1 hafta sonra 21:32
Midoriya'dan
"Özür dilerim efendim."
"Çalışmaya geri dön."
Ağzımdan istemsizce bir tamam çıktı. Sabah 8'den akşam 9'a kadar kesintisiz çalışmış ve en sonunda daha fazla dayanamayıp bayılmıştım. Az önceyse bunun için Shigaraki'den özür dilemiştim.
Emrine uymayıp Kacchan'ın yanına gitmem çok pahalıya patlamıştı. Shigaraki apar topar karargah değiştirmiş, All For One'a haber vermiş ve bu durumun yol açacağı sonuçları düşünmek için kendini odasına kapatmıştı. Ne yapmaya karar verdiğini bilmiyordum ama bana köpek gibi davranmaya başlamasına bakarak bir çözüm bulamamasının acısını benden çıkardığını düşünüyordum.
Artık hiçbir hakkım yoktu. Sabah altıda uyanıyor, sekizde antrenmanlara başlıyordum. Gece on ikiye kadar devam ediyordum. Bu beni bitiriyordu ama etkisi çok rahat hissediliyordu. Güçlenmiştim.
Dabi o gün Kacchan'ın yanına gitmeme çok sinirlenmişti. Kendimi öldürtmek mi istediğimi sormuş, verdiğim cevap yüzünden gözünü üstümden ayırmaz olmuştu.
Ölmek burada kalmaktan daha ilgi çekici geliyor Dabi...
Shigaraki sırf koşulları zorlaştırmak için tank tedavisini kaldırmıştı. Eğitimde aldığım kalıcı yaraların haddi hududu yoktu. Bu da benim sınavımdı sanırım...
...
O geceki çalışmalarımı tamamladığımda ayakta duracak halim yoktu.
Yatağıma uzanmış uyumak için ağrılarımın geçmesini beklerken odaya bir anda Shigaraki girmişti.
"Midoriya?"
Yatakta oturur pozisyona geçip "Buyrun." dedim kibar bir tavırla. Halbuki suratına tükürmek daha cazip geliyordu.
"Kendini gösterdiğin kişi... Bakugou Katsuki... Yarın gece onu kaçıracağız ve tahmin et kim bize yardım edecek?"
Hayır hayır hayır...
"Be-ben mi?"
Tek yapmak istediğim şu saniye Shigaraki'yi öldürmekti ama olmuyordu. Başını evet anlamında sallayınca beynimin önüme koyduğu "Tamam." kelimesi dudaklarımdan bir fısıltı halinde çıktı.
...
Bakugou'dan
"Senin çektiğin her şeyi ben çekmeliydim." diye fısıldadım üstüne eğildiğim lavaboya. "Sen hiçbirini hakketmedin."
Boğazıma dolan iğrenç tatla yutkundum ama kusmamın önüne geçemedim. Lavaboya o gece 5. defa çıkarırken gözümün önüne sürekli Midoriya'yı öptüğüm an geliyordu.
Kolumun tersiyle ağzımı silip kan, su ve kusmuk izleri olan zemine oturdum. Ayakta duracak halim yoktu.
"Keşke yer değiştirebilsek Midoriya..."
Tahriş olmuş boğazım yüzünden sesim zar zor ve hırıltılı çıkıyordu. Birkaç kere öksürdüm ama düzelmedi.
"Neden bu kadar güçsüzüm?" Üstünde onlarca jilet kesiği olan sol kolumu kaldırıp iç çektim. "Acı çekmek işe yaramıyor. Atamıyorum üstümdeki hissi."
Kan lekelerinin olduğu yere fırlattığım jileti alıp bileğimin üstünde yerleştirdim. Yapabilir miydim? Gitmeye hazır mıydım? Midoriya'nın sırrını daha fazla tutabilir miydim? Bu baskıyla aklımı kaçırmadan yaşayabilir miydim?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fail - BakuDeku
Fanfictionフェイル - ꜰᴀɪʟ - ʙᴀꜱᴀʀɪꜱɪᴢ İşkence/ agnst/ depresiflik/ kan/ vahşet her şey var. - Tamamlandı - ↬ Fail adıyla yayınlanmış ilk kitaptır. ↬ BxB 5 Temmuz 2020 Bakudeku #4 6 Temmuz 2020 Bakudeku #3