1.2

976 99 48
                                        

neden yorum yapmıyorsunuz gadasını aldıklarım :)

-

2018, Seul Sahili
14:00

Avucum kaşınıyordu ve avucumun kaşınması birini döveceğim anlamına gelirdi; evet çok değerli babamı kıçını tekmeleyerek dövmek istiyordum böyle kıçına tekmeyi basıp annemi üzdüğü her an için onu tokatlamak istiyordum ve ondan ne kadar nefret ettiğimi yüzüne vurmak istiyordum, cidden onu gebertmek istiyordum. O anneme üzüntüden başka birşey getirmemişti annem ise ona sevgiden başka bir şey vermemişti. Annemin yıllarca onun yüzünde üzülmesine ve harap olmasına katlanamıyordum. O çok güzel bir kadındı, sadece dış görünüş olarak değil, kalbide çok güzeldi annemin, o her zaman iyi bir anne olmak için çabalamıştı. Mutlu bir ailede büyümemi istemişti ama babam ise bu mutlu aileyi hep bozan kişi olmuştu ama tüm bu olanlara karşın çizgiyi aşacağını düşünmemiştim.

Evet annemi aldatarak zaten çizgiyi aşmıştı ama anneme el kaldıracağını düşünmemiştim, çünkü ne kadar berbat ve göt bit herif olursa olsun bunu yapmaz diye düşünmüştüm ama babam yine beni yanıştmamış pisliğini ortaya dökmüştü. Evet sinirliyim ama daha çok üzgündüm, neden yapıyordu bunu? Anlamıyordum onu ve galiba hiçbir zaman anlamayacaktım. O benim insanlara güvenmemem için en büyük nedendi o benim için dünyanın en büyük hayal kırıklığıydı. Bende babam benim kahramanım olsun isterdim ama olmamıştı, o benim hayal kırıklığım olmayı seçmişti. Beni üzen ve kıran en büyük hayal kırıklığımdı.

Gözlerim dolu doluyken sahil kenarındaki banklardan birine çöktüm,göz yaşlarım yanaklarımdan izinsizce akıyordu. Anneme vurduğu ellerini kırmak istiyordum, bunca yıl hayal kırıklığım olduğu için, insanlara olan güvenimi kırdığı için ve en çokta bana babam hayattayken babasızlığı yaşattığı için. Bir babam vardı evet ama neredeydi? Hiç saçımı okşayıp bana hikaye anlatmış mıydı? Hiç beni sevmiş miydi? Hayır bunları yapmamıştı ama hala annemle evliyken -ki bu geçen sene oluyor- benden bir kaç yaş küçük bir oğlu olduğunu söyleyerek beni kardeşimle tanıştırmıştı ve işim komik tarafı bizim yanımızda yaşamasına rağmen ona daha çok babalık yapmıştı.

Kardeşim Jinyoung ona sorduğum sorulara ve bana verdiği cevaplara bakınca bunu anlamak benim için zor olmamıştı. Jinyoung o zaman reşit değildi ve annesi vefat etmişti o yüzden babamın kapısını çalmıştı, annem ne kadar üzülsede Jinyoung'a çok iyi davranmıştı ve Jinyoung annemi çok severdi.

Nefeslerimi düzene sokmaya ve ağlamamı durdurmaya çalışmak zordu. "Jisoo iyi misin?" Bir anda yanımda beliren Taehyung bana endişeli gözlerle bakarak saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı, uzun parmaklarıyla göz yaşımı sildi sonrasında ise ellerini yüzümden çekip su şişesini açarak bana uzattı. Ağladığım için ellerim titriyordu ve tutamıyordum bile ama zar zor bir iki yudum aldım, ağlamam sakinleşirken Taehyung elindeki mendil ile göz yaşlarımı sildi, benim yüzüm ona ve onun yüzü bana dönükken ilk defa biri ile bu kadar yakın durmak bir an afallatmış ve kalbimin ritmini bozmuştu, birazcık oturduğum yerde geri kayarak bakışlarımı ondan çektim.

"İyi misin?" Diyen soran Taehyung'a karşı sadece kafamı salladım. "Değilsin" ellerimi dizlerime sarıp başımı yan şekilde yasladım ve gözlerimi Taehyung'a diktim.

"Çok mu belli?" Diye sordum ağlamaktan kızarmış gözlerimle, belli olduğunun bende farkındaydım.

"Neden üzgünsün?"

"Erkeklerden nefret ediyorum" dediğimde kaşları çatıldı, sonra bi çocuk gibi dudaklarını büzdü "ben de erkeğim" dediğinde omuz silktim.

"Olabilir, yinede ediyorum"

"Şerefsizin biri götlük yapınca tüm erkekler göt olmuyor, herkesi bir tutamazsın bu yanlış. Birinin yaptığı hata yüzünden herkesi yargılayamazsın" bir ayağını kırıp bankta tamamen yan oturup benimle göz teması kurdu.

"Neden yargılayamazmışım?"

"Bu insanların seni tanımadan yargılamasıyla aynı şey, soğuk davranan ve pek kimseyle konuşmayan kızlar egoist ve buzdan kalplidir derler ve senide onlar gibi sanarlar olmasanda ve öylece yargılarlar sende erkeklere aynısını yapıyorsun. Kendine yapılmasını istemediğini yapıyorsun Jisoo, sence bu doğru mu?" Omuzlarım düşerken derin bir nefes verdim. Bir bakıma haklıydı aslında ama bende kendimi böyle şartlamış ve büyümüştüm, babamdan nefret ederken diğer erkekleri sevmek zordu birtek Seok Jin olmuştu ve onuda kaybetmiştim.

Taehyung düşen yüzümü kaldırmak için ince parmaklarıyla çenemi tutarak gözlerimizi sabitledi. "Canın neden bu kadar yanıyor bilmiyorum, erkeklerden neden böyle nefret ediyorsun bilmiyorum ama benden nefret etmeni istemiyorum" şaşkınlıkla ona baktım.

"Senden nefret etmiyorum, aslına bakarsan hayatıma dair bir şeyler bilen sayılı kişilerdensin" dediğimde gülümsedi ve yanağımdaki yaşı sildi.

"Anlatmak ister misin?" Diye sorduğunda derin bir nefes verdim, uzun yıllardır bu konuları pek kimseyle konuşmamıştım ama ona güvenebilir miydim?

Sen herhangi bir erkeğe güvenir misin Jisoo? Bu sorunun cevabı hayırdı ama belkide artık duvarlarımı kırıp birilerine güvenmeliydim.

"Kalk içki alıp gelelim hikaye uzun" diyerek ayağa kalktım, Taehyung şaşkınca bana bakıp güldükten sonra elimi tutarak ayağa kalktı ve bir kaç içki almak için markete ilerledik, bu gece uzundu.

"Kalk içki alıp gelelim hikaye uzun" diyerek ayağa kalktım, Taehyung şaşkınca bana bakıp güldükten sonra elimi tutarak ayağa kalktı ve bir kaç içki almak için markete ilerledik, bu gece uzundu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
broken hearts● vsoo✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin