Solgun Papatyalar

39 12 2
                                    

Ruhumla beraber papatyalarım da ölüyor..
Bu gece bir papatyanın yerine koymak istedim kendimi. Sevdalılar birbirlerine papatya verirken papatyanın yerinde olmak istedim. Eğer onun yerinde olabilseydim nasıl olurdu merak ettim. Zihnimde bir papatyanın yanında oturmuş dertleşiyorum. Seviyorum diyorum. Olmuyor diyorum. Ben hiç papatyası olmadım birinin. Hiç papatya alan da olmadım. Papatyalar ölmesin diye de hiç dalından koparamazdım. Daha çok su dökerdim papatyaların toprağına. Onlarla ilgilenmek hoşuma giderdi.. Hep bir hayalle uyudum geceleri. Tanrım nolur düzgün birini çıkar karşıma diye dua ettim. Çıkarmadı. Boşuna dua ediyordum sanırım. Kimse gelmeyecek, anlamayacaktı belli ki. Ben beklemeyi bıraktım artık. Beklemiyorum.. Ha gelenin de yüzüne çarpmıyorum kapıyı. Sadece umudumu yitirdiğimi söylemeliyim. Yine de siz yitirmeyin umudunuzu.. Çünkü beklemediğimiz anlarda gerçekleşir güzel şeyler..
Nerde kalmıştık.. En son papatyalarla ilgilenmeyi sevdiğimi söylüyordum, evet.. Eskiden elime papatya alır seviyor, sevmiyor yapardım. O zamanlar bilmezdim papatyaların haklı çıkacağını. Hep sevmiyor çıkardı çünkü.. Her yaptığımda omuzlarım düşer, yüzüm asılırdı. Küserdim papatyalara. Sonralarda anladım aslında onların bilerek yapmadığını. Hayata alıştırıyordu onlar. Çünkü seviyor çıksa umut edecektik,bekleyecektik gelmeyecek olanı... Artık bir nebze de olsa biliyoruz gelmeyeceğini. Alışıyoruz zamanla. Zamana bırakıyoruz her şeyi. Şarkılarda ondan parçalar aramayı bırakıyoruz zamanla. Zamana yayıyoruz acımızı. Aylar sonra tamam, unuttuk diyoruz. Sonra bi' yerlerde bir şarkıya denk geliyoruz. Tüm anılar film şeridi gibi geçiyor gözlerimizin önünden. Bir damla yaş düşüyor gözümüzün dibinden. Kalbimiz daralıyor, boğazımız düğümleniyor. Sonra şarkı bitiyor. İçimizdeki o yara sızlamaya başlıyor..
Her şeye baştan başlıyoruz. Alışmaya çalışıyoruz tekrar. Gözlerimiz kapanıyor geceleri ama uyumuyoruz.. Bir şeyleri hatırlamaktan uyuyamıyoruz. Sanki bir şişeyi devirmiş gibi devriliyoruz.. Pencere önünde izlerken o ıssız sokağı uyuyakalıyoruz.. Birden uyanıyoruz rüyamızın en orta yerinde. Bakıyoruz o ıssız sokağın başına, gelmemiş. Hâlâ ıssız ve bi' o kadar soğuk bir gece.. Hafiften yağmur yağmaya başlıyor. Camı açıyoruz, derin bir nefes çekiyoruz içimize. Yağmurun kokusu hâlâ aynı aklımızdaki gibi.. Yavaştan üşümeye başlayınca kapatıyoruz pencereyi.. Bi' şarkı açıyoruz en acıklısından, en hâtıralısından. Acılarımızla baş başa kalıyoruz. Uyuyakalıyoruz şarkının bitiminde.. Uyanınca bakıyoruz ki sabah olmuş,her şey yerli yerinde. Meğerse gördüklerimiz birer rüyadan ibaretmiş..
Aysel git başımdan
Ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum
Hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim
Aysel git başımdan seni seviyorum...

Ideas Bullet Proof  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin