İki Kelime

• Seni İlgilendirmez!•

MULTİMEDYA: DEVRİM!!

Koskoca bir ay geçmişti. Çok sakin bir aydı. Pek bir şey yapmamıştık
Bir iki gece dışarı çıkmıştık bara değil. Yemek sinema gibi sessiz ve olaysız yerlere.
Olaysız demişken o geceden sonra O çucuğu yani Devrim'i hiç görmemiştim. Okula gelmiyordu. Kendimi ona karşı bilmiyorum mmm... Özür dilemem gerekiyo gibi hissediyorum ama yok! Çocuk o gündem sonra kayboldu.
*****
"Laraa!!! Kızım hadi geç kalıcaksın okula!!"
O an hala pijamalarımla yatakta tavanı izlemekte olduğumu gördüm.
"Tamam anne geliyorum" diye bağırdım.
kalktım. Saçımı tarıyıp tepeden topladım. Kot pantolonumu ve siyah bol tişörtümü giydim. Tabi ki de siyah converslerimi giydim ve aşağı indim.
******
Hemen azımı bir iki şey tıkıp dışarı çıktım.
Dışarı çıktığımda Irmağa mesaj attım
Son zamanlarda bir iki kere daha takılmıştık. Hatta bir iki kere de onlara film izlemeye gitmiştim. Bir gün de anahtarımı unuttuğum için Besteyle gitmek zorunda kaldık. Mesafeliydi ama ilk zamanlardaki gibi değil. Bu arada onu telefonuma tahmininiz üzere Beste kaydeti -,-
KİME:GÖL :D : kapıdayım çık hadi

Hemen cevap geldi. (Adıyla ilgili bi espiri)

KİMDEN: GÖL
Ben bu gün gelemicem kendimi iyi hissetmiyorum

KiME: GÖL
ACİL Bİ ŞEY Mİ? Doktora gidelim mi??

İki saniye sonra tekrar cevap geldi.

KİMDEN: GÖL
Gerek yok. Soğuk algınlığı sen git.
*******

Cevap vermedim. Arabaya bindim ve okula gittim. Bahçede Eray'ı gördüm. Bana el salladı ben de hızla onun yanıma gittim. Sarıldı. Çık cana yakın biriydi.

"Beste yok mu?"
"Sana da günaydın. Sedaf çağırdı onunla gitti." Dedi. Hafif gülümsedim özür anlamna gelen bir gülümseme. O da bunu anlamıştı ki güldü.

"Hadi şapşal yürü sınıfına bırakıyım seni" dedi. Dedğim gibi çok yakın biri. Aslında onunla çok iyi anlaşıyodum. O benim olmayan kardeşim gibiydi o beni anlıyodu. B)

*******

"Söyle bakalım şebek bu akşam napıyoruz?
"1 bana şebek deme artık 2 hiç bi fikrim yok"
"Ahaha sana şenek demek hoşuma gidiyo"
"Ben de sana fil diyim o zaman" dedim
"Fil mi? Fil ne alaka"
Ahsgsafshfhslsa kahkahalarla gülüyodum kolidorda. Sınıfın önüne geldiğimizde
"Ben sana yazarım filcik" dedim gülümseyerek.
Tama anlamında göz devirdi ve sınıfına gitti.
Tam içeri giricektim ki biri arkadan adımı anırıyodu.
"Deniiiğğğzzzz!!!!!" Bu Beste'ydi bi o bi de Poyraz adımı böyle anırırdı çünkü.
Koşuyodu.
"Kızım nerdesin sana bi şey sorucam yoksun ortalarda"
"Ya kızma tamam ben de sana bi şey anlatıcam"
Kapıya yaslandım ve "hadi anlay" ifademi takındım. O sırada biri bana çarptı. Arkamı döndüm kim olduğunu anlamak için. Oydu. Bir ay sonunda gelmişti. Şaşırmıştım. Ayrıca rahatlamıştım. Sonu da ona teşekkür edebilicektim.
O sırada hoca geldi ve bizi içeri soktu.
********
Yerime doğru ilerledim. Oturdum. Kulaklıklarını takmış ve yere bakıyordu. Bütün ders hiç harelet etmeden öylece oturdu.
Zil çaldığında o kadar hızlı davrandı ki korktum. Aceleyle çantamı ve ceketimi alıp peşinden çıktım.
Çok hızlı yürüyodu. Resmen koşuyodum peşinden.
Bir anda durdu. Çarpıcaktım az kalsın.
^^^
"Ne var!? Ne istiyosun?!"

