TENİ TENİME

630 22 2
                                    

Dinle, derdimi anla,
Ben karanlıktayım.

SENA ŞENER ∽ TENİ TENİME

Dört duvarın arasında karanlığın içindeydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dört duvarın arasında karanlığın içindeydim. Bedenim buradaydı, ruhumda aklımı almış çok ayrı boyutlardaydı. Üzerimdeki gri tişört kalçalarıma uzanıyor, açık kalan bacaklarımı kapatamıyordu. Siyah mini şortum baldırımın yarısına bile uzanamazken çıplak ayaklarım soğuk mermerde bedenimle dans ediyordu. Yüksek bir ses raks ediyordu boş odada. Elimdeki fırçanın her bir darbesiyle yükselen nakarata eşlik ediyordu ruhum. Üzerimdeki gri tişört artık renklere bulanmıştı aynı bedenimin bazı bölgeleri gibi. Öyle bir vermiştim ki kendimi ilham perilerimin ellerine, bazen renkleri karıştırmak için tenimi bazense yakınımda her ne varsa onu kullanıyordum.

Aklım burada değil. Ruhum burada değil. Bedenim şarkının ritmine kapılmış gidiyor. Kalbim... o hiçbir zaman benimle olmadı ki.

Loş odadaki tek ışık önünde durduğum boyumdan daha uzun olan tuvale vuruyordu. Fırçalar parmaklarımın arasında hızla değişiyor, renkler uyumla birbirlerini takip diyordu. Her çizgide daha da kapılıyordum. Her renkte daha da ulaşılamaz oluyor aklım. Alnımdan akan ter damlası bile ne kadar çıldırdığımın habercisiydi ama ben durmadım. Duramadım. Duramazdım. Eğer şimdi bırakırsam, bir daha ışığı açmaya cesaretim olmazdı.

"Elleri uzar düşlerime dek,"

Nefeslerimin yükselişiyle yanımdaki küçük taşınabilir merdivenleri çekip iki adım yukarı çıktım. Elimdeki ince fırçayla rötuşları atarken dikkatle baktığım ve hayatımdan bir parçaymış gibi koruyarak şekillendirdiğim resme daha da yaklaştım. Elimdeki fırçanın ucunu sahiplenen renkler birbirine karışırken derin bir nefes aldım. Ruhumun her anında titreyişini hissediyordum, bedenimde zelzeleler oluşturuyordu.

"İçime siner koku giderek,"

Resimden uzaklaşıp yaptığım kısma dikkatle baktım. Tam da istediğim gibi olduğuna kanaat getirdiğimde merdivenlerden inip diğer fırçayı aldım. Renklere bulanan ucuyla tuvale tekrar yaklaştım. Her darbede öyle dikkat ediyordum ki! Yüzümde sanki cinayeti çözemeye çalışan bir dedektifin ifadesi vardı ama ruhum... ruhum sadece ilham perilerinin ellerinde renklerle dans ediyordu.

"Ruhunu açar sözlerime,"

Renkler birbirine karıştı, olması gereken oldu ve her şey uyum içinde devam etti. Tuvalin biten şekline tek bir kere bile göz değdirmeden ışığı kapattım. Ayrıntıları biliyordum hepsini aklımdaki en ince ayrıntısına kadar dikkat ederek yapmıştım. Ama eğer biten haline bakacak olursam, o zaman ellerimden çıkan renkleri küle çevirebilirim.

KÜÇÜK BİR AŞK MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin