boss| jaeyong ✓

six

•

2 sene sonra

Taeyong,

'Dünkü fanmeetingdeki kızın twittera attığı fotoğrafları gördünüz mü?'

'Tanrım. Gerçekten harika bir fotoğrafçı.'

'Taeyong hyung çok havalı çıkmış.'

Adımı duymamla yattığım koltukta ters dönerek Mark'a baktım.

'Bakayım.'

Mark'ın kucağında yatan Haechan:

'Ya! Ben bakıyordum.' derken Mark telefonu bana fırlattı.

'Harbiden güzel çekmiş ha.'

Kızın hesabına baktığımda Jaehyun'un fotoğrafını görmemle ilk başta irkildim. Sonra fotoğrafı yaklaştırdığımda ne kadar kusursuz çıktığını gördüm.

'Bebek gibi cildi var.' Taeil hyung gelip yanıma yattığında başımı omzuna koydum.

'Nasıl yıllardır sevgilisi olmaz hiç anlamıyorum.'

Omzumu silktim.

'Bilmem.'

'Jaehyun hyung mu?' diye sordu Haechan. 'Yani düşünsenize. Onu yıllardır tanıyoruz resmen. O kadar birlikte sarhoş olduk, insan bir kere bile mi ağzından kaçırmaz ilişki durumunu.'

Koltuktan kalkıp üst kata çıkarken merdivenlerde arkamdan konuşuyorlardı.

'Taeyong hyung, Jaehyun hyungu en başından beri peki sevmiyor gibi.' imayla konuştuğunda

'Haechan!? Bu onların özel hayatı!' Mark, Haechan'ı gıdıklarken Haechan'ın yere düştüğünü duyduğumda gülümsedim.

Jaehyun ve ben 2 sene öncesinde benden uzak durmasını söylememden sonra başlarda birbirimizin olduğu yerlere bile pek gitmemeye çalışıyorduk ama sonradan bunun saçma olduğunu fark edip aynı ortamlarda bulunmaya başlamıştık.

Johnny'yle iyi arkadaştı. Johnny o yüzden aramızda olabilecek herhangi bir gerilimi engelliyor gibiydi.

Aslında Haechan, Jaehyun'un sarhoşken sevdiği kişiyi ağzından kaçırmadığı konusunda yanılıyordu.

Jaehyun'un genelde içki toleransı çok yüksekti. Bense tek bir bardak sojuda bile kendimi kaybettiğim için fazla içmemeye çalışırdım. Bir keresinde, yaklaşık 1 sene önce falan, Johnny'nin yeni evindeyken, Johnny, Doyoung, Jaehyun ve ben içmeye gittiğimizde gerçekten çok içmişlerdi. Ben tek bardak bile içmemiştim. Çünkü Jaehyun yanımdayken genelde içmemeye çalışıyordum. Johnny, nispeten daha ayık olduğu için Doyoung'u odasına götürüp ikisi sızmışlardı. Biz de Jaehyun'la baş başa kalmıştık.

Genelde böyle durumlarda ikimiz de konuşmazdık ama çok sarhoş göründüğü için bir istisna yaparak sordum.

'Odana gitmek ister misin?'

Şaşırarak bana baktı.

'Vay bee! Lee Taeyong benim odama gelmek istiyor! Ama biliyor musun Lee Taeyong! Ben seni çoktaağğnn atlattım ki.'

Onu tutarak kaldırdım. Odasına götürürken neredeyse hiç konuşmadım.

'Şu an kussam napabilirsin ki?' diye sordu gülerek.

'Saçmalama Jaehyun.'

Odaya girdiğimde odanın banyosuna koşup kusarken peşinden gittim. Üstünü başını kusmuk yapmıştı. Duş başlığını açıp suyun yukardan akmasını izlerken onu küvete oturttum.

'Tanrım! Buz gibi! Su çok soğuk!'

Soğuk suyun etkisiyle ayıldığında sırılsıklam olmuştu.

'Sana bir havlu getireceğim.' diyerek oturduğum küvetin kenarından kalkarken beni kendine çekti. Dengemi kaybetmemle onun üzerine düşerken 2 şeyi fark etmiştim.

Jaehyun'dan gerçekten hoşlanıyordum ve su cidden buz gibiydi.

Üzerinden kalkmaya çalışarak bağırdım:

'Tanrım! Su cidden buz gibi!'

Kollarını belime dolamış bir şekilde hareketimi engellerken yüzlerimizin arasındaki mesafenin çok az olduğunu fark ettim. Sonra da dudaklarımızı birleştirdi.

Onu itmeye çalıştığımda ağladığımı fark ettim. Büyük olasılıkla o da fark etmişti ama beni bırakmadı. Onu öpmemek için direndim ama başaramadım. Kollarımı boynuna dolarak onu biraz daha kendime çektim.

Nefes nefese ayrıldığımızda:

'Bu hak ettiğim bir şeydi Taeyong.' diye fısıldadı. '1 sene boyunca bekledim. Delireceğimi sandım. Seni seviyorum. Özür dilerim.'

Dudaklarımızı tekrar birleştirmeden önce ben de ona fısıldadım:

'Özür dilerim.'

Her neyse. Jung Jaehyun'la aşırı gizli tehlikeli ilişkimizin başlangıcı böyle olmuştu. Odama çıktığımda, Jaehyun'u yatağımın üzerinde davetkar bir şekilde yatarken endişeyle kapıyı kilitledim.

'Ne yapıyorsun burada?'

'Yatıyorum.'

Kollarını açtığında ona doğru koşup kollarına sığındım. Beni ilk günkü gibi öperken öpücük derinleşip işler ilerlemeye başladığında onu durdurdum.

'Biri gelebilir.'

'Taeyong yaklaşık 1 senedir bir ilişkimiz var ve 3 aydır resmi olarak sevgili olmamıza rağmen sana dokunamadığımın farkında mısın?'

'Fırsat olmuyor ki.' dediğimde oflayarak üzerimden kalktı ve ellerimizi birleştirip başını omzuma yasladı.

'Duygusal ilişkiler, gizli öpücükler. Bunlardan hoşlanıyorum. Ama sana dokunamamak sinirimi bozuyor.'

Utandığım için huzursuzca kıpırdandım.

'Jaehyun ya biz yaparken birisi gelirse ne olacak? Ayrıca ben pek sessiz biri değilimdir sanırım.'

Gülerek yataktan kalktı.

'Sessiz biri değil misindir Taeyong?'

Ona bir yastık fırlattım.

'Kapa çeneni.'

Beni öptükten sonra odadan yavaşça çıktı. Ben de bana bıraktığı o hisle kalakaldım.

Jung Jaehyun, gerçekten insanın sınırlarını zorluyordu.