"B-ben sadece t-teşekkür etmek istemiştim" dedim kekeleyerek.
Zaten karşısında kekelememk mümkün değildi. Resmen meteor. İlk defa o zaman göz göze gelmiştik. Siyah ama derin gözleri vardı. Ve vucudu resmen tişörtünü patlatıcak şekilde duruyordu. Ve çok güzel kokuyordu. Kesin aptal gibi görünüyorum. -,-

"Teşekkür etmeni gerektiren hiç bi şey yapmadım" dedi dişlerinin arasından. Arkasını dödüğünde kendimi toplayıp kolunu tuttum. Hızlıca kolunu çekti. Kol kasları deri ceketinin altından bilemhissedilebiliyorydu.
"Hayır! O gece beni kurtardın. Kimse bi-" cümlemi yarıda kesti
" Senin için yaptığımı düşünüyosan hiç öyle düşünme çünkü senin için yapmadım" dedi.
"Peki niçin yaptın?"
"Seni ilgilendirmez,şimdi git" dedi arkasını dönüp gitti.
Resmen çarpılmıştım. Hem hayatımda gördüğüm en güzel meteor olduğu için hem de nedeninini bilmediğim bir kalp kırıklığı vardı.
Bana gereksiz yere kızmıştı oysaki beni tanımıyordu. Neden bana kızmıştı ki? Söylemek istemiyosa da bunu bana kızmadan yapabilirdi.
Beste yanıma geldi. Şalkın şalkın bana bakıyordu.
"Deniz sen naptın?!"
"Naptım Beste?" Dedim. Sesim sinirli çıkmıştı. Sonra da onu orda bırakıp okuldan çıktım. Okulun hemen ilerisindeki sahile gittim. Kumların üstüne oturdum. Denize baktım ve şarkı dinlemeye başladım. (Calvin Harris ft. Jhon Mewman - Blame)
Düşüncelerimi susturmak için genelde şarkı dinlerdim. Dalmışım. Saate baktığımda 17:05 ti. 3 tane mesaj vardı.

******
KİMDEN: BESTEEĞ
Ya öyle bi anda çıkıp gittin ara beni konuşalım...

KİMDEN: FİLCİK (eray)
Deniz iyi misin?? Seni okulda aradım Beste çıktığını söyledi rahatsız etmemek için aramadık ama sen ara.!?

KİMDEN:ANNEMM!!
Kızım çok acil bi işim çıktı o yüzden bi süreliğine yurt dışına çıkıcam. Arıcaktım ama dakikam bitmiş -,- seni seviyorum.

*******
Şaşal ya hep böyle yapıyo bu kadın :D
Havaya baktım biraz daha oyalanırsam yağmura yakalanıcaktım. Eve gitmek de istemiyodum. Beste'yi aradım telefonu kapalı kesin şarzı bitti. Sonra Eray'a mesaj attım. Efe ve Berkeyşe dışarda olduğunu ama istersem onlara katılabilicemi söyledi ama teşekkür ederek reddettim.
Irmak onu arayabilirdim. Aradım.

****
"Irmak selam şey nasılsın? Ben düşündüm de eğer ist-"
"Lara üzgünüm ama kapamam lazım şu an meşgulüm lütfen beni bu gece yada önümüzdeki bir iki gün beni arama hoşçakal"
***
Telefonu yüzüme kapattı. Şaşaırmıştım. Noldu ki bu kıza şimdi anlayamadım. Hem o ağlıyo muydu. Ama neden bana arama dedi ama aramam lazımdı. Aradım. Ulaşılamıyo. Lanet olsun kapalı!!!
Ben de Bestelerin evine gitmeye karar verdim. Evde olmasada onu orda bekleyebilirdim çünkü konuşmaya ihtiyacım vardı.