Pilot Bölüm 1

18.8K 604 1.4K
                                    

Giriş

Günün birinde büyük bir deprem sonucunda Legoryan Diyarı üç büyük bölgeye ayrıldı. Bu bölgeler; Legoryan'ın en itibarlı aileleri olan Kaharan, Zarnal ve Nehantis hanedanlıkları tarafından yönetilmeye başlandı. Bu üç krallığın ortasında, pek de göze batmayan ufak bir kontluk bulunmaktaydı: Naekna.

Naekna Kontluğu, üç krallığın tek geçiş yolu olduğu için oldukça sorunlu ve sürekli çatışmaların yaşandığı tehlikeli bir bölgeyken aynı zamanda da konumunun ona sağladığı avantaj sayesinde Legoryan Diyarı'nın ticaret merkeziydi.

Naekna'nın Kontu Berserker, sakalının her bir teline düşen akların hakkını ödeyecek kadar başarılı bir kılıç eğitimi almış olmasının yanı sıra diplomasi alanında da eğitimler almıştı. Almış olduğu eğitimler Berserker'i bileği sağlam bir kılıç ustası yaparken aynı zamanda da diplomasi konusunda hatırı sayılır bir başarıya sahip olmuştu.

Kont Berserker, Naekna'nın geleceğini şekillendirecek olan; iyi bir savaşçı ve iyi bir diplomat olmaya hevesli olan çocukları bir araya toplayarak onlara eğitim verirdi. Bu çocukların arasında buz mavisi gözleriyle düşmanlarına korku salan ve üstün bir içgüdüye sahip olan geleceği parlak bir kız çocuğu vardı. Bu hırslı ve çevik olan genç kız, aynı zamanda çok iyi bir şekilde bıçak kullanma yeteneğine sahipti. Bu amansız gencin adı Gaia'dı.

Naekna toprakları geçmişte büyük bir savaşa ev sahipliği yapmıştı. Bu savaşa kimi âlimler Armageddon savaşı derken halkın kır sakallı kesimiyse Mahşer savaşı demekteydi. Bu savaşın sonuçları tüm Legoryan Diyarı için çok ağır olmuştu. Özellikle de Naekna için...

Savaşta ölen binlerce askerin kanları, Naekna'nın yemyeşil verimli topraklarından süzülerek mavinin en güzel tonuna sahip olan Naekna göllerine dökülmüştü. Savaşın büyük yıkımıyla ve kanlarıyla zehirlenen Naekna toprakları, bütün ihtişamını kaybederek kuraklığa mahkûm kalmıştı. Verimsizleşme her geçen yıl artarak Naekna'nın tek geçim kaynağının ticaret olmasına sebep olmuştu. Yemyeşil bir habitata sahip olan Naekna'dan geriye kalan tek şey şehrin merkezinde bulunan eskimiş, ufak bir kaleydi.

Ahşap bir giriş kapısına sahip olmanın yanı sıra eski bir yapı olan bu kale, yaşanan savaşların sonucunda yıpranmış olsa da duvarlarının önünde bulunan dört adet okçu kulesiyle birlikte Naekna şehrinin güvenliğini sağlıyordu. Beyaz zemin üzerinde kırmızı aslan simgesi bulunan Naekna sancağı, kalenin surlarından göğe doğru uzanıyordu. Yaşanan yoksulluğa rağmen bu sancağın altında tüm Naekna halkı bir arada yaşamaktan memnundu.

Naekna Sancağında ki beyaz zemin Naekna'nın barış yanlısı olduğunu yansıtırken kırmızı aslan ise dökülen kanları ve kuraklığı temsil ediyordu.

Gaia ve ailesi de tüm Naeknalı insanlar gibi tüccarlıkla geçimini sağlamaya uğraşan yoksul bir aileydi. Gaia'nın babası Huskart, Gaia'yı bu kötü buhranın içinden kurtarabilmek için onu Nehantisli zengin bir ailenin oğluyla evlendirip; Gaia'yı, Naekna'dan kurtarmak istiyordu. Babasının isteğine rağmen Gaia, vatanına sadık bir insan olduğu için babasının aksine Naekna'da kalarak, Kont Berserker'le birlikte bölgesini korumak adına savaşmak istiyordu.

Kont Berserker, bu istekli kızın içindeki parıltıyı eğitiminde göstermiş olduğu başarıları ve hırsları sayesinde çoktan fark etmişti bile. Gaia, eline bir bıçak aldığı zaman âdeta onunla uyum içinde dans eden bir ölüm makinesine dönüşüyordu.

Kont Berserker'den almış olduğu eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayan Gaia, gün geçtikçe başarılı bir suikastçı ve adaletli birisi olarak Legoryan Diyarı'nda yaşayan insanlara adından söz ettirmeye başlamıştı.

LEGORYAN EFSANESİ- RUH TOHUMU [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin