Bölüm 3 ✨

2K 82 68
                                    

Herkese merhabalar. Yazdığınız yorumlar benim için çok çok önemli. Hepsini okuduğumdan ve bunun beni çok mutlu ettiğinden emin olabilirsiniz. Yeni bir bölümle karşınızdayım. İyi okumalar.

------------------

Sinan, okuldan çıktı. Elinde defterleri ve kitapları, aklında Işık yolda yürüyordu. Kuvvetlice esen rüzgarın yüzüne çarpmasıyla beraber eli boynuna gitti ve birden duraksadı. Işık'ın verdiği fuların boynundaki eksikliğini hissediyordu. O aklına gelince yine aptal aptal gülümsedi.

Birkaç dakika süren yürüyüşün sonunda Işık'ların evine vardı. Kendini sebepsizce mutlu hissediyordu. Asansörü tercih etmesi mantıklı olandı fakat bunu düşünmedi ve merdivenden koşarak çıkmaya başladı. 6. kata... Kendine son bir basamak daha diyip ayaklarındaki son güçle basamağı çıktı. O an bir söz verdi Sinan içinden. "Bir daha Işık'ların evine merdivenden koşarak çıkma."

Gömleğinin kravatını aşağı doğru çekiştirdi. Düzeltmeye çalışıyordu ancak daha dağınık bir görüntüden başka bir şey elde edemedi.

Derin bir nefes alarak kapıyı tıklattı. Heyecan yapmış olacak ki, kapıya 5-6 kere ardarda vurduğunu anlaması zaman aldı.

"Geldiim."

Kapı açıldı.
"Hoşgeldin."
Bakıldığında hiç sıkıntılı bir kelime gibi durmuyordu. Tek sıkıntı, "hoşgeldin" kelimesini Sinan'ın söylemiş olmasıydı.

"Şey, ben pardon. Siz öyle kapının arkasından geldim diyince ben de o yüzden.."
Sinan sustu. Işık'ın annesi kendini tutamayıp güldü. Bir Sinan'a, bir de elindeki kitaplara bakıp başıyla Işık'In odasını gösterdi. "Sen geç ben çikolatalı sütünü getiririm."

Bu Sinan'ı gülümsetti. Işık'ın annesiyle arasındaki buzların yavaş da olsa eridiğini görmek ona iyi geliyordu.

Işık'ın odasına yöneldi. Kapıyı açmak için elini uzattığında kapı kulbunun kapının diğer tarafından çevrildiğini gördü, ardından Işık'ı. Merhaba demek için elini kaldıracaktı ki Işık ona sıkıca sarıldı. Gözlerini kapatıp Işık'ın içten sarılmasına karşılık verdi. Ayak sesleri duyup birbirlerinden ayrıldılar. Sinan çantasını açıp karıştırmaya başladı. Işık da çalışma masasını düzeltiyor gibi yaptı.

Işık'ın annesi hazırladığı sandviçleri ve çikolatalı sütü masanın üstüne bırakıp Işık'a "ne bu odanın dağınıklığı" bakışını fırlatarak odadan çıktı.

"Annen çok çabuk sandviç hazırlıyor."

"Annem henüz böyle bir özel güce sahip değil. Ama sanırsam önceden hazırlamıştır. Senin için."

Söylediği şeyin saçmalığını fark eden Sinan'ın hafif bir şekilde yanakları kızardı. "Benim için" diye düşündü. Ailesinden göremediği sevgiyi, her ne kadar sevdiği kızın annesi olsa da, başka birinden görmesi garip geldi. Bir yandan da mutlu oluyordu tabi. Karışık hissediyordu.

Bunları kafasından attı ve not aldığı defteri çıkartıp, kendi çapında anladığı kadarıyla anlatmaya başladı. Işık bunların hepsini biliyordu. Ama Sinan öyle iyi geliyordu ki ona. Öylece susup onu dinleyebilirdi.

"Bu olay bekledikleri kadar iyi gitmiyor tabii. Anladın dimi bu kısımı?"
"Hı hı, anladım."
Fark etmeden saatler geçirmişlerdi. Sinan saatine baktı. Dedesi tamamen aklından çıkmıştı. Ayaklandı.

"Ben gideyim."
"Gidiyor musun?" dedi Işık biraz daha kalmasını umut ederek
"Dedem."
"Ha tamam o zaman. Ben çok teşekkür ederim."
Sinan çok şey anlatan bir gülümsemeyle karşılık verdi Işık'a.
Aynı anda kapıya uzandıklarında Işık utanarak elini çekti.

Sonunda koridora çıktıklarında Işık'ın annesi de salondan çıktı.
" İstersen yemeğe kalabilirsin Sinan'cım"
Bu gerçekten içten bir teklifti.
"Saolun eve geçeyim. İyi akşamlar.
"Görüşürüz Sinan!" dedi Işık çocuksu bir heyecanla.
"İyi akşamlar."

Kapıdan çıktığında yorgun olması gerekirken enerji doluydu Sinan. Merdivenden inmeyi seçti. Sonuçta merdivenden çıkmama kuralı vardı. İnmeme değil. Geldiğinde de olduğu gibi koşa koşa indi.

Dışarıdaki tüm havayı ciğerlerine doldurup yürümeye başladı.

Yavaş yavaş yaşamayı öğreniyordu.
Yavaş yavaş yaşamayı öğretiyordu o kız ona...

Ertesi Gün *okul*

"Neredeydin sen?"
"Bana mı dedin?"
"Hayır Eda'cım duvarla konuşuyorum da araya girmezsen sevinirim."
"Bok bok konuşma Sinan."
"Emriniz olur hanımefendi."
"Uğraşamayacağım gerçekten. Nolur bi sal."
"Kerem de bi afralar tafralar sen desen aynı. Ne bok yapayım ben"
"Bence ne bok yapacağını sen gayet iyi bilirsin."

"Selam gençlik"
"Hoşgeldin Osman.İstersen sen de gelebilirsin üstüme. Gelin anasını satayım gelin."
"Bir dakika lan ben daha yeni geldim ne yapmış olabilirim?"
Osman ortamı yumuşatmak için konuştu.
"Tamam bırakın gençler. Eğlenmemize bakalım."

Eda o kadar doluydu ki, onlar tekrar sormadan anlatmaya başladı.
"Burak gerizekalısı kendince intikam alacak ya. Geldi sarıldı Kerem'in gözü önünde. Kerem yanımıza koştu. Ben de kendim halletmek istedim. Kerem çocuğa yumruk atacakken elini tutup 'çekil' dedim. O da yanlış anlayıp gitti işte."
"Burak'a yumruk atacakken çekil mi dedin yanlış mı duydum?"

"Sinan yeter tamam." dedi Eda ağlamaklı bir ses tonuyla. Gözleri dolmuştu. Güçsüz görünmekten ve güçsüz insanlardan nefret ederdi. Onun gözünde güçsüz insan modeli; ne konuda olursa olsun ağlayan insanlardı. Elinin tersiyle gözünden akan bir damla yaşı sildi.

"Abi bunu yaparken aklın yerinde miydi senin?" Osman bunu söylerken Eda'nın gözlerinin dolduğunun farkında değildi. Tellere bakıyordu.

"Yeter dedi ya kız uzatmayın."
Bunu söyleyen Kerem'di. Her ne kadar kalbini kırmış da olsa geldiğinde ağladığını görmüş ve dayanamamıştı. Bunu söyledikten sonra, Eda'dan uzak bir yer seçerek duvara yaslandı.
——————————————-

Heyecanlı bir yerde bırakmadım sanırsam.
Bir önceki bölümün yorumlarında daha uzun ve karakterlerin iç dünyasını daha betimleyerek yazmamı istemiştiniz. Ben de size 840 küsür kelimelik bir bölüm yazdım. Umarım uzun olabilmiştir ve saçma olan bir yer yoktur.

Bu bölümde sizden bol bol oy ve yorum bekliyorum. Çünkü gerçekten emek veriyorum ve büyük ihtimalle beklediğim kadar yorum gelmediği sürece bölüm atmayacağım. 😊♥️
Ayrıca takip ederseniz çok mutlu olurum.

Artık yorum atabiliyoruum! İlk bölüm hariç yanıt verdim hepsine. O tatlış yorumlarınızı yerim! Oylamayı unutmayın.🌸

Sizce bu bölüm nasıldı?
Düşüncelerinizi merakla bekliyor olacağım. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın.

Aşk 101 2. SezonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin