Havada hissettiğim sarsıntı ile gözlerimi araladım. Uçak büyük ihtimalle tribülansa girmişti. Sakince taktığım kemeri kontrol edip arkama yaslandım. Ufak bir sarsıntıydı geçmesi birkaç dakikayı alırdı.
En sonunda pilotun iniş yaptığımıza dair sesi duyulduğunda kulağımdaki kulaklıkları çıkardım. Müzik dinlemiyordum. Sadece insanların benimle konuşmasını engelliyordum.
Uçaktan inip havaalanına ayak bastığımda derince bir nefes hapsettim ciğerlerime. Daha sonra yavaş ve sakin adımlarla babamın ayarladığı arabaya binip Türkiye'de bulunan evime doğru yol aldım.
Eve girip ağır adımlarla salona doğru yürüdüm. İlk önce gözüme odada iki yıl önce gelince aldığım tablo çarptı. Salvador Dali'nin yapmış olduğu tablo değişmez ve katı zaman algısını protesto ediyordu. Bu tabloyu ilk gördüğümde aklımda oluşan olağandışı düşüncelerden dolayı almıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha sonra odama doğru adımladım. Burası Türkiye'ye geldiğimde asla değiştiremeğim tek odaydı. Elimde ki bavulu dolabımın yanına bırakıp, dolabı açtım. İçerisinde ben gelmeden yollanan kıyafetlere göz atıp alayla gülümsedim. Babam asla değişmiyordu.
Üstüme rahat bir şeyler giyinip,mutfağa ilerledim. Buzdolabından atıştırmalık bir şeyler çıkarıp açlığımı yatıştırdım. En sonunda yolculuğa çıktığımdan beri canımın çektiği kahveyi yapıp bilgisayarımın başına geçtim.
Masanın üstünde duran hastaların dosyalarına bir göz atıp, sessizce mırıldandım."Anlaşılan bu gece uzun olucak."
Amerika'da doğmuş, büyümüş, orada yetişmiştim. Ben yaklaşık 2 yaşındayken babamın mesleği dolasıyla Amerika'ya yerleşmişiz. Şuan yaşım 24 olduğundan istediğim zaman kendi ülkem olan Türkiye 'ye yılın belirli zamanlarında geliyordum.
Bu sefer ki gelişimi diğer gelişlerimden ayıran durum ise mesleğim dolasıyla yapmış olduğum bir Seyehat olması idi.
Bir yıllık bir psikiyatrist olmama rağmen çalıştığım kurumun en iyi psikiyatristiydim. Aslında mesele kaç yıl bu mesleği yaptığınız değil o mesleği yaparken hissettiklerinizi yansıtabilmekteydi.
Seyehatimin amacı Türkiye'de bulunan bir akıl hastanesine gidip belirlenen hastaların iyileşim sürecine yardımcı olmaktı.
Aslında bu göreve seçilmiş olma amacımın bir diğer nedeni ise Türk kökenli olmamdı. Hastalarla dil açısından çok daha iyi anlaşabilirdim.
Önümde bulunan üç dosyaya göz attım. Üç dosyanın ikisi oldukça kalın bir tanesi olduğunca inceydi. Her zaman yaptığım gibi en zorunda başlayıp sarı renkli dosyayı aldım.
