0.0

8.9K 368 276
                                    

İşte yine buradaydı. Yaklaşık sekiz veya daha az saatini yine burada geçirecekti. Apartmana girdi ve yavaş adımlarla daireye doğru ilerlemeye başladı. Daireye yaklaştıkça içki kokusu daha da belirginleşiyordu. Yavaşça çantasından anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı. İsteksiz adımlarla oturma odasına doğru ilerledi ve artık kendisini şaşırtmayan manzarayla karşılaştı; masada onlarca içki şişesi, kırık eşyalar ve koltukta sızmış babası. Derin bir iç çekti ve eline büyükçe bir poşet alıp şişeleri toplamaya başladı. Poşeti sessizce kapının yanına bıraktı. Odasına doğru yönelmişti ki babasının sesini duydu.

"Oğlum, Hyunjin-"

"Bana oğlum deme."

"Hyunjin ben senin babanım, bunu inkar edemezsin."

"Aramızda biyolojik olarak bağ olabilir fakat onun dışında sen benim hiçbir şeyimsin. Annemin öldüğü gün ben de onunla beraber öldüm."

"Hyunjin yapma artık böyle."

"Biz bu hale gelmeden önce ben sana kaç kere yapma dedim. Ama sen beni dinlemedin. Annem gözümüzün önünde erirken sen onu görmezden gelip onu aldatmaya devam ettin, ona bir kere bile sevgini göstermedin. Annem şuan senin yüzünden o soğuk toprağın altında yatıyor! "

" Hyunjin... "

" Her neyse, seninle daha fazla konuşmak istemiyorum. Ve bugün burada kalmak istemiyorum. Evin geri kalanını da sen toplarsın. "

Adam yavaşça yerinde doğrulmaya çalıştı fakat henüz tam ayılmamış olmasından dolayı yapamadı.

" Sen şuan evi mi terk ediyorsun?"

" Öyle de denilebilir. "

" Hyunjin beni bu halde bırakıp gidemezsin. "

Oğlan artık sıkılmıştı. Çantasının fermuarını kapatırken soğukkanlılıkla cevap verdi.

"Bunu bu hale gelmeden önce düşünecektin."

"Hyunjin evi terk edemezsin!"

Hırkasını giyerken son sözlerini söyledi oğlan.

"Terk edebilirim, hatta bak ettim bile."

Sesli bir kapı çarpmasının ardından duyulan tek şey eşyaların kırılma ve homurdanma sesleriydi.

THE VISITOR↻hyunjin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin