Okul bitmisti ama ben hala ders calismak icin etute kalmistim siniftan bir kac kisiyle berabar. Kitabin sayfalarini ceviriyodun ve kitaptaki hicbir seyi anlamadigimi gorunce kafami masaya gecirdim. NEYI BILMEDIGIMI BILE BILMIYORUM!!!
Okulun sacma koridorlarinda biraz dolandiktan sonra seung jo'nun oldugu sinifi bulup ,kapidan sinsice onu izlemeye basladim, tabii ki beni gormesin diye kicimi yirtiyodum. Agzim bes karis acik kaldi , bu sinif cok iyi olmaliydi, bizim siniftakinin aksine insanlar ders calisiyo ve kafalarini kitaptan kaldirmiyolardi. Seung jo haric , o niye calismiyordu ki (gerci calismaya ihtihaci yoktu)
"Hayatta olmak bile mutluluktur" adli sacma hikayesine gomulmustu. Hem calismiyor hemde bu sinfta!!!Seung jo'nun arkasindan tiz ve sakin bi ses geldi
"Seung jo?"
Kiz cevap alamadi ve tekrar denedi,
"Seung jo??"
Seoung jo cevap vermeden kiza bir bakis atti ama bu kiz icin yeterli olacak ki aninda seung jo'nun yaninda bitmistii!
Yuzum limon yemis gibi eksirken kiz seung jo'ya bir matematik problemi soruyordu, seung jo soguk kanlilikla soruyu cozup ,kitabi kiz dogru ittirdu. Kizin agzi kulaklarina kadar cikmisti. Kizi cok kiskanmistim hem guzel hemde akilliydi.Etut hala bitmemisti ve ben cok bunalmistim , kantine gittim ve bos bos oturmaya basladim. Merdivenden cikan bi ayak sesi duydum ve SEUNG JOOO.
"Ders calismaya mi kaldin?" Seung jo bunu sorarken yuzunde alayci bir ifade vardi.
"Evet, neden korktun mu?"
Hep ifadesiz olan yuzunde bir tebessum olustu. Eger okulun en iyileri arasinda ilk 50 ye girersem beni sirtinda tasiyacakti , boyle bir anlasma yapmistik.
"Beni tasiyacagina gore , simdiden idman yapsan iyi edersin."
Bir sey demeden kolasini icti.
"Senin sinifin, gercekten iyi ,hem bilgisayarli hemde ses gecirmez, ne israfff"
bunu demem uzerine kendinden emince ,
"Nedense , soylediklerin pek inandirici gelmiyor." dedi.
"Neden bahsediyorsun?"
"Kulaga asagilik kompleksli gibi geliyor."
BU UYUZ BANA NE DEMISTI BOYLE!!!
Ona pislik bakisimi attim.
Sonra tekrar o lanet cenesini acti.
"Eve gitmiyor musun?"
"Neden sordun?"
Aptal miyim neyim , benimle eve gitmek istedigini felan dusunup ayaga firladim ve sevincle,
"Yani beraber mi gidelimmmmmmm" dedim.
"Ha Ni" bu ses oppa'nin sesiydi(benden hoslanan cocuk)
Senung jo gozlerini devirerek cikisa dogru ilerlerken oppa'da merdivenlerle savas vererek asagiya inmeye calisiyordu.
Seung jo'nun arkasindan
"Ama!" Diye bagirdim.
Arkasini donup o ifadesiz bakisini atti. Ve bende sozumu tamamladim,
"Asagida beklee"
Bir onay bile vermeden gitti.
Oppa konustu
"Seni ariyodum, seung jo sana bir sey mi soyledi?!"
"Hayir cantami versene"
"Sorun degil ben tasirim, gidelimm"
Oppa beni zorla metroya bindirdi ve bir kac durak ilerlemistik daha ilerleyemezdim , okula donup seung jo'nun yanina gitmem gerekiyorduu. Hemen metro daha fazla ilerlemeden oppa'dan cantami alip indim , arkamdan kostu ama yetisememisti.
Taksiyle okula vardigimda taksici butun parami somurmustu.SEUNG JO'NUN AGZINDAN.
Ha Ni kac saattir eve gelmiyordu ,evet onu beklememistim ama bunu iki saattir anlayamayacak kadar aptal olamaz! Aslinda umrumda bile degildi ,kanepede uzanmis rahatca kitabimi okuyordum, ama annem surekli sorular soruyordu.
"Neden birlikte gelmediniz?"
"Kendi gelir."
"Daha buralari pek bilmiyor, hem son zamanlarda etrafta dolanan bir yabanci varmis." Bir anda aklima sabah okula giderken gordugum garip tipli adam geldi ve nedense biraz stres oldum. Aslinda onu nerde aramam gerektigini bilmiyordum , disari ciktim biraz hava almak icin . Daha sonra sinirim artik icimde tutamadim ve "tam bas belasi" diye haykirarak onu aramaya ciktim.HA NI 'NIN AGZINDAN.
Hic param kalmadigindan eve kadar yurumek zorunda kalmistim, ama yuruken arkamdan birinin beni takil ettigini hissettim. Ve gerizekali seung jo , salak beni beklemesini soyledigim halde gitmis , taksiye bile binmistim. Ve onume o garip tipli adam cikti , uzerinde ince bir monttan baska bir sey olmadigi belliydi , yoksa SAPIK MIYDI?!?!??
Adamdan kurtulmaya calistim ama pesimden geldim , ona hayretle bakarken uzerindeki montu acmaya basladi.
"Yapma!"
Beni dinlemedi ve acmaya devam etti.
"Acarsan bakmam ve kacarim, gozlerimi kapatirim o zaman onemi kalmaz ."
Bana dahada yaklasip montunu acilmis olan dugmelerinden fermuarini bulup onu acmaya calisti.
"Sapik! Sapik! " Diye bagirmaya basladim ve ona tekme atmaya calisirken ayakkabilarimdan biri firladi. Adam ayakkabima yonelmisti.
"Dur, sakin ayakkabiyi almaya kalkmaa!"
O juji(seung jo'nun annesi) nin hediyesiydi , o ayakkabiyi kaybedemezdim. Bir anda ayakkabiyi alip kacmaya basladi , bende onun pesinden kosturup ayni zamanda bagiriyordum. Ben adami kovalarken adam ilk kez konustu.
"Bir kez bakarsan ayakkabiyi veririm."
Ciglik atarak arkasindan kosmaya devam ettim.
"Sadece bir saniye"
"Bir kez bakarsam ayakkabiyi vereceksinn."
En sonunda adam durdu ve bende durdum , sadece ayakkabimi istiyordumm.
Adam tam montunu cikartmistiki arkamdan bir el gozlerimi kapatip beni kendine cekti ve beni kendine dondurdu. Kafami kaldirip o ellerin sahibine baktim tabii kide seung jo'ydu. Seung jo adamdan ayakkabiyi aldi ve benide cekistirerek evin yolunu tuttu.
"Nasil tam zamaninda yetisebildin"
"Sanssizligim yuzunden" bunu demesi unrumda degildi , su an cok mutluydum.
"Bu arada bu gibi durumlarda insanlar ayakkabisindan vazgecer."
"Onlar bana annenin hediyesi."
Yolun geri kalaninda ben salak salak konustun oda bilgili bir sekilde her dedigimi duzeltti.
Gece dusuncelerim beynimi kemiriyordu bugun olanlari dusunup mutlu oluyordum ama bir yandanda mektup olayinda bana yaptiklarini unutmamistim, benimde bur grurum vardi onu tekrar hos bulamazdim. Birden juji kapiyi caldi, onun geldigini gorunce sevinmistim. Birlikte dertlesmistik ve seung jo nun bebeklik fotograflarina bakmistik bir de ben bir tanesini caktirmadan aldim gercekten rezil bir fotografti , cok tatliydida ama kiz kiyafetleri giymisti...Sabah sinifta mal mal oturup ,espirilesirken seung jo sinifa geldi ve bana seslendi dolayisiyla herkes bana bakti sonucta herkesin hayran oldugu jo beni cagirmistiii.
Kafasiyla disariya gel isareti yapti
"Ha Ni esofmaninida al."
Esofmana baktigimda anlamistim , juji esofmanlarimizi karistirmisti, esofmanimi alil bahceye ciktim.
Esofmanlari degistik.
"Tam bi bas belasisin."
"Neden? Benimkileri giyseydin ya. Kiz kiyafeleri giymeye alisin degil misin."
Fotografi ima etmistim.
Bir sure suratina mal misin dercesine bakti. Sonra fotografi cikarip ona gosterdim. Gozleri saskinliktan kocaman oldu.
"Nerden buldun ver onu hemen!"
Beni bahcede kovalamaya basladi.
"Vermiyor musun"
"Bekle biraz fotografi sana verecegim , ama bir sartim var"
"Sart mi ne sarti"
"Notlarimi duzeltmeme yardim et."
"Ben tanri degilim , seni duzeltemem.
"Oyle mi, o zaman bu fotografi herkes gormek zornda kalicak."
Bir anda uzerime cullandi ve beni yanimizdaki agaca yapistirdi. Suratim garip bi hal almisti. Iyice yuzume yaklasti
"Sandigimdan daha duzenbazmissin, o listeye girersen seni sirtimda tasimak zorunda kalirimi."
"Hayir , beni tasimani istemiyicem, endiselenme artik sana karsi bir sey hissetmiyorum."
yalan.
Bu dedigim seyin uzerine kafasini aramizda mesafa kalmayacak gibi bana yaklastirdi ve yuzu acayip etkileyici bir hal aldi.
"Gercekten mi?"
Cevap veremedim.
Beni optu mu opmedi mi anlayamadim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ
Teen Fiction-Cok sevdigim bir dizi olan "playful kiss" adli bir kore dizisidir. -Kendi yorumlarimi katarak bir kac degisiklik yapacak olsamda ana hatlariyla orjinal dizisine ait. -Maalesef ki dizi sadece 16 bolum surdu. Bu yuzden ilk 16 bolumu yazdiktan sonra k...