1.0

1K 112 31
                                    

2018, Seul Ulusal Üniversitesi
13:30

İnsanları anlamak zordu, cidden çok zordu. Bile isteye can yakıyorlardı, bile isteye kalp kırıyorlardı ve sonra özür diliyorlardı. Resmen zorbalık yapıyorlardı ve ettikleri iki kelime ile her şeyin düzeleceğini sanıyorlardı ama o iş öyle olmuyordu, edilen iki kelime hiçbir işe yaramıyordu. Özür dilemek bir şeyi değiştirmiyordu. Ne işe yarıyordu ki özür dilemek? Kırılan kalbimi onarıyordu? İnsanın üzüntüsünü alıp, yaşadıklarını unutmasını mı sağlıyordu? Hayır, hayır hiçbiri olmuyordu sadece bazı insanlar olmayan vicdanını rahatlatmak için bir araç olarak kullanıyor ve silahlarını kullanarak vücudunu delik deşik ettikleri insanlardan özür dileyerek her şeyin geçtiğini sanıyorlardı.

Bir insanın kalbine silahla ateş edip sonra özür dilemeniz hiçbir anlam ifade etmez, çünkü karşıdaki kişi kurtulamaz ve ölür. Kelimelerde böyle; bir insanın ne hissedeceğini umursamdan kelimelerinizi silahla ateşlerseniz ettiğiniz özürün bir anlamı kalmaz çünkü karşı taraf çoktan ölmüştür ve sizin özürünüz sadece sessizce boşlukta sallanır. Hiçbir işe yaramaz. Belki sadece vicdanınız rahatlar, ben ondan özür diledim benim suçum yok diyebilirsini ama bu sadece kendinizi kandırmaktır, çünkü sizde ettiğiniz sözlerle katil olduğunuzu bilirsiniz ama birinin ölümünün yükünü sırtınıza almak istemezsiniz, ağır gelir. Ezilir kalırsınız o ölü cesedin altında, ölü ruhun altında kalıverir elinde özür dışında bir şey olmayan vicdanınız.

Hava güzeldi, serin bir ağacın altında oturmuştum ve önümdeki kitaba sadece bakıyordum, okuyup not almam gerekiyordu ama hiç bunu yapasım yoktu. Anonim bir hesaptan bana yazan blackvant isimli kişi kimse eğer aklımı çok pis kurcalıyordu. Başlarda bana çok kaba davranmıştı, ciddi manada çok kabaydı, sonrasında özür dilemiş ve iyi olmaya çalışmıştı, arkadaş olmaya çalışıyordu ama ilk baştaki konuşması aklıma geldikçe ona karşı iyi olmak asla içimden gelmiyordu. Dışardan insanlar için hep soğuk gözüküyordum ve pek sevilmezdim ama kimse bana o şekilde laflar etmemişti ve söyledikleri kalbimi kırmıştı, evet onu tanımıyordum ama tanımama gerek yoktu çünkü dediğim gibi; bazen sahibi değil kelimelerin ta kendisi can yakardı ve onun kelimeleri canımı çok yakmıştı.

"Fazladan kahvem var ama içebileceğim kimse yok, eşlik edebilir miyim?" Elinde iki kahve ile kare gülümsemesiyle bana şirin bir bakış atan Taehyung'a gülümseyerek oturmasını işaret ettim. Uzattığı kahveyi elime alarak bir yudum içtiğimde sevdiğim kahvelerden biri olması mutlu etmişti. "Arkadaşların nerde? Yada şöyle diyim 'sizin tayfa' nerede?"

Omuz silkti "bilmiyorum, hiçbiri dersliklerinde yoktu. Bende serin yeri kaptığını görünce iki kahve alıp koştura koştura geldim" dürüstlüğüne karşın güldüm. "Jennie nerde? Siz hep beraber olurdunuz?"

"Onun bugün dersi yok, benim sabah bir dersim vardı, birde bir saat sonra bir dersim daha var. Yani tekim bugün" dudaklarımı birbirine bastırdım, birileriyle konuşurken bazen geriliyordum ve gerildiğim zaman dudaklarımı birbirine bastırmaktan kendimi alamazdım.

"Dalgın gibisin, canını sıkan bir şey mi var?"diye sorduğunda duraksadım, canımın sıkkın olduğu o kadar belli miydi ki?

Omuz silktim "canımı sıkan biri yok, canımı sıkan bir sürü kişi var ama sadece biri her gün beni rahatsız ediyor, sözleriyle" bir şey demedi, sanki söylediklerimi çözmeye çalışıyor gibiydi. "Sence ben nasıl biriyim Taehyung?"

Gülümsedi "lisedeyken pek konuşmazdık ama kendi halinde biri olduğunu düşündüm, kimseyle çıkmıyordun bunu istemeyebilirsin diye düşündüm çünkü herkes biriyle çıkmak zorunda değildi, bana yardım ettiğin gün aslında erkeklerin sadece beyni aşağılarda olanlarından nefret ettiğini fark ettim, buzdan bir kalbin olduğunu bende bir zamanla düşündüm ama şimdi seninle konuşunca ve o günkü yardımını hatırlayınca...Bence bir güneş gibi sıcak bir kalbin var Jisoo" gözlerim parlarken ona baka kaldım, çoğu kişi benim hakkımda böyle düşünmezdi, söyledikleri asla yalan değildi gözlerine bakınca bunu anlayabiliyordum. Kocaman bir gülümseme yerleşti yüzüme.

"Dediklerinde cidden dürüst olduğuna inanmalı mıyım?"

"Dediklerimin son kelimesine kadar dürüstüm Kim Jisoo, hemde hiç olmadığım kadar buna inanabilirsin"

"Yinede o kadarda tanışmıyoruz, beni bu kadar iyi tanıyormuş gibi konuşman... Cidden mutlu oldum bunu gizleyemem, insanlar bazen kelimelerinin ne kadar yaralayacı olduğunu bilmeden konuşuyor" dediğimde dudaklarını birbirine bastırdı, yüzü düşmüştü.

"Bunu bende yaptım bir zamanlar, şimdi pişmanım ama kendimi nasıl affetireceğimi bilmiyorum" derken sesi hüzünlü çıkmıştı, onun için üzül üzülüştüm doğrusu çünkü pişman gibi duruyordu.

"Sana taktik vermek isterdim ama ben bile bana bunu yapanları affedemiyorken başkası seni nasıl affeder bilmiyorum ama onunla yüz yüze konuşup gerçekten pişman olduğunu fark etmesini sağlayabilirsin" yüzünde buruk bir gülümseme oluştu.

"Benden nefret ediyor, benimle buluşacağını sanmıyorum" dedi.

Bir şey diyemedim, şimdi düşündüğümde bende blavkvant isimli o kişiyle asla buluşmak istemezdim çünkü kalbim sadece mesajlarda bu kadar kırılmıştı ve eğer yüz yüze gelip onu tanırsam kalbimdeki kırıkların daha çok acıyacağına emindim, şu ankinden kat be kat artacaktı, bunu biliyordum.

Saate baktığımda dersin başlamasına az kaldığını fark ettim. "Benim şimdi derse yetişmem lazım, umarım o kişi kimse seni affeder Taehyung" gülümseyerek eşyalarımı topladım ve derse yetişmek için sınıfa ilerledim.

Jisoo hızlı adımlarla oradan uzaklaşırken Kim Taehyung derin ve hüzünlü bir iç çekti. "Umarım beni affedersin ve benden nefret etmezsin Kim Jisoo çünkü ben bir gerizekalı gibi sana kötü davranıp benden nefret etmeni sağladıktan sonra sana aşık oldum..." durdu "tam bir aptalım." Diyerek mırıldandı ve oda büyük banktan kalkıp kafeteryada onu bekleyen arkadaşının yanına ilerledi.

-

Arada böyle tae'nin tarafından alıntılar yapayım mı?

Birde eğer vsoo seven arkadaşlarınız varsa etiketler misiniz? Etiktelerde yükselmek istiyorum ama yerlerde sürünüyoruz ve üzülüyorum :(

Birde eğer vsoo seven arkadaşlarınız varsa etiketler misiniz? Etiktelerde yükselmek istiyorum ama yerlerde sürünüyoruz ve üzülüyorum :(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
broken hearts● vsoo✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin