•Yol•

96 4 1
                                    

Multimedya: Devrim
****
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.
Yattığım yerden kalktım. Oturur pozisyona geldim ve ayaklarımı yataktan sarkıttım.

"Uyanmışsın" bunu diyen Devrim'di.
Bi şey demedim.
"İyi misin?" Diye sorduğunda
"Gitmek istiyorum" dedim ve kolumda bana kan verilen boruyu çıkardım.

Ona çok kızgındım aslında. Her şey için. Ne olsuğunu bilmediğim her şey.

"Hayır burada kalman gerekiyo"
"Umrumda değil ben iyiyim ve gitmek istiyorum" dedim. O sırada doktor içeri girdi.

"Hastamız kalkmış."
"Ben gitmek istiyorum" dedim doktora. Doktor Devrime baktı. Başıyla onayladı o da.

Neden ona soruyo ki ona ne!
"Başına darbe almışsın. Onu kolaylıkla iyileştirdik. Şu an görünürde de kötü bir şey yok yani tamam çıkabilirsin" dedi doktor gülümseyerek.

Daha sonra yataktan kalktım. Devrim yanıma geldi. Yardım etmek istiyodu ama ben istemiyodum. Aynı zamanda ne olduğunu merak ediyordum.

"Kendim yürüyebilirim"
"Yürüyemezsin" elini ittirdim ve bir adım attım. Bir adım atmamlamdengemi kaybetmem bir oldu.

Elini belimde hissettim.
"Sana yürüyemezsin demiştim. Vücudunda fazlasıyla seni yoracak şeyler var."

İtiraz etmeden yardım etmesine izin verdim. Tek eli belimdeydi. Ben de kolumu onun beline sarmıştım.

Dışarı çıktığımızda Ayaz kapıdaydı.
Yanına ilerledik. Bizi görünce gülümsedi.

Ben de ona gülümsedim. O iyi biri gibiydi. Amahtarı Devrim'e verdi ve görüşürüz deyip gitti.

Arabaya bindik. Konuşmuyorduk. Bir süre sonra evimin önüne geldik.

"Neden burda durduk?" Diye sordum. Soğuk bir şekilde
"Seni evine getirdim" dedi.
"Ben artık burada yaşamıyorum" dedim arabadan inerken. Kolumdan tuttu ve arabaya geri sokup kapıyı kapattı.

"Neden?"
"Evi satmışlar"
"Sen nerde kalıyorsun?"
"Bestelerde" dedim.

Daha sonra arabayı çalıştırdı.

"Orada ne işin vardı?"
Bir süre sessiz kaldıktan sonra
"Ayaz çağırdı" dedim.
"Onu tanıyo muydun?"
"Hayır. "
"O zaman neden geldin"
"Irmak, onun başının belada olduğunu ve bana ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ve öyleydi. Başı beladaydı ama bana neden ihtiyacı vardı anlamadım." Dedim.

Bir yanım meraktan ölse de bir yanım bulaşmamam gerektiğini söylüyordu.

"Besteler bu tarafta oturmuyo!" Dedim
"Biliyorum" dedi.
"O zaman geri dön onlarda kalıyorum ben" dedim.
"Hayır" dedi.
"Ne hayır!"
"Seni bana götürüyorum" dedi sinirlenmiştim. Ona bakıyordum ama o gözlerini yoldan ayırmıyordu.

"Sende kalmak istemiyorum."
"İstiyo musun diye sormadım zaten"
"Beni geri götür!"
"Saat sabahın 5 i arkadaşlarını uyandırmak istemezsin öyle değil mi!?"

Sabah 6 miydi saat!! Olamaz!
Yorgun hissediyordum. Fazlasıyla yorgun. Başımı cama yasladım ve yolu izlemeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İki KelimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin