0.5

3.4K 261 185
                                    

İki hafta geçmişti. Eğlencelerle dolu koskocaman iki hafta. Bu iki hafta boyunca Hyunjin gün gün arkadaşlarıyla buluşmuştu. Bazen onunla Yujin ve Jisung da gelmişti. Minho ve Chan ile gerçekten iyi anlaşmışlardı. Bir de aynı okulda olduklarını öğrenince gerçekten çok sevinmişlerdi. Hatta okul açılınca hep beraber sürü gibi dolaşmayı bile planlamışlardı. Yujin yarın okul açılacağı için eşyalarını hazırlıyordu. Fakat sıkıldığı derslerde karalamak için aldığı defteri bulamıyordu. Belki de Hyunjin'de kalmıştır diye düşündü Yujin. Odasından çıktı ve Hyunjin'in odasına girdi. Girdi mi dedim? Çok pardon odaya balıklama daldı. Fakat odaya dalmadan önce kapıyı tıklatmayı akıl etmesi gerekirdi.

"Hyunjin defteri-"

Gördüğü manzarayla beraber girmesiyle çıkması bir oldu.

"AMAN TANRIM HYUNJİN ÇOK PARDON GERÇEKTEN. BEN NERDEN BİLEBİLİRDİM ÜZERİNİ DEĞİŞTİRDİĞİNİ. İNSAN SES VERİR GİYİNİYORUM DİYE."

"Odaya pat diye giren de bendim zaten. Hem gelebilirsin içeri giyindim."

Yujin yavaşça kapıyı ittirdi fakat elleriyle hala gözlerini örtüyordu. Gerçi parmaklarının arasını açıp açık yerleri gözlerine koymaya kapatmak denilir mi tartışılır.

"Giriyorum bak." 

Hyunjin hafifçe sırıttı.

"Gir Yujin gir."

Yujin ellerini gözlerinden çekti ve içeri girdi. Hyunjin üzerini giyinmiş bir şekilde masasına yaslanmıştı ve saçlarını düzeltiyordu. Yujin birkaç saniye sadece Hyunjin'e odaklandı. Fakat sonradan buraya ne için geldiğini hatırladı ve konuşmaya başladı.

"Hyunjin seninle aldığımız defterim sende kalmış sanırım."

"Açık mavi kaplı olan mı?"

"Evet o"

Hyunjin masasının yan tarafındaki küçük çekmeceyi açtı ve defteri Yujin'e verdi. Yujin teşekkür ettikten sonra  odadan ayrıldı. Kapıyı kapattıktan sonra odasına hızlıca girdi ve kafasını yastığa gömüp çığlık atmaya başladı. Çok utanmıştı gerçekten. Hyunjin'in yüzüne bakabileceğini zannetmiyordu. Aklına geldikçe kafasını yastığına gömüp çığlık atıyordu. Sanırım yaklaşık yarım saat kadar daha sürekli olanları hatırlayıp utandı ve çığlık attı. En sonunda sürekli kafasını yastığa gömmekten ve çığlık atmaktan yorulduğunun farkına varmıştı. Saatin kaç olduğuna bakmak için telefonuna uzandı. Geç olmuştu. Saate bakarken kısık bir sesle beraber bildirim geldi telefonuna. Mesaja bakıpla bakmamak arasında kalmıştı çünkü Hyunjin atmıştı mesajı.

hwanghj: En sonunda çığlık atmaktan bayıldığını düşünmeye başladım. İyi misin?

Yujin bir kez daha rezil olduğu için kendisini tebrik etti.

"Bravo Kang Yujin, bravo. Kendini böyle rezil etmeye devam et. Çok merak ediyorum daha ne kadar rezil edeceksin kendini."

yu_yujin: Çığlık mı? Paranoyak mı oldun Hyunjin?  Çığlık falan atmadım ben.

hwanghj: Öyle mi?

yu_yujin: Öyle.

hwanghj: Pekala.

Yujin hafifçe kaşlarını çattı. Ne yani bu kadar çabuk inanmış mıydı? Tam o anda bir mesaj daha geldi.

hwanghj:  *ses kaydı*

THE VISITOR↻hyunjin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin