•19•

2.2K 163 42
                                    

Elimde ki telefonu sıktım göz yaşları içinde kalırken.

Bir bana gönderilen resimlere baktım bir de kapıya baktım.
Telefonu yüzüne çarpacaktım.

Hani değişmiştin?

Kapıdan içeri girdiğinde önce gülümsedi sonra da ağlayışımı fark edip koşarak yanıma gelmişti. "Ne oldu? Neden ağlıyorsun?" Korku içinde yüzüme bakarken telefonu ona uzattım.

"Hani dün gece birşey olmamıştı?" Burnumu çekip açıklamasını bekledim. Düzgün bir açıklaması vardır. Değil mi?

Yüzü düştü. "B-ben hatırlamıyorum." Saçlarının içinden geçirdi parmaklarını. "Çok içmiştim. Özür dilerim. Gerçekten birşey hatırlamıyorum."

Ayağa kalktım ve kapıya doğru koştum. Artık gücüm kalmadı. Sadece kaçıp gitmek istiyorum.

Koşarken ağlamam daha da artmıştı. Dışarı çıktığım anda yağmur tüm bedenimi buza döndürmüştü.

Daha da hızlandım. "Rosé!" Onu duymak, görmek istemiyordum.

Bana acıdan başka hiç bir şey vermedin Jungkook.

Karnıma giren sancı ile olduğum gibi yere düştüm.

Sanki karnıma birşey saplanmış gibiydi. Saniyeler sonra Jungkook yanımda ki yerini bulurken ağrıdan bağırmaya başladım.

Daha çok erkendi.

Birkaç saniye sonra eşofmanımdan görülen kırmızı sıvıyı fark ettim.

Onu kaybetmiştim.

•I Don't Want To Be Like Her • Rosékook ✿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin