10

3.5K 484 370
                                    

15. Gün 12:20

Bakugou'dan

"Hadi ama Bakugou!" 

"Evet! Lütfen sen de gel."

"Yurtta ölü gibi dolaşıyorsun."

"Aynen kendine gelirsin hem."

Başımda toplanmış onlarla dışarı çıkmam için yalvaran Kaminari, Sero, Mina ve Kirishima'ya baktım. Sanırım haklılardı, dışarıya çıkmak iyi gelebilirdi ama yorgun hissediyordum. "Emin değilim." dedim sessizce. "Üstelik yorgunum ve açım."

"Hadi ama! Yeriz işte dışarıda." diye bağırdı Kaminari. "Gel işte Bakugou, ne inat ediyorsun?" Mina "İyiliğini düşünüyoruz." dedi ve yanıma oturdu. "Böyle gitmez. Biraz sosyalleş."

Oflayarak ayağa kalktım, yarım saattir beni dışarıya çıkmam için ikna etmeye çalışıyorlardı ve onları başımdan savamıyordum. Ellerimi saçıma daldırıp "Tamam geleceğim ama iki şartım var. Birincisi: Yemeğimi siz ısmarlayacaksınız." dedim. Başlarıyla onayladıklarını görünce devam ettim, "İkincisi: Ben gidelim dediğimde geri döneceğiz. Kabul mü?"

"Kabul tabi ki!"

"Yeter ki gel."

"Seni seviyoruz Bakugou!"

"Adamsın sen adam!"

Hepsi üstüme gelip bir anda bana sarılınca kendimi tutamayıp güldüm. Güldüğümü görünce onlar da güldü ve belimi daha çok sıktılar. Güzel bir andı fakat Midoriya bizden uzakken gülmek yanlış geliyordu, "Yeter bu kadar." diyip bana koala gibi yapışan Kaminari ve Mina'yı iteledim. "Fazla sevgiye gelemiyorum, midem bulanıyor."

Mina, "Haa? Demek öyle... Sevmiyorum o zaman seni." dedi ve bana arkasını döndü. Sahte tribini uzatmadan merdivenlere yöneldi ve gülerek "Yarım saate burada buluşalım. Fazladan para almayı unutmayın Bakugou'ya yemek ısmarlayacağız." diye hatırlattı.

Üstümü değiştirmeyeceğim ve dışarıda tek kuruş harcamayacağım için kendimi koltuğa geri bıraktım ve hazırlanmalarını beklemeye başladım.

...

1 saat sonra

Sağ elimi cebimden çıkarıp ara sokaktaki küçük kafeyi işaret ettim. "Buraya oturalım daha fazla dolaşmak istemiyorum." diye söylendim. "Kötü bir mekana benzemiyor."

"Bana temiz bir yer değilmiş gibi geldi."

"Aynen, üstelik küçük."

"Balkonu var işte. Otururuz oraya küçüklüğü bağlamıyor bizi." dedim. "Gidelim hadi karnım aç."

Kirishima telefonunun ekranını gösterip "İki sokak ilerimizde sushi bar varmış oraya gitsek olur aslında. Biraz yürürüz sadece." dedi.

"Sushi yemek istemiyorum."

"Pizza yiyeceğim ben."

"Oturalım işte şuraya uzattınız iyice."

Tartışa tartışa küçük kafenin karanlık ara sokak ve arkasındaki dağlığa bakan balkonuna yerleştik. Nasılsa beleş diye düşünerek diğerlerinin kötü bakışları eşliğinde büyük boy pizza menüsü sipariş ettim.

Pizzam gelince ortada dönen sohbetten sıyrılıp sadece yemeğe odaklandım. Kolamdan bir yudum alacakken Sero "Keşke Midoriya da burada olsaydı." dedi.

Kola bardağı elimden kayıp yere düşerken ben sadece dümdüz ileri bakıyordum.

O yokken eğlenmem tamamen yanlış gelmeye başlamıştı.

Fail - BakuDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin