8

1.9K 183 24
                                    

Kötü hissettikce Colors için bölüm yazıyorum buraya bölüm geliyorsa bir şeyler ters gidiyordur gençler

"Yalnızlığıma ortak olamazdı o"

- Siyah Kuğu

...

Jennie

Kapıyı çaldı, çaldı, çaldı ve sonunda gitmesini bağırdığımda gitti. Ya da belki de sessizce orada oturdu, bilmiyorum. Sadece gittiği için üzülmemiştim. 

İçimdeki kalp kırıklığı büyüyordu ve beni tamamen tüketiyordu. Ne onu, ne de ablam dediğim Jisoo'yu tanıyabilir olmuştum. Yatıp uyumak ve bir süre kalkmamak istiyordum, bu kalp kırıklığıyla başka türlü mücadele edemezdim.

Ona karşı bir şey hissettiğim düşüncesi gerçek bir felaket gibi geliyordu. Zaten o da, onu sevmemin felaket olduğunu düşündüğümü bilse, beni sevmezdi. 

Sevicektim, gidecekti. Rosé gibi beni kendine bağlayıp gidecekti. Bekleyecektim, gelmeyecekti. Yine bana ölümü anlatacaktı birileri, yine o karanlığı kabullenmem için benimle bir odada saatlerce konuşacaktı. Bu berbat süreçten de korkutucu olan şey ise, bunun gerçekten olabilmesiydi. Lisa'ya öyle güveniyordum ki, onunla olmayı nasıl akıl edemesiysem, onsuz nasıl olacağını da düşünemiyordum. 

Olacaklar ezberimdeyken, tekrar kendimi kaptırmak doğru muydu? Yoksa çoktan kaptırmış mıydım zaten?

Tüm yaşananlar vücuduma bir şok etkisi getiriyordu. Kitaplara odaklanmak, birileriyle konuşmak veya onu aklımdan atmak imkansızdı.

Ağlayamıyordum da. Bazen gözlerim doluyordu ve bir kaç damla ellerimden kayıp gidiyordu ama her şey bundan ibaretti. Sonrasında ben, kalbimin ağırlığı ve o boşluk hissi başbaşa kalıyoruz ve sonsuz bir sorgulama zinciri başlıyor. 

Olay yaşandıktan sonra izleri kalıyordu ama ağlayamıyordum işte.

Sanırım ölümü sahiplenmiştim ve onunla olmak böyle bir şeydi. Ölürken yaşıyordum. Ya da yaralarım artık tek sahip olduğum şeydi.

Üzerimdeki sahte umursamazlıkla dans etmem ve iş başvuruları yapmam tamamen acınası bir görüntüydü.

İlk başlarda kendi kendime iyi olduğumu söyleyip durdum, bir şeylerin düzeldiğine kendimi ikna etmeye çalıştım fakat eksik yaşamak imkansız gibiydi.

Sorun eksik yaşamanın zor olması değil, sorun; o yokken eksik hissetmem.

Birileri tüm benliğimi benim elimden koparıyormuş gibi fakat onunla konuşmak istemeyen de bizzat benden başkası değil.

Çünkü üzerimdeki hâkimiyetinden nefret ediyorum. Konuştuğunda, kelimelerinin içindeki anlamı fark edemeyecek kadar sarhoş olmuş gibi hissediyorum, ne yaptığını adı gibi bilen bir sarhoş hem de. Varlığını hissettiğimde, buraya gelip kapıma vurduğunda bile, mideme o garip his giriyor ve beni kusturacak kadar güçlü olduğunu düşündüğüm bu bulantıdan asla kurtulamıyorum. Bir süre sonra vücudum, kusarak bulantıyı durdurmak istiyor ama başarısız. Kokusunun seanslarımızın olduğu odanın duvarlarını sarmalamasına deliriyorum, ona sarılmak ve kokusunu içime çekmek istiyorum.

Hissettiklerimi kendime itiraf etmeme gerek yok, beynimin bir kısmı ona karşı ne hissettiğinin gayet farkında.

Fakat beynimin her hücresinin ortak bir hissiyatı var. Suçluluk. Düşündüğüm ve hissettiğim her şey için kendimi suçlu hissediyorum. Her gece gökyüzüne bakarak Rosé ile konuşurdum fakat artık bunu yapmaya yüzüm yok.

Gözlerimi kapatıp ve sadece yatağımda uzanmakla yetiniyorum. Ne bedenimin ne de zihnimin hali var başka bir şeye.

Uzun zamandır uyumayan bedenim, artık uykuya dair bir ihtiyaç hissetmiyor. Saatler önce yediğim meyve dışında vücuduma her hangi bir şey girmedi, açlığa dair de bir şey hissetmiyorum çünkü boğazımda bir yumru ve ağzımda garip bir acı tat var.

Tüm kötü şeyler bedenime fiziksel olarak yapışmış, kalbimin kaldıramadığı ağırlığı tek başlarına üstlenmeyi reddetiyorlar artık. Ve ölü ruhumun saklı olduğu bedenin de ölmeye başladığını hissediyorum.

Kırgınlık saç tellerime kadar her zerremi ele geçirmiş, onu görmek istemiyorum ama hayatıma devam etmek çok zorlaşıyor.

Uzandığım yataktan sakin hareketlerle kalkmamın da tek sebebi bu, ve içimdeki umut kırıntısına bir şans verip komidindeki telefonumu almamın da.

Çünkü eğer onsuz yaşayamayacağımı anladıysam, ya intihar etmeli ya da bir şeyler yapmalıyım. 

Jennie:

Müsait olunca beni arar mısın?

...


colors || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin