SiLHoueTTe'NiN MaCeRaLaRı

Bölüm 04: Çadırı kurmak

Merhaba şekerlerim! Siz vote ve yorum yapmaya üşenseniz de ben sizler için yeni maceralarımı yazmaya devam edeceğim..

Bugün sizlere üniversite hazırlıktan arkadaşım Melike ile başımızdan geçen bir macerayı anlatacağım. Evet "bir" dedim çünkü hazırlıktaki en iyi arkadaşım olan Melike ile birkaç unutulmaz maceramız daha var. Bir ara onları da konuşuruz ama şimdi konuya dönelim. 💃🏻

Hazırlıktaki ikinci dönemin ortalarına doğru dersler iyici canımızı sıkmaya, başta Yunus Emre Kampüsü olmak üzere, Eskişehir de bir o kadar dar gelmeye başlamıştı.

Daha Mart kapıdan yeni baktırmaya başlamıştı ki biz, iki kafadar, yaz için çılgın planlar yapmaya başlamıştık.

O kadar çok seçenek bulmuştuk ki bu seçenekleri risk-heyecan-masraf-seks kriterlerine göre beş üzerinden puanlamaya ve en uygununu seçmeye karar verdik.

Bulduğumuz planların çoğu bu dört kriterden en az birinden düşük not almaktaydı.

Riski düşük olanın heyecanı da az, ya da seksi fazla olanın masrafı da çoktu...

Birgün okul panosunda yaz kampı afişi görünce bizim plan da ufaktan belirmeye başladı.

Öğrencilerle toplanıp yaz kampına gitmek çok sıradan olurdu belki ama kendi başımıza bir kamp planı yapabilirdik elbet. Şööyle egeden başlayıp güney sahillerine doğru inen.. Kâh sade bir otelde, çoğunlukla kamp alanında çadır kurarak..

Birkaç gün süren araştırma sonunda iki haftaya sığmayacak ama üç haftada hakkı verilecek güzel bir rota oluşturduk Mavi-beyaz konseptli Alaçatıda butik bir otelde başlayıp Sığacık, Akkaya, Datça ve sonrasında Dalyan, Fethiye, Kaş, Olimpos'ta bungalowda son bulan..

Yola çıkmamıza daha dört aydan fazla bir zaman olmasına rağmen her ayrıntısına kadar öyle detaylı bir program yapmıştık ki ikimiz arasındaki bu uzun soluklu kamp planı sırrını konuşmadığımız bir gün bile olmuyordu.

Planın hiçbir detayından mağrum kalmamak için para biriktirmek adına gerekli gereksiz ne kadar masrafımız varsa ya kısmış ya da tamamen kesmiştik. Ben hayatımın hiçbir döneminde alışverişten o kadar uzak kaldığımı hatırlamam.

Günler, haftalar hatta sınavlar geçip gidiş tarihi geldiğinde elimizde hatırı sayılır ama planın tamamına yeteceğini düşünmediğimiz bir para toplanmıştı.

Programın hiçbir detayını kıyıp çıkartamadığımızdan son kuruşumuz nerede biterse oraya kadar ilerlemeye karar vermiştik.

Günler haftaları kovalayıp maceranın başlayacağı gün geldiğinde uzuuun bir yolculuğunun ardından öğlen güneşi tepemize dikilmeden Alaçatı'ya, geceyi geçireceğimiz otele, ulaştık.

Konaktan bozma, taş duvar konseptli, çevresine huzur saçan nezih bir mekandı kalacağımız yer.

Bütçe üstü gecelik fiyatından ötürü tek gecelik rezervasyon yapmıştık ve sonrasında ağırlıklı olarak kamp yerlerinde kalmayı planlamıştık.

Öyle olunca otelde fazla oyalanmadan kendimizi dışarı atıp gün boyu mavi-beyaz konseptli sokaklarda uzun uzun dolaşıp, bol bol değirmen temalı fotoğraflar çektik.

Akşam serinliği öncesi birşeyler yetip akşam serinliğinde Ilıca'nın serin sularına koştuk hemen. Güneş batmaya yakın olunca nispeten sakindi etraf.

Biraz dalgalanmıştı ama olsun ben dalga severim. 🙈

Üzerimizdekilerden kurtulup kendimize sahilde rahatsız edilmeden denize girebileceğimiz bir yer bulup havluları serdik ve koşar adım suya saldırdık.

Benim beyaz bikinimin ve Melike'nin bikinisine sığmayan göğüslerinin etrafa sinyaller göndermesi fazla uzun sürmedi.

Az ilerimizde kendi aralarında eğlenen iki yakışıklı yanımızda bitiverdi. Aralarında şakalaşıyorken yanlışlıkla(!) bize verilen rahatsızlık için dilenen bir özürle konuya girildi.

Nereden geldiğimiz, yalnız mı olduğumuz, ne zamandır orada olduğumuz ve ne kadar daha orada kalacağımızla alakalı soru faslından sonra adlarının Cenk ve Ozan olduğunu, iki kız, dört erkek grup olarak geldiklerini ve Sığacık'ta kampta kaldıklarını öğrendik.

Grubun diğerleri kamptaymış. Diğer iki erkek gelmediğine göre onlar sahipli diye düşündüm.

Kampta yeterli yerleri olduğunu, eğer planımız yoksa onlara katılabileceğimizi söyleyip davet ettiler.

Muhabbet esnasında aradaki mesafe kendiliğinden kapanmış yanyana yüzer olmuştuk.

Birbirinin yüzüne masumca su atmalar önce omuzlardan bastırıp suya gömmelere daha sonra ise dipten gelip bacaklardan tutup belden yakalamalara falan dönüşmüştü.

Cenk beni suya batırmaya uğraşırken ellerim istemsizce beline gidip, bacaklarım bacaklarına dolanırken, Melike de aslında bildiği sırtüstü yüzmeyi öğreniyordu bir eli sırtında, diğer eli kalçasına yakın, bacaklarında olan Ozan'dan.

Cenk'i suya batırmak için omuzlarına yüklendiğimde göğüslerim vücuduna sürtünerek baş hizasına kadar gelince ağzını iki göğsümün arasında hissettim. Elleriyle kalçalarımı kavrayıp kendine doğru çekince bacaklarımı vücuduna doladım.

Sudan tekrar yukarı doğru yükselirken dudakları önce boynuma sonra da çeneme dokunuşlar yaparak dudaklarıma yapıştı.

Beline doladığım bacaklarımı farkında olmadan nasıl kastıysam sertleşmiş aletinin üzerinde öylece kalmışım.

Olan biteni fark ettiler mi diye gözlerim birkaç metre önümde sırtüstü yatan Melike ile arkası bize dönük olan Ozan'a kaydı hemen.

Melike kollarını iki yana açmış, gözleri kapalıydı. Ozan'ın bir eli açık bir şekilde Melike'nin göbeğindeydi ve serçe parmağı bikini altının içerisine sızmıştı hafiften.

İkisinin o halini görünce daha fazla çekinecek birşey kalmamıştı benim için.

Cenk'in elleri kalçalarımda dolaştıkça gevşeyen bacaklarımı şortunu zorlayan aletinin her iki yanından yavaşça serbest bıraktım. Bikinimin üzerinden hissedebiliyordum artık.

Cenk bikini altımı kenara çektikten sonra olanlar sanki saatlerce sürmüş ve uçsuz bucaksız denizde bizden başka kimse yokmuş gibiydi.

Suyun serinliği, vücudumdaki ateş, ıslak gelgitler...

Kendime geldiğimde Ozan elinde Melike'nin bikini altı, kafası Melike'nin bacaklarının arasında, Melike'nin baygın bakan gözleri, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle, benim üzerimdeydi.

Bizim yaptıklarımızı bütün çıplaklığıyla gören Melike'den kendi yaşadıklarını dinlemek için sabırsızlanmaya başlamıştım bile.

Bizim gezi programının devamı mı? Planı değiştirip bu iki yakışıklının kaldığı kampa gitmeye karar verdik.

Hayat; siz planlar yaparken, size çizilen yolda ilerleyip yol boyu karşınıza çıkartılan sınavlardan çakmak(!) değil de nedir ki?

Kampta olan bitenler mi? Orada olanları da başka bir macerada anlatırım artık 🤞🏻

Umarım daha fazla okuyup okuyup kaçmaz, vote ve yorumlarsınız şekerlerim benim 🔥❤️