y/n: ilk başta şirket olarak sm ent.'ı düşünmüştüm ama sonra sm'in yöneticisi olarak birini görmek istesem bu kesin junmyeon olurdu diye düşündüm :d
o yüzden bunu önemli ve hayali bir şirket olarak hayal edin! iyi okumalar!•
Taeyong,
Kafamı kaldırıp son şansım olan koca şirket binasına baktım.
20'li yaşlarının başında birisi olarak şu an elimde olan şeyler, sesim ve dış görünüşümdü sanırım. Bir ailem yoktu. Nerede olduklarını bile bilmiyordum. Yaşamak için paraya ihtiyacım vardı. Doğru düzgün bir evim bile yoktu. Ben de idol şirketlerine başvurumu yaptım.
Şirketler, ilk başta görüşmeyi hemen kabul ediyordu. Ama sordukları bir soru sayesinde hiçbirinden kabul alamadım. Tek bir soru yüzünden...
'Cinsel yöneliminiz nedir Bay Lee?'
Buna verebilecek doğru düzgün bir cevabım yoktu. Daha doğrusu benden bekledikleri cevabı veremezdim. Belki o cevabı verebilseydim şu an ailem yanımda olurdu, ünlü bir idol de olabilirdim.
Sıkıntıyla oflayarak şirketten içeri girdim. Hayatta kalmak için yalan söylemem gerekiyorsa söyleyecektim. Ailem, tıpkı ünlü olsam netizenlerin yapacağı gibi, bana erkeklerden hoşlandığım için ölmem gerektiğini söylese bile ben yaşamak için her şeyi yapmak zorundaydım.
Birkaç dans ve vokal çalışmasından sonra sözlü mülakata geçtik. Sevdiğim şeyler, sevmediğim şeyler, korkularım... Sonunda mülakat bittiğinde kutsal soruyu sormadıkları için şaşırmıştım:
'Bu kadar mı?'
'Evet Bay Lee. Detaylı bir incelemeden sonra size haber vereceğiz.'
Beni dışarı çıkardıklarında tuvalete girdim ve kendimi birine kilitledim. Beni kesinlikle işe almamışlardı. Arayacağız diyen hangi işveren sizi işe alırdı ki?
Gözyaşlarımı silerek kabinden çıktığımda dışarıda birinin olduğunu gördüm. Lenslerini düzeltmeye çalışıyor gibiydi. Eliyle gözünü parmakladığında gözünü tutarak sessizce küfretmesiyle sessizce gülerek yanına gittim.
'Yardım etmemi ister misin?'
Yüzünü bana çevirdiğinde yarısını eli kapattığı için kim olduğunu tam olarak görememiştim. Hafifçe kafasını salladığında elimi yıkadım ve yüzüne uzandım. Lensini düzeltirken bana sordu:
'Seçmeler için mi geldin?'
'Evet, sen de mi?'
Güldü. 'Öyle de denilebilir.'
Göz göze geldiğimizde kaşlarını çattı.
'Ağlamışsın. Seçilemedin mi?'
Ben de güldüm. 'Öyle de denilebilir.'
'Anlayamadım. Seni neden almamış olabilirler ki? Sesinde bir sorun yok gibi duruyor?'
'Hayır. Sadece bilmiyorum. Arayacaklarını söylediler.'
Tekrar güldüğünü duydum.
Sonunda lensini düzeltip geri çekildiğimde ona dikkatlice baktım. Bu şirketin ceosu ve idol Jung Jaehyun'du.
Kızararak kafamı önüme eğerken fısıldadım:
'Bay Jung. Merhaba.'
'Bence alınmışsındır.' dedi aynada kendine bakarken. 'Biz almasak bile eminim birçok şirket kapında sıra olmuştur bile.'
'Hayır. Aslında hiçbirine kabul edilmedim.' dediğimde daha çok şaşırmıştı.
'Seri katil olup hapse falan mı girdin? Anlayamıyorum.'
'Beni işe alın. Lütfen Bay Jung. Sesim çok iyidir. Çok da iyi dans ederim. Lütfen beni işe alın.'
Elini tutarak ona yalvarmaya başladığımda diğer eliyle başımı kaldırıp yüzüne bakmamı sağladı.
'Neden diğer şirketlerin seni işe almadığını söyler misin? Bu sebepten ötürü seni almayacağımızdan değil. Sadece merak ediyorum.'
'Beni kabul ederseniz bunu size söylerim.'
Tuvalete bir görevli girdiğinde şaşırarak Jung Jaehyun ve bana baktı. Ondan uzaklaşarak çıkışa doğru yöneldim.
'Bekle.' dedi. 'Adını bile bilmiyorum!'
'Benim adım Lee Taeyong.' dedim kafamı çevirip ona dönerken.
'Ve beni stajyer olarak almanız için ne istiyorsanız yaparım.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss| jaeyong ✓
FanfictionJung Yoonoh, idol olarak için girdiği şirkette uzun yıllar çalıştıktan sonra şirketin başına geçmişti. Lee Taeyong'un ise başvurduğu bütün şirketlerden reddedildikten sonra kalan son şansı Yoonoh'nun şirketiydi. Ve bu şirkete kolayca girmek için pa...