Aurelin Hapsi Bölüm 3

18.1K 499 601
                                    

Nehantis'in en gözde savaşçısı Jarvan'ın, başkente gelişiyle birlikte Nehantis'in kadim boruları üflenmişti ve halk büyük bir çoşkuyla Prens Jarvan'ı selamlamaya çıkmıştı. Prens Jarvan, mütevazılığından ödün vermeyerek bu şatafatlı karşılamayı, aldırış etmedi ve Dük Aurel'i kralın yanına götürmek için atını saraya doğru sürdü.

Gaia, şehirin içine girdiği vakit Mirvan'ın her yanını sarmalayan bembeyaz sütunlar ve mermerler gözlerini kamaştırmıştı. Gaia, tüm bu güzel görünümü bir kenara atarak neler olup bittiğini öğrenmek istiyordu. Gaia, olan bitenleri öğrenebilmesi için gizli bir şekilde saraya girmesi gerekeceğini biliyordu. Bu yüzden içeriden birinin yardımına ihtiyacı vardı.

Gümüş kaplamalı zırhı ve erkeklere taş çıkartacak kadar uzun olan boyu olan  Lena, Kont Berserker'in en gözde öğrencilerinden birisiydi. Lena ve Gaia'nın dostluğu Kont Berserker'den eğitim aldıkları geçmişe dayanıyordu. Lena, Gaia'nın aksine Naekna'da kalmayı tercih etmeyerek Nehantis'e gitti ve zamanla yükselerek Nehantis Kralı Kral Simon'un başyaveri oldu. Su yeşili gözleriyle bir şahin kadar keskin bakışlara sahip olan Lena, okçulukta usta mertebesine ulaşmayı başarmıştı.

Çocukluğunda birlikte eğitim aldıkları eski dostu Lena, kralın yakın muhafızlarından olduğu için Gaia, hemen eski dostunu soruşturmak için muhafızların yanına gitti. Yanlarına yaklaşan buz mavisi gözlere sahip ufak burunlu güzel kızı gören muhafızlar, gülümseyerek onun gözlerine bakıyordu.

''Buyurun, hanımefendi bir sıkıntınız mı vardı? ''

Gaia, karşısındaki patavatsız adamın sözlerine karşılık elini gümüş kabzalı kılıcına götürdü ve ona sırıttı.

''Bana, Başyaver Lena'yı çağırın. Eski dostun Sinsi Bıçak geldi dersiniz. ''

Askerler karşılarındaki narin ve güzel görünümlü kızın efsanevi Sinsi Bıçak olduğunu duyunca şaşkınlıktan ağızlarını açık unuttular. Üstelik Başyaver Lena'yı çağırmalarını istiyordu. Askerler büyük bir paniğe kapılarak başlarını eğdikten sonra başyaveri çağırmak için hızla ilerlediler.

Muhafızların yanına varmasıyla birlikte eski dostunun onu görmeye geldiğini öğrenen Lena, hemen ilgilendiği işi bırakarak Gaia'nın yanına doğru ilerledi. Lena, eski dostu olan Sinsi Bıçağı gördüğü vakit çok şaşırmıştı.

"Gaia, inanamıyorum bu sen misin? Seni görmeyeli çok uzun zaman oldu. Epey değişmiş ve güzelleşmişsin. "

Gaia, geçmişte habersiz ve ani bir şekilde onları bırakıp gittiği için Lena'ya kızgın olsa da onun keskin hatlara sahip güzel yüzünü görünce bütün kızgınlığını unutmuştu.

"Evet, biraz değişmiş olabilirim. Seni çok özledim, Lena. Konuşmamız gereken çok konu olduğuna inanıyorum ama şu anda acil bir işim var ve bu konuda senin yardımına ihtiyacım olacak. "

 Lena, büyük bir merakla Gaia'nın ağzından çıkacak sözleri bekliyordu.

"Lütfen nedenini sorma, vakit yok. Kral Simon'un odasını, gizlice dinlemem gerekiyor. Bana bu konuda sadece sen yardımcı olabilirsin. "

Lena, krala sadık bir muhafız olsa da eski dostunun isteğini geri çeviremezdi. Bu yüzden derin bir iç çekerek Gaia'ya onu takip etmesini işaret etti. Issız bir sokağa girdikleri vakit Lena, surların ardındaki gizli bir geçitin yerini gösteren haritayı cebinden çıkartarak Gaia'nın eline tutuşturdu.

"Bu haritanın başka ellere geçmesine sakın izin verme, Gaia. İçeriye girmeden önce sana vereceğim zırhı giy. Yakalanırsan, benim yeni yaverim olduğunu söyle onlara; bu zırh, inandırıcılığını arttıracaktır " dedi.

LEGORYAN EFSANESİ- RUH TOHUMU [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin