Aşk 101 2. Sezon

Bölüm 11 ✨

Selaam herkese, keyifler nasıl bakalım?

Bölüme geçmeden önce söylemeden edemeyeceğim ki, yorumlarınız beni aşırı derecede mutlu ediyor. Yorum yapan ve oylayan kuzularıma çook teşekkür ediyorum.

Unutmadan ekleyeyim, eğer bir önceki bölüme oy vermediyseniz hemencecik verip gelir misiniz? Oy sayısı çok az. 🥺❤️

O zamaaaan, öptüm hepinizi. İyi okumalar!

---------------------------------

"Ne yapıyorsun?!"

Dalgınlıkla başını bana doğru çeviren Işık afalladı.

"He?"

Yerde duran tam 4 bira şişesine baktım. Denize doğru ayaklarını sarkıtan Işık, ağzını yaya yaya konuşmaya başladı.

"Senn nereden çıktın Edaa ya? Bi gitt başımdaan."

Anlamsızca gülmeye başladı. Ellerini havaya kaldırarak konuştu.

"Sen-nereden-çıktın? Sürpriiz yumurtaadan mıığ yoksaa?!"

Söylediği saçma sapan şey karşısında gülmeyi bırakın, kahkaha atmaya başladı. Hızlı adımlarla yanına ulaştım. Uzandığı beşinci şişeyi elinden almamla beraber dengesisce sarsıldı.

"Napıyorsun yaaaaa Edaa?"
"Işık, kendine gel!"
Bağırmaya başladığında, onu kontrol edemez haldeydim.

"Kenndime geldim gelelii dostlaar, olamamm kimseyeee düşşmann!"

Şansımıza, etrafta birileri yoktu. Ellerimle Işık'ın omuzlarını kavrayıp yavaşça onu sarstım.

"Bunların hepsini sen mi içtin?"
"Aa! Bunların hepsini benn mi içtim yaa?"
"Işık cevap ver!"
"Edaa.. Sana biir sır vereyimm mi?"

Onu tek başıma kontrol edemeyeceğimden emin olarak cebimdeki telefonuma uzandım. Beni şu anlık en çok anlayacak kişiyi aradım.

Yazar'dan:

Sıkıntıyla paralarını sayan Osman, çalmasıyla beraber telefonuna uzandı. Elbet ki arayanın Eda olmasını beklemiyordu. Çünkü Eda'ın telefonu kapalıydı ve 2 gündür onu ne zaman arasalar direkt meşgule düşüyordu. Başta şaşırıp telefonu açamasa da sonradan hızla yeşil tuşu kaydırdı.

"Alo?"
"Alo Osman."

Osman ne tepki vereceğini bilemiyordu. Hemen Kerem ve Sinan'ı mı aramalıydı..?

"Eda? Neredesin? Ulaştın mı bari vedalaşmadan gittiğin mis gibi yurt dışına?! Neresi olduğunu bile bilmiyoruz oğlum. Sadece yurt dışı!"

"Osman hiçbir yere gitmedim sakin ol lütfen."

"Gitmedin? Ne zaman gideceksin peki? Aa tabi sen vedalaşmadan gitmeyi tercih ediyordun değil mi? Sorduğum için kusura bakma lütfen.."

"Bana bağırmayı bırak. Gelmen lazım."

Osman her ne kadar sinirli de olsa, kötü bir şey olmuş olabilir düşüncesiye Eda'nın lafını ikiletmeden sordu.

"Nereye?"

......

Telefonu kapatan Eda Işık'ın sonu gelmeyen sorularına isteksizce yanıt vermeye başladı.

"Sanaa bir sırr vereyimm mi dedim yaa?"
"Ver Işık."
"Benn bunlarıın hepsiini içmedimm."

Işık işaret parmağını denize uzattı.
"Bakk şu deniz varr ya hanii.."
"Evet?"
"Bir yudum benn, birr yudum o.."
"Ne?"
"Çokk susamışş, ona da içiirdim. Ne varr yaa"