1.5

870 84 117
                                    

Sabah iğrenç bir baş ağrısı ile uyanmıştım, cidden kafam patlıyordu yani öyle böyle değil. Sonrasında dışardaki karı görüp mutlu olmuştum ama başım hala ağrıyordu. Kaç şişe içtiğimizi bile hatırlamıyordum, cidden!

Bugün dersim olmadığı içim şanslıydım çünkü bu kafayla derse asla gidemezdim, ilk önce bir duş aldım, çünkü berbat şekilde içki kokuyordum. Sonra ise kendime bir kahvaltı hazırladım ve ilaç içmek için bir şeyler yedim. Bir şeyler yedikten sonra ilaç içtim ve kahvemi alarak oturma odasındaki koltuğa çöktüm. Gözlerimi kapattığımda bir iki şey aklıma gelmişti, mesela Taehyung ve ben elimizde sıcak içeceklerle yürüdüğümüz gibi ama onun dışında pek bir şey hatırlamıyordum, büyük ihtimal hatırlamayacaktımda.

Baş ağrım biraz daha iyi duruma geldiğinde kendime bir kahve daha yaparak ders notlarımın başıma oturdum çünkü finaller kapıdan bana göz kırpıyordu, ev soğuk olduğu için üst üste iki kata kalın kazaklar giymiştim. Soğuğu sevmiyordum.

Ders çalışırken, arada aklıma saçma kesitler düşüyordu ve bunların bazılarının dün geceye ait olmamasını umuyordum. Çünkü kesitlerden birinde düşen adama mal gibi gülüyorduk, cidden mal gibi bu bir şaka değil.

Kafamı derse odaklamaya çalışarak bir saat harcadıktan sonra çalan kapıyla oflayarak kalktım ve kapıyı açtım. Kim Taehyung uyumadığı belli olan kıpkırmızı gözlerle bana bakıyordu. Ve leş gibi içki kokuyordu, yüzümü buruşturarak ona baktım.

"İğrenç kokuyorsun" dediğimde güldü, komik olan neydiki?

"Sende çok güzelsin" dediğinde onun sarhoş olduğuna kesinlikle emin olmuştum. Derin bir nefes vererek kolundan tuttuğum gibi içeri sokup oturma odasındaki koltuklardan birine oturttum.

"Seni ayıltmamız lazım!" Ellerim belimde, kaşlarım çatık bir şekilde ona baktım. İlk önce tam üç saat aralıksız uyudu ve ne yaptıysam uyanmamıştı, bir an öldüğünü düşünmüştüm ama elimi burnuna getirdiğimde nefes alıyordu. Uyandığında baş ağrısından ağlayacaktı nerdeyse, tam beş kupa kahve içtikten sonra onu banyoya gönderdim ve bazen evime gelen Jinyoung'un kıyafetlerinde bir kaçını giymesi için verdim. 

O banyo ederken bende kahvemi içerek ders çalılmaya devam etmiştim. Kapıdan gelen sesle kafamı kaldırdığımda Taehyung elindeki havlu ile saçlarını kurutarak içeri giriyordu, Jinyoung'un kıyafetleri tam üzerine oturmuştu ve kasla- ay pardon vücut hatları baya belli oluyordu. Bu derin bir nefes alıp yutkunmama sebep olmuştu, çaprazımdaki sandalyeye oturup yanında getirdiği kupadan bir yudum aldı ve gözlerini bana dikti.

"Bir şey hatırlıyor musun?" Dediğinde kafamı hayır anlamında salladım. "Pek değil, sen?"

"Senin yerinde olmayı dilerdim" dediğinde ona anlamaz bir ifade ile baktım. "Hatırlıyor musun?" Dediğimde bir şey demedi, o ara Jennie aradığı için bende kalkıp onun sorularına cevap vermiştim çünkü dün beni çoğu kez aramıştı ama telefonum kapalı olduğu için sabahta bunu fark etmemiştim. Geri oturduğumda Taehyung yanağını eline yaslamış düşünceli bir şekilde duruyordu.

"Taehyung iyi misin?" Dediğimde başını salladı.

"Jisoo, ben dün gece senin evine girdim mi? Yoksa gittim mi?" Durdum, kafamı zorladım ve yavaştan hatırlamaya başladım. Taehyung şarkı söylüyordu...evin önüne geliyorduk... kar başlıyordu... Taehyung beni öpüyordu. Hassiktir beni öpüyordu ve ben karşılık veriyordum.

Devamınıda hatırlamalıyım, kendimi zorladım, eve giriyorduk, yok artık. Gözlerimi ona cevirdim. "Yok artık" dediğimde oda şaşkınca bana bakıyordu, has siktir bunları oda hatırlıyordu. Yanaklarımın yandığını hissedebiliyordum.

"Taeyung bana bir şey olmadığını söyle"

"Ya oldu ama şöyle oldu, bende tam hatırlamıyorum ama birlikte olmadığımızı biliyorum." Oturduğum yerden kalkıp lavaboya ilerledim. Daha fazla orda durursam utancımdan ölürdüm galiba. Lavaboda yere çöküp oturdum ve düşündüm neler olmuştu.

Bir buçuk saatin sonunda evdeki her şeyi hatırlamıştım ama bu hatırladıklarımla dışarı çıkamazdım. Evet birlikte olmamıştık ama sadece öpüşmemiştikte, çünkü hatırladığım kadarıyla bir sahnede Taehyung'ın kucağındaydım resmen. Şu an yüzümü utançla kuma falan gömmek istiyordum. Elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım bu utançla nasıl Taehyung'ın yüzüne bakacaktım bilmiyordum.

Tam yarım saat boyunca Taehyung ve ben birbirimizin yüzüne asla bakamadık, taki ben mutfaktan çıkarken ve oda mutfağa girecekken tam mutfak kapısındaki o ve mutfak masası arasında sıkışana kadar. İkimizde hareket etmeden birbirimize bakıyorduk ve gerçekten istemsizce gözlerim saniyelik bir şekilde onun dudaklarına kaymıştı ama kendimi toparlamıştım.

"Özür dilerim, yapmam gerekiyordu" dedi tam karşımda üzgün bir ifade ile.

"İkimizde sarhoştuk, sorun değil" dedimde omuz silkti.

"Hayır sorun, o senin ilk öpücüğündü senden bunu öylece çalamazdım Jisoo, özür dilerim. Her şeye rağmen bana yardım ettin teşekkür ederim" arkasını dönerek portmantodaki montunu alarak evden çıktı ve bende arkasından sadece bakakaldım.

Ne olmuştu şimdi? Ceketimi giyerek onun arkasından çıktım ve peşinden koşurdum, caddenin başındayken arkasından bağırdığımda sesim ile durdu, bu yaptığımın doğru olup olmadığı hakkında hiçbir fikrim yoktu ama kendini kötü hissetmesin istiyordum, hem söyleyeceklerim yalan sayılmazdı.

Sesimle duraksamasından yararlanarak yanına doğru koşturduğumda ciddiyet ve şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Jennie ilk öpücüğünü sekizinci sınıftayken okulun tuvaletinde bir çocuğun onu öptüğünü ve bu şekilde kaptırdığını söylemişti, çoğu arkadaşım ilk öpücüğünü saçma bir şekilde kaybetmiş ve bu hepsi için çok özel olmasına rağmen. Benim için bu cidden özel bir şey değil ama eğer olsaydı ilk öpücüğümün tam olarak dün akşamki gibi olmasını isterdim çünkü ilk karın altında özeldi. Lütfen kendini kötü hissetme" tüm konuşma boyuna asla yüzüne bakmadığım Taehyung bir şey demediğinde kafamı kaldırıp ona baktım o ise bana gözleri dolu bir şekilde bakıyordu.

Ne olduğunu anlamadan bana sarılıp ağladığında şokla dona kalmıştım. O sakinleşene kadar orda öylece durduk sonra ise tekrardan evime ilerledik, saat gece yarısına gelmişti ve Taehyung ağlamayı anca kesmişti, şu an ise kafasını dizlerime yaslamış uyuyordu bense saçları ile oynuyordum. Neyi vardı ne olmuştu bilmiyordum ama onun ağlaması benim kalbimin acımasına sebep olmuştu. Bir örtüyle üzerini örttükten sonra ışığı kapatarak odadan çıktım ve kendi odama ilerdim. Ama beynimdeki düşünceler yüzünden pekte uyuyabildiğim söylenemezdi orası ayrı.

bölümü tam şu an yazdım, umarım beğenirsiniz:)
nasıl buldunuz ve sizce gelecek bölüm neler olacak yazınız buraya

bölümü tam şu an yazdım, umarım beğenirsiniz:)nasıl buldunuz ve sizce gelecek bölüm neler olacak yazınız buraya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
broken hearts● vsoo✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin