Evin önüne geldiğimiz de beklediğim kişi kesinlikle o değildi.
Yeri.
Gülümseyerek bize bakıyordu. Jungkook'a döndüğüm de şaşkınlıkla baktığını gördüm.
Arabadan indiğimizde Yeri Jungkook'un karşısında dikilmeye başlamıştı. "Jungkookie~ bugün senin yanına geldim. Vakit geçiririz diye." Ağlamamak için kendimi sıktım.
Neden yalan söylüyorsun? Neden duygularım ile oynuyorsun?
"Sana bir daha karşıma çıkma demiştim Yeri! Siktir git buradan!" Yeri gibi bende irkilmiştim.
Ne oluyordu hala anlamamıştım?
Kahkaha attı Yeri." Waoow doğrusu hayran kaldım. İyi bir oyuncusun Jungkook." Gülmeye başladı. " Fakat unutma; her filmin bir finali vardır ve her oyuncunun da bir vedası." Bana döndü ve gülümsedi. "Size hayatta başarılar. Tabii bir hayatınız olursa." Bana omuz atıp gitti.
"Jungkook neler oluyor?" Çenesi kasıldı. " Herkes sadece saçmalıyor Rosé hiçbir şey yok." Eve doğru gitmek için hareketlendiğinde elini tuttum.
"Hem Jimin hemde Yeri. Bana söylemen gereken başka birşey var bence Jungkook." Elini elimden hızlıca kurtardı. "Ben değişiyorum Rosé. Fakat anlıyorum ki buna sende inanmıyorsun!" Bağırmaya başladığında irkilmiştim.
"Ben mutlu olmak için uğraşıyorum ama baksana kimse inanmıyor amına koyayım!" Tekrar elini tuttum. "Jungkook herşey düzelecek." Elini tekrar sertçe çekti. "Hiçbir şey düzelmeyecek Rosé! Senin o gün yaptığından sonra hiçbir şey düzelmedi! Bundan sonra da düzelmeyecek."
"Jungkook ben-" sözümü kesti. "Babam ne yapmış biliyor musun? Annemi aldatmış, onu öldürmeye kalkmış ve ben burada herşeyden habersizdim." Şaşkına dönmüştüm. Bay Jeon öyle biri değildi. "İnanamıyorsun değil mi? Bende inanamamıştım. Ama sana dedim ya işte; hiçbir şey düzelmeyecek, aksine şimdi olduğu gibi daha kötüye gidecek."
Hızlı adımlarla arabasını alıp gitti.Neden böylesin?
×××
Yapabilir miydim bunu? Benden nefret eder miydi?
Dudağından uzaklaştığım da beni tekrar kendine çekti.
Oda istiyor Rosé. İstemese seni öpmezdi.
Durdurmadım o gece onu. Kendi duygularıma yenildim ve hayatını mahvettim.
O beni ağlayarak öperken ben sadece zevk içinde ona sahip olduğumu düşünmüştüm.
Mutluydum fakat o ağlıyordu. Umursamamıştım.
Soyunurken bile ağlıyordu sadece. Hiç acıma duygum kalmamıştı. Çünkü onu istiyordum.
Çıplak bedeni beni mutlu ederken, benim çıplak bedenim onda sadece pişmanlık duygusu yaratıyordu.
O kendine hakim olamazken ve bunun acısı ile ağlarken ben hiçbir şey yapmadım.
Sarhoştu fakat ben değildim. Aptal gibi sadece ondan yararlandım.
Derin nefes alış verişlerim ile yataktan fırlamıştım. Ter içinde kalmış bedenim ile ağlamak istemiştim. Aynı kabus ile uyanmak beni öldürüyordu.
Bir ay sonra aynı kabusu tekrar görmek sadece kendimden iğrenmeme sebep oluyordu.
Tek suçlu bendim. Kendimden nefret ediyordum. Jungkook'da benden nefret etmekte haklıydı.
İşte tıpkı senin gibi sevgilim; bende kendimden senin benden nefret ettiğin kadar nefret ediyorum.
Kim duyguları için başkasının hayatını mahveden birine aşık olur ki?
Jk Rosé'den neden nefret ediyor ve Rosé nasıl hamile oldu diye soranlar için bir ay önce ki olan olay bu.
Daha önce üstü kapalı bir şekilde yazmıştım. Bayağı anlayan olmuştu. İşte şimdi herkes anlamış olduuu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•I Don't Want To Be Like Her • Rosékook ✿
Short Story| Tamamlandı | Onun gibi olsam beni sever miydin? {Jeon Jungkook & Park Chaeyoung } Başlangıç: 02.05.20 Bitiş: 11.05.20 ❣ {Mini fic} © Nurwbyds | 2020