•15•

2.2K 172 44
                                    

Elimde ki çantayı önümde ki masaya bıraktıktan sonra Lisa'ya döndüm. "Benim canım portakal suyu çekti." Gülmeye başladığında garsonu çağırıp portakal suyu sipariş etmişti.

"Keşke önce bir hal hatır sorsaydın. Direk portakal suyu ile girdin be kızım." Bu sefer ben kahkaha attığımda Jisoo ve Jennie'de gelmişti.

Dikkatleri ben değildim tabiki. Karnımda ki minikti.

Jisoo karnımı okşarken yüzüme döndü. "Jungkook ile aranız iyi sanırım." Gülümseyerek kafamı salladım. "Evet. İki gün önce herşeyi düzeltmek istediğini söyledi. Bana çok iyi davranıyor." Gülümsemem arttıkça kızlarda gülümsemişti.

"Belki oda beni sever." Diye mırıldandım.

Belki aşık olur bana. Hiçbir şey için geç değildi.

"Sen mutluysan bizde mutluyuz birtanem. Ondan ne kadar nefret etsem de birşey diyemiyorum." Dedi Jennie. Ona da bir gülümseme sunduktan sonra gelen portakal suyunu içmeye başladım.

"Jungkook'a ne zaman söyleyeceksin?" Kalbim hızlıca atmaya başlamıştı. Fakat korkmama gerek yoktu. Jungkook cani biri değildi ve bir de eskisi gibi değildi. Yani kabul ederdi bebeği.

"Bugün söyleyeceğim." Kolumda ki saate baktım. "Birazdan beni almaya gelecek o zaman söyleyeceğim." Tam o anda telefonum çaldı. Jungkook arıyordu. Beklemeden cevap verdiğimde beni kafenin önünde beklediğini belirtti.

Eskisi gibiydik.

Kızlarla vedalaştıktan sonra kafenin çıkışına doğru yürüdüm. Karşı tarafta arabaya yaşlanmış bir biçimde telefonu ile uğraşan Jungkook'u gördüm. Yanına gitmek için hareketlendiğim an başka bir el bileğimi sarmıştı.

Jimin.

"Ah selam. Korkuttun beni." Gülümsememe karşılık o soğuk duruyordu. "Üzgünüm, nasılsın?"

"İyiyim sen?" Dalgın duruşuna karşı hafifçe gülümsedi. "İyiyim. Jungkook ile nasıl gidiyor?"

"Güzel gidiyor." Sahte bir şekilde güldü. "Bana yalan söyleme Rosé. Hala seni aldatıyor değil mi?" Gülümsemem solmuştu. 

"Hayır yok öyle birşey. Şuan eskisi gibi değiliz. O cidden pişman." Hafifçe güldü. " Sen cidden Jungkook'un değiştiğine inanıyor musun?" Şaşırmıştım. Öylece kalmıştım. "Jimin ben-" tam o anda başka bir el bileğimi sarıp önüme geçmişti.

"Ne işin var burada?" Jungkook'un sorusuna karşı Jimin gülmeye başlamıştı. "Rosé ile senin gerçekten değişip değişmediğini konuşuyorduk. Onu iyi kandırmışsın anlaşılan."
Jungkook'un yüzünün kasıldığını buradan görebilmiştim. Onlar yakın arkadaştı şimdi ne oluyor?

"Siktir git Jimin." Bileğime tekrar elini sardığında Jimin "Rosé'yi kandırmana izin vermeyeceğim. Onun canını daha fazla yakamazsın." Diye bağırmıştı.

Fakat Jungkook bakmaya bile yeltenmemişti.

Ya Jimin doğru söylüyorsa? Jungkook değişmemişse?

•I Don't Want To Be Like Her • Rosékook ✿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin