Jisoo'dan:
Jin benden hoşlanıyormuş!! Sanırım bende ondan hoşlanıyorum. Ama pek emin değilim. Neyse bu olayı hemen Jennie'ye anlatmalıyım.
Jennie'nin uyuduğu odaha gidip kapıyı açtığımda Nini hala uyuyordu. Onun bu halini hemen telefonumla çekmiştim.😄
Bedenini sallayarak:"Nini hadi kalk! Sana birşey anlatmam lazım!"
Gözünü açmadan:"Jichu sonra anlatırsın"dedi ve arkasını döndü. Bunun beni dinlemeyeceğini anladım ve en iyisi birden söylemekti.
Heyecanla derin bir nefes aldım,ellerimi birleştirdim ve tavana bakarak:"Jin benden hoşlanıyormuş. Hatta hatta sanırım bana aşık"dedim ve bir ohh çektim.
Jennie ise umursamayarak:"Tama-..
Birden yataktan kalktı ve:"NE!!?"
Jennie'nin yanına biraz daha yaklaşarak:"Az önce itiraf etti. Hem hem sen neden bu kadar şaşırdın? Ben hoşlanılmayacak bir insanmıyım?"dedim.
Jn:"😑 öyle olmadığını biliyorsun. Ben sadece bu kadar erken söylemesine şaşırdım."dedi ve üstündeki battaniyeyi çekti.
Js""Bende beklemezdim açıkçası. Neyse sende varmı birşeyler??"
Çekinerek:"Ahh tamam itiraf ediyorum. Suga'ya aşığım!"
Js:"Ohaa!!Birde aşıksın yani! Kız ne ara oldun daha yeni tanıştık ya bunlarla biz"
Jn:"Yha bilmiyorum işte ne zaman olduğumu"dedi.
Js:"Neyse hadi aşağıya inelim"dedim ve Jennie'nin dağınık saçlarını geriye attım.
Jn:"Tamam."dedi ve yataktan kalktı.
Arkasından bende kalktım tabii.
Rosé'den:
"Yuna plan nedir?"dedim umutlanırken.
Yuna:"Bak şimdi. Bu deponun gizli bir çıkış yeri var. Orayı benden başka kimlerin bildiğini bilmiyorum. Çünkü orayı kendim buldum."
Rs:"Nasıl kendin buldun?"dedim.
Yuna:"Eskiden beni de senin gibi kaçırmışlardı. Ben buradan kurtulmaya çalışıyordum. Bir gece kaçarken gizli yeri keşfettim. Tam kaçacaktımki. Aklıma birşey geldi. Biliyorsun ben hemşireyim. Bu yüzden bende onlara burada hemşire olarak çalışabileceğimi söyledim ama tabiki para karşılığında. Onlarda kabul ettiler. Işte o zamandan beri burada hemşire olarak çalışıyorum."
Rs:"Hmm anladım."
Yuna:"Ben sakatlanmış gibi yapacağım. Yani kısacası dikkat çekeceğim. Sende o sırada gizli yerden kaçacaksın."
Rs:"İyi fikir. Ama kendimi sakatlanmış gibi yapayım derken sakın kendini sakatlama! Tamam mı? "
Gülmeye başladı , saçımla oynayarak:"Bu kadar düşünceli olma. Beyaz gül"dedi ve ayağa kalktı.
Beyaz gül çok hoşuma gitmişti.
Rs:"Beyaz gül. Hmm bu çok hoşuma gitti."dedim.
O ise ellerini beline yerleştirerek:"Saat 5:25'te sakatlanmış gibi yapacağım. Sende o ara kaçarsın. Zaten ben sakatlanınca herkes iyileştirmeye felan çalışacaktır. Çünkü benden başka hemşire veya doktor yok burada"dedi ve göz kırptı. Sonradan arkasını dönüp bulunduğumuz yerden çıktı.
.
Saate baktığımda 5:23'tü. Belkide 2 dakika sonra hayatımı kurtaracaktım. Kim bilir?
Güvenlik hala mal gibi suratıma bakıyordu. Saate baktığımda 5:24'tü. Güvenlik birisini arayarak:"Ben lavaboya gideceğim. Buraya gel 2 dakika"dedi ve kapattı. Tam gidecekken bir çığlık sesi geldi. Bu Yuna'ydı! Güvenlik çığlıyın geldiği yöne doğru koştu. Neyseki Yuna anahtarı vermişti. Hemen anahatarı deliğe soktum ve 1-2 kez çevirdim.
Kapı açıldı. Koşmaya başladım. Gizli yeri bulmam için korüdorun sonuna ulaşmam gerekti. Sadece koşuyordum. Etrafıma felan bakmıyordum. Korüdorun sonuna ulaşmıştım sonunda. Yuna'nın dediğine göre gizli yerin üstü örtüyle kaplıydı. Etrafa baktığımda ise sol köşede kahverenginde bir örtü gördüm.
Bayağı eskiydi. Hemen örtüyü olduğu yerden alıp kenara fırlattım. Gecebilmem için eğilmem gerekti. Çok pisti yerler.
Hayır elbise giyecek günü bulmuşum tam da. Dizlerimin acısına aldırmayarak olabildiğim kadar hızlı olmaya çalışıyordum.
Çıkmayı başarmıştım. Bunu sevinciyle ayağa kalkıp zıpladım.
Etrafa baktığımda bir yol vardı karşımda. Yola doğru koşmaya başladım.
Jimin'den:
Suga hyungh beni box eldivenleri almaya gönderdi. Neymiş Jisoo ile kapışacaklarmış. Bir bu eksikti zaten. Hayır Rosé ortada yok. Bunların yaptığına bak yağ!
Arabayı hızlıca sürüyordum. Bazen de dayanamayıp sinirden direksiyona vuruyordum. Rosé'yi hem görmek hemde sesini duymak istiyordum.
Gözlerim dolmaya başlamıştı bile.
İleride bir kız görmüştüm. Yolun ortasına geçmiş iki kolunuda sallıyordu. Hemen frene bastım.
Kız sarı saçlı ince bacaklı uzun ve zayıf bir kızdı.
Durduğumda koşarak cama geldi ve açmamı işaret etti. Camı açtığımda ise şunları söyledi:"Kaçırıldım. Lütfen beni arabanıza alın lütfen"dedi yalvararak.
Bende:"Tabii hemen atlayın arabaya" dedim.
Oda sevinerek:"Çok teşekkür ederim size minnettarım" dedi ve yan koltuğa geçti. Hemen gaza bastım belliki kaçmıştı eğer daha fazla durursam yakalanabilirdi.
Kıyafetini düzelterek:"Ben Rosé"dediği anda birden frene bastım. Ne yani o benim aşık olduğum kızmıydı!!??
Şaşkınca ona bakarak:"Gerçekten mi?"dedim.
O ise saçını geriye atarak:"Evet. Neden sordunki??"
Onu baştan aşağıya süzdüm ve dayanamayıp sarıldım.
Rs:"Şey iyimisiniz??"
Gözlerimi çoktan kapatmıştım bile.
Jm:"Hiç olmadığım kadar"dedim ve ondan ayrıldım.
Jm:"Ben Jimin. Park Jimin"dediğimde gözleri açıldı.