ile tanışıyorlardı ve bu benim için iyi olabilirdi. Her şeyi arkadaşım için yapıyordum.
Derin bir nefes alıp masaya doğru ilerlemeye başladım. Yoona benden önce hareket edip masada ki yerini almıştı bile. Bende seri bir şekilde yanlarına ulaşıp Yoona'nın hemen yanına oturdum.
"Merhaba." Derken bakışlarım Soojin'in üzerindeydi. Elimi ona doğru uzattım. Gerçekten baya güzel kızdı. Eh! Taehyung gibi birinin yanına da ancak böyle bir kız yakışırdı sanırım. "Ben Miley."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒂𝒓ı𝒔̧ı𝒏²| 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
FanfictionSonsuzluk hakkında konuşmayı bırak, her zaman her şeyin sonu vardır.