Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam.
Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Alıp buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak gülümsemesiyle çıkan güneşle ısınmak ist...
Karan beni eve bıraktıktan sonra direk üzerimi değiştirerek yatağa girdim. Kafam allak bullakdı.
Beni eve getirirken yolda hiç konuşmamıştık. Birkaç kez bakışlarını üzerimde hissetmiştim ama ona dönüp hiç bakmadım. Evime geldiğimizde ise bana her adımımı haber vermem gerektiğini söylerek ve benden onay alarak gitmişti. Sadece başımı sallamakta bir onaydı bence kafası karışık biri olarak.
Yatakda dönüp durdum. Ne düşünmem gerekiyor ne yapmam gerekiyor hiç bilmiyorum ve bu bilinmezlik beni ucu bucağı olmayan bir okyanusa sürüklüyordu. Karan çok güçlü ve istediğini alan bir adamdı iş dünyasında bu böyleydi kendi zevkleri için büyük bir servet ödeyerek aldığı arabalarıda görmüştüm, yatlarınıda ama şuan istediği şey bendim. Beni alabilir miydi ? Tehdit ederek yaptıramayacağı şey yoktu ama sonuçta arkamda babam var amcam var Mirza, Barış. Ya onlara bir şey yaparsa. İşte bu ihtimalle bana yaptıramayacağı bir şey yoktu.
Tehdit eder miydi ? Kesinlikle.
Kapısında o kadar adam olması, Uygar denen adamın tuhaf konuşmaları, babamın Karan'ı uyarması, siyah kedi gibi bir lakap kullanmaları...
Bunlar bana Karan'ın başka bir yüzü gibi geliyordu. Başarılı bir iş adamı olduğu için büyük ihaleler söz konusu olduğunda tehdit telefonları alıyor olabilir miydi ?
Of, ya saçmalıyorum ya da bu işin altında aklımın hayalimin bile alamayacağı kadar uçuk kaçık şeyler var. O kadar adamı olması normal değil.
Peki ya bana bir sene yeterince uzun demesi. Beni takip ettiriyor olmazdı herhalde. Bir an bu düşünce ürpermeme sebep olmuştu.
Düşünmemek en iyisi. Bana zaman vermişti ve bu süreci iyi kullanmalıydım Karan belki gözünü açar beni bir takıntı haline getirdiğini fark ederdi. Vazgeçerdi.
Kaç saat olmuştu.. iki ? üç ? Yatakta dönüp durmaktan başka bir şey yapmıyordum ve artık düşünmekten başıma ağrılar girmemişti. Elimi başucumdaki telefona atıp aldığımda çoktan gece yarısını geçtiğini görmüştüm. Son aramalarıma girerek Barışı buldum ve aradım.
Barış Aranıyor...
İki çalışdan sonra uyku mahmuru sesi kulağıma doldu.
"Hale ? bir şey mi oldu ?"
"Ben uyuyamadım."
"Geliyorum."
Ve telefonu kapattı. Yataktan çıkarak mutfağa ilerledim. Ağrı kesici içmezsem başımın ağrısı geçmeyecekti.Dolaptan soğuk su alarak büyük bir bardağa doldurdum. Hapıda yutarak salona geçtim. Işıkları yakmadan salonda oturuyordum. Barış hemen gelirdi biliyordum. Telefonumu elime alarak sosyal medya hesaplarıma baktım biraz. Ondan da sıkılıp aklıma gelen şeyle son aramalara girdim ve Karan'ın numarasını kaydettim. Whatsapp'da son görülmesi açık mı acaba ?
Yok artık Hale delirme o ne öyle liseli gibi. Profil fotoğrafına nasıl bir şey koydu acaba. Kesin takım elbiseli kasıntı bir fotoğrafı vardır canım ne olacak başka.
...
Merak ettim ya bakacağım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